Zurnik'in kartı

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) dedikleri Türkiye beslemesi örgütün Irak’ta yapıp ettiklerine en şenlikli tepki, akıl sağlığı konusunda cidden endişe duyulması gereken AKP Milletvekili Mehmet Metiner'den geldi. Daha önceleri, “kitap okumaz, cahil vs" dediği Recep beyin aslında ne kadar büyük bir lider olduğunu keşfedeli beri, bu ikbal düşkünü zat, tarafgir olmayı iyice abartarak, "siyasi murşidinden" daha da ileri gitmeyi yerleşik bir tutum haline getirdi. Recep beyefendinin o anda bağ kurmayı akıl edemediği olaylara ilişkin olarak hemen ortaya fırlayıverir bu. Son herzesi şu : “IŞID'in arkasındaki güç ile Gezi'nin arkasındaki güç aynı”.

Recepbeygillerin, olanın bitenin arkasındaki güçleri(!) tanımlarken bulduğu sıfatlar bende hayranlık uyandırır. "Faiz Lobisi", "17 Aralık operasyonu", "Paralel Yapı", son dönemin kulağa en hoş gelen sözcükleri gerçekten de. Gezicileri "faiz lobisi"nin maşaları diye adlandırmak harika bir Halkla İlişkiler taktiği. "Paralel Yapı" diyerek hem Cemaat'ın Türk asıllı Amerikalı ruhani liderinin adı verilmemiş oluyor, hem de "o" işaret edilerek "17 Aralık" operasyonun faili olduğu beyinlere kazılıyor. İsim vermeden, dolayısıyla "reklamını" yapmadan vurmanın iyi bir yolu bu.

Adlandırmalar önemli tabii. Doğru mudur yanlış mıdır bilemem ama Türkiye'nin önde gelen kadın satıcılarından Zurnik’in, bastırdığı kartta mesleğini "seksüel prodüktör" olarak yazdığını söylerler. Havalı bir meslek adı doğrusu. Zurnik, mesleğinin duyulduğunda karşısındakinde uyandıracağı pek de hoş olmayan çağrışımları geriletmenin yolunu bu tür bir adlandırma yaparak bulmuş demek ki. Bazılarının "olanı biteni" farklı farklı ifade etmelerindeki zeka ortaklıkları çok etkileyici gerçekten.

Şimdi şu IŞİD, malum Davutoğlu'nun gözdesiydi. Suriye’ye emperyal güçlerin yanında saldırma günahını "din kardeşi" IŞİD ile de birlikte işliyordu. "Halkının düşmanı Esed"e karşı, "özgürlük/hak aşığı" IŞİD'le birlikte yol arkadaşlığı yapıyordu. Tüm bölge insanının adaletini,(!) hoşgörüsünü (!)dört gözle beklediği(!) IŞİD'li din kardeşleri, cinsel uyarıcı almış kart erkeğin birden bire bedenini keşfedip mutlu olması türü bir "iktidar" sarhoşluğuna bürünüp, Türk konsolosluğunu basınca Davutoğlu dut yemiş bülbüle döndü. Oysa Emevi camiinin avlusunda ötme hayalleri kuran bir bülbüldü. Şimdi vahşi batıda, adalet dağıtıcılarının önce katrana boyayıp, sonra kaz tüyleri yapıştırarak "tren rayına oturttukları suçlu "beyaz kaz" durumundadır.

Bu değil önemli olan. Şimdi "faiz lobisi", "paralel yapı", "17 aralık operasyonu" falan bir hayli tuttu da IŞİD'in yaptığına ne denecek? Uygun bir sıfat aranıyordur eminim. Bu dinci, mezhepçi takımın "sıfatlandırma komitesi" çalışmaya başlamıştır. Ama Mehmet Metiner, herkesten önce davranacak ya, tutamamış çenesini atlayıvermiş hemen, "IŞİD'in arkasındaki güç Gezi'nin arkasındaki güçtür" diyerek. Zurnik zekası diye bir şey var. Metiner, IŞİD'le ilgili kartvizit bastırsa Zurnik'in yaptığını yapardı.

Şimdi demek ki IŞİD'in arkasındaki güç "faiz lobisi", "paralel yapı". Muhtemelen Ergenekon falan da vardır arkasında. Ben, IŞİD'den elbette hazzetmem ama, çok kıskandım bu uğursuz örgütü. Gezi'ye katılan biri olarak "beni/bizi" Türkiye'de/Taksim'de IŞİD kadar güçlendirmeyen "arkamdaki güçleri" kınıyorum. Yoksa Irak için denemeyi Taksim'de "benle/bizle" mi yaptılar? Recep beyi devirmek için amma çok örgüt bir araya gelmişiz meğer. Ben IŞİD'in "Ortadoğu kanadını örgütleyen kişiyle" mi halay çektim yoksa? Düşünüyor insan tabii ister istemez. Etkisi, tüm Ortadoğu'da, Balkanlarda, öteki kıtada, "her bir yerde" çok büyük olan Recep beyi durdurmak için artık devreye IŞİD'in de girmesi gerekiyordu.

Recep beye, Davutoğlu'na üzülüyorum gerçekten. Onları devirmemiz için bizim arkamızdaki güce bakar mısınız: IŞİD'i kullanan güçler. Recep bey ile Davutoğlu'nun arkasındaki güce bakar mısınız peki? Mehmet Metiner'i ortaya atan "güç". O "güç" kim peki?

Kim olacak? Tabii ki Zurnik..