1990’lardan bu yana her yıl toplanan Dünya Komünist ve İşçi Partileri Toplantısının bu yıl Türkiye’de yapılmasına karar verilmişti. Sonradan üzerine erken seçim gelince toplantı iptal edilmedi.
Böylece bir yanda Cumhuriyet Bayramı, öte yanda el birliği ile Cumhuriyet’i bitirenlerin yarattığı siyasi kriz ve erken seçim ve dünya komünist patilerinin toplantısı çakıştı. Delegeler bu çelişkiler ülkesine dünyanın dört bir tarafından aktılar.
Toplantıyı yakından izleme şansı bulan şanslılardan biriyim.
Latin Amerika’dan Asya’ya, Kuzey ülkelerinden Afrika’nın güney ucuna kadar parti delegeleri düşüncelerini paylaştılar.
Kimisinin kökeni 1800’lerin sonuna kadar giden ama çoğu Ekim Devrimi’nin ateşiyle kurulmuş, zamanında Komitern üyesi olmuş partiler.
Kimisi 2. Dünya Savaşı’nın zaferi ile iktidara gelmiş fakat 90’lardaki karşı devrimle yenilmiş işçi sınıfının siyasi temsilcisi.
1960 ve 70’lerde insanlığın ileriye doğru attığı o büyük adımın sonun yetişmiş ve zor koşullara rağmen sosyalizmi koruyan ve kurmaya devam eden Laos ve Küba gibi ülkelerin delegeleri de söz aldılar.
Bir kısmı ulusal kurtuluş mücadelelerine bir cephe içinde katılmış ve hala ülkelerinde hükümette bakanları bulunuyor.
Bazıları ise ülkelerinde yasak ve baskılar altında. Ülkeden çıkmasına izin verilmediği için gelemeyen delegeler oldu.
Bazıları büyük partiler ve parlamentoda temsil ediliyorlar.
Bazıları acil gördükleri sorunlar nedeniyle devrim fikrini ertelemişe benziyor.
Bazıları küçük fakat hırsla örgütleniyorlar ve devrimlerini arıyor.
Ama hepsi neredeyse birbirine çok benzeyecek şekilde kapitalizmin krizinden, bu krizi nasıl emekçi sınıfların üzerine yıkmaya çalıştıklarından, emperyalizmin bir kez daha krizini büyük bir savaşla çözmeye niyet ettiğinden bahsediyorlar.
Yüzeysel olarak bakıldığında eğer sosyalist devrim bir final ise başlangıçta henüz koşucuların birbirinden kopmadığı bir aşamanın eşitliği var aralarında.
Bunun böyle sürmeyeceğini biliyoruz. Kimisi daha engebeli bir arazide koşacak, kimisi daha elverişli.
Kimisi birbirine destek olmayacak, kimileri koşuyu bir bayrak koşusu haline getirecek.
Kimileri finale odaklanmadığı için yolda kaybolacak kimileri giderek büyük adımlarla ve bir final hırsıyla hareket edecek.
Yolunuz açık olsun, güzel insanlar.