Yoklama ve üç soru

Yoklama yapılır:

CHP, burada.

HDP, burada.

Diğerleri, burada.

Syriza, herkes ayağa kalkar, içimizde!

***

Anormal bir siyasi basınç var. Türkiye siyaseti bir yere doğru itiliyor.

Bu basıncı karşılayabilmek için üç soruya yanıt aramak gerekiyor.

***

AKP ve Erdoğan bir on yılımızı daha mahvetmek için diktatörlüğünü perçinleyecek mi?

Türkiye, Ortadoğu, Afrika … Geniş bir coğrafyada emperyalist restorasyonun Sünniliğe dayalı siyasetlerin aracılığı ile sürdürülmesi temel bir stratejiyken bundan vazgeçilmiş gözüküyor. Türkiye’de AKP ve diğer bölgelerde Müslüman Kardeşler. AKP’nin 2011 seçim zaferinden sonraki kongresini hatırlayın. Bir Müslüman Kardeşler kongresiydi.

Mısır, Tunus, Suriye, Irak, Filistin ve Türkiye… Bu iş şimdilik bitti.

ABD emperyalizmi ılımlı İslam’la radikal sapkınlık arasında bir sınır olmadığını fark etti. Sonra bu siyasetler öylesine toplumu taraflaştırıyorlardı ki yönetilmesi çok zor ve sola kayan bir karşıtlık yaratılıyordu.

Ayrıca Türkiye’de başka bir soruna neden oldu . Rejimi değiştirmek için güçlü bir aktöre ihtiyaç vardı. Rejim değiştikten sonra ise görevini tamamlamış ve ayağa dolanan güçlü bir aktöre gereksinim kalmadı.

Bu nedenle AKP’nin şu veya bu şekilde işi bitti. Yaratılmış ve ömrü dolmuş bir canavarı, yeni siyasi aktörleri biçimlendirirken son kez tehdit olarak kullanmak istiyorlar.

***

İkinci soru daha basit. CHP nedir?

Evet, CHP ülkenin kurucu devrimci partisiydi ama sonra burjuvaziyle birlikte gericileşti ve düzenin bekası için olağanüstü önemli bir rol oynamaya başladı. Birçok kez bir filmi film yapan esas oyuncu değil, karakter oyuncusudur.

İkinci Dünya savaşında Nazi sempatizanı oldu, hemen sonrasında Amerikancı ve anti-komünist.

1960-70 uyanışında solu düzene bağlamak gerekiyordu, CHP önce ortanın solu, sonra demokratik sol oldu.

1990 sonrasında Sovyetsiz dünya için restorasyon gerekiyordu, CHP restoratör oldu.

AKP eliyle sürdürülen karşı-devrimci rejim değişikliği esnasında anormal olan her şeyin normalmiş ve burjuva demokrasisi işliyormuş gibi gösterilmesi gerekiyordu, bunu başardı.

Yoksa sahte delillerle herkesin içeri tıkıldığı, başbakanın evinden milyonlarca dolar çıktığı, komşu bir ülkeye komplo kurulduğu bir ülkede rejimi kimse normalmiş gibi göstermeyi başaramazdı.

Şimdi AKP sonrası, emperyalizm işbirlikçisi ama liberal, laik ama gericiliğin usulünce kullanıldığı bir döneme hazırlanıyor.

Karakter oyuncusuna, “Ya bu rol şişmanlamayı gerektiriyor, kilo alman lazım” denir ya, onun gibi.

Ve CHP yeni rolünü ezberliyor.

CHP’deki  her misyon değişikliği Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon ile başlar. Cumhuriyet yeni misyona uygun hale getiriliyor.

***

Son soru en kolayı. Neden AKP ile ittifak yapan ve rejim değişikliğinden birinci derecede sorumlu onca Amerikancı kıdemli liberal yazar, HDP’nin seçim başarısı için yazıyor?

Herkes bu sorunun cevabını kendi versin. Bence birkaç bilgisiz safın dışında bu sorunun yanıtını bilmeyen yok. Bu sorunun üstüne yatmak tercih meselesi.

***

Yoklamada yok yazıldık diye kimse bir yere gittiğimizi sanmasın. Esas yoklamayı sermaye değil, biz yapıyoruz.

Kapitalizmin dünyayı nasıl bir felakete sürüklediğini görmüyor musunuz? Ukrayna’ya bakın, Ortadoğu’ya bakın, Pasifik’e bakın, Avrupa’da NATO hamlelerine bakın, kamplaşmaya bakın, askerileşmeye bakın.

Bütün dünya halklarını bu beladan kurtarmanın tek yolu sermaye sınıfından kurtulmaktır.

Bu işe kim varım diyorsa “burada” desin.