Çok iyi

Üzerinde pek durulmadı ama Lübnan Başmüftüsü Muhammed Raşid Kabbani ile Maruni Patriği Beşara Rai’nin ile bir araya gelerek konuşmaları bence önemli bir gelişme. Tarihinde on dört yıl boyunca süren, etnik/dini gerekçesi bir iç savaş trajedisi olan Lübnan’da bu tür bir görüşme sadece “diplomatik” gerekirliliklerden biri diye değerlendirilemez.

Bu iki din adamının bir araya gelmeleri, Lübnan’da yeniden gerilmeye başlayan ortamın yumuşatılması için iyi bir girişim. Çünkü bu ülkede yeniden yaratılmak istenen kaos için din/mezhep ayrılıkları gündeme getirilmek isteniyor. Suriye’nin antiemperyalist savaşımının en önemli dinamiklerinden biri Lübnan. Buradaki bir kargaşa, Suriye’ye büyük desteğin de bulunduğu bu ülkede Suriye’nin aleyhşne olacak. Çünkü Suriye burada hem nefret edilen hem sevilen ama daha çok takdir edilen bir ülke konumunda. Ülkenin birliğine ilişkin çabaları da , uğradığı israil saldırısında aldığı destekleyici tutumu da Lübnan’da takdir görüyor. Bu nedenle içinde bulunduğu şu durumda Suriye’ye büyük destek vermeye devam ediyor Lübnan’da önemli kesimler.

Patrik Rai ile görüşmesi sonrası yaptığı basın açıklamasında Başmüftü Kabbani, özellikle Ortadoğu’da, iki dinin mensuplarına ve ibadet yerlerine yönelik artan şiddet olayları nedeniyle, dinler arasındaki diyaloğu geliştirecek proje hazırlamaya karar verdiklerini söyledi ki bu kavga gerekçesini ortadan kaldırabilecek bir proje. Bazılarının “dinlerarası diyalog” diyerek emperyal kapı kulluğu yapmasından farklı bir proje bu. Mısır’ın İskenderiye şehrinde, 3 yıl önce bir kiliseye yönelik düzenlenen bombalı saldırı ve Irak’ta yaşanan kilise saldırısı sonrası böyle bir proje hazırlamaya karar verdiklerini söyleyen Kabbani, “İki din adamı olarak Müslüman ve Hıristiyanları birbirlerinin dinlerine saygılı olmaya ve şiddet uygulamamaya çağıracağız” dedi.

Bu çağrı aynı zamanda mezheplere de yönelik bir çağrı olarak okunmalıdır. Çünkü ibadethanelere yönelik saldırıların çoğu mezhep gerekçeli. Kabbani’nin “Lübnan’da iki dinin barış içinde, bir arada olmaya devam etmesi için bu projeyi hazırlıyoruz. Projede, dini özgürlüklere saygı duyulması, kişilerin din ve mezhep üzerinden kışkırtma ve tahriklere maruz bırakılmaması, iki dinin mensuplarına, ibadet yerlerine ve din adamlarına saygı gösterilmesi gibi konular da ele alınacak” demesi sıradan bir laf değil. Son yıllarda özellikle Suriye yanlısı Şiilere yönelik saldırılarda büyük artış oldu. Bu müslümanlar arasındaki bağları yok etmeye yönelik bir istikrarsızlaştırma planı. Lübnan’ın mezhep kavgalarıyla zayıf duruma düşürülmesi Suriye için de tehlikeli bir durumun ortaya çıkmasına yarayacak. Kargaşa yaratma girişimlerinin artmasında amaç bu.

Bu nedenle iki din adamının emperyal güçlere de güçlü bir mesaj sayılması gerveken buluşmaları dikkate değer bir gelişme olarak değerlendirilmeyi hak ediyor. Ülkenin de bölgenin de en etkili,en güçlü antiemperyalist yapılanması Hizbullah’ı da aralarına aldıklarında bence ciddi komplolara, kışkırtmalara karşı ciddi bir blok oluşturulmuş olur.

Bakarsınız bu da gerçekleşir.