Çürümenin dayanılmaz hafifliği!

Düzenin toplumu ne kadar çürüttüğüne ilişkin güncel veriler ortaya çıktı. Özellikle bilim ve teknolojiyle ilgili olan ikisine göz atalım:

Bunlardan ilki, Alman otomobil tekelleri Volkswagen (VW), Daimler ve BMW’nin dizel motorların egzoz gazının etkisini araştıran insan ve maymun deneyleri yaptığının ortaya çıkması oldu. İç içe geçmiş korkunç skandal kapitalizmin bilimi ne kadar çürüttüğünü ve anlamsızlaştırdığını bir kez daha gösterdi.

Öncelikle üniversite ve enstitülerdeki araştırmalar otomobil üreten tekeller tarafından finanse edilmiş. Doğrudan bir çıkar grubu tarafından finanse edilen araştırmaların yansız olamadığı biliniyor. Bilim ve bilim insanları bu şekilde piyasa ve paranın gücü tarafından yönlendiriliyorlar.

Deneylerde önce insan kullanılmış. Almanya’da Aachen Üniversitesi’nde 25 kadar denek kapalı bir odaya alınarak eski ve yeni tip VW dizel otomobillerin egzoz gazına maruz bırakılmış. Oysa dizel egzozundan çıkan gazların kanserojen olduğu biliniyor.

Kanser yapıcı etkisi saklanamaz hale gelince ABD’de yapılan deneylerde maymunlar kullanılmaya başlamış. Burası bilmiyorum bana mı ayrıca acıklı geliyor, maymunlar kapalı odada egzoz gazı solurken televizyondan çizgi film izliyorlarmış.

İnsan ve bir tür bilince sahip sosyal bir türün deneylerde kullanılması ve bir çıkar grubu tarafından araştırmanın finanse edilmesinin dışında skandalı boyutlandıran başka bir yan daha var. Araştırmacılar VW’nin geliştirdiği yazılımın sayesinde otomobilin test sırasında kanserojen maddeleri daha az salgıladığını ama trafiğe çıkınca bunu artırdığını bilmiyorlarmış.

İç içe geçmiş skandallar dizisinin bir başka boyutu ise şu: İnsan boş bulunsa bu haberin kapitalizmin pislik denizinde skandalı açığa çıkaran temiz kalmış bir gazetecilik başarısı olduğunu düşünebilir. Oysa ABD ve Avrupa Birliği arasında çok ciddi bir pazar kavgası var. ABD pazarı Alman otomobilleri tarafından kaplanmış durumda. ABD bunu serbest ticareti kısıtlayarak azaltmak istiyor, AB ise çok yeni, bunu yaparlarsa Avrupa pazarının da ABD’ye kapatılabileceğini ima eden sert bir açıklamada bulundu. Basına skandalın sızdırılması bu gerilime eşlik etti.

ABD’nin Alman otomobil şirketlerinin kirli çamaşırlarını bilmemesi mümkün değil, Alman sermayesine bir ihtar daha vermek için haberin sızdırılmış olma ihtimali çok yüksek.

İkinci olay ise, geçenlerde Türkiye’yi ziyaret eden Elon Musk’ın uzaydan gelen zombileri öldürmek için tasarladığı alev silahının piyasaya sürülmesinden sonra birkaç gün içinde tamamen tükenmesi oldu. Tüfek şekilde yapılmış bir çakmaktan başka bir şey olmayan bu zırva 500 dolara satılmış.

Tam bu günlerde ABD tekrar Suriye devletinin kimyasal silah kullandığı bayat yalanını ileri sürdü. Uzaydan gelmesine gerek yok, düzeni sürdürtebilmek için kapitalizm insanlardan bir zombiler sürüsü yaratmak zorunda. Alev silahını alan, kimyasal silaha da inanır. İster Amerika, ister Almanya, ister Türkiye.

Ama zaten Elon Musk’ın görevi, yüksek işsizlik, düşük kalkınma ve kâr oranları ile batmakta olan kapitalizmin yardımına yeni icatlarla deva bulmaya çalışması. Musk sürekli şunu soruyor, “insanlara ne satabilirim ve ne satarsam en çok parayı kazanabilirim?”.

Bu alev silahından elde edilecek gelir Musk’ın tünel sistemi için kullanılacakmış. Tam bir zihni sinir projesi. Trafik sıkışıklığını azaltmak için bireysel binek arabalarını yol kenarından aşağıya bir tünele alacak ve daha hızlı bir şekilde bir noktadan diğerine taşıyacak bir sistem öneriyor. Böylece hem daha çok araba satılabilecek, hem de kentlere daha çok araba sıkıştırmak mümkün olacak.

Bir kere şunu unutmayalım, trafik ve buradan kaynaklanan çok sayıda sağlık sorununu yaratan otomobil sermayesidir. Sonra, nasıl yer üstü ahlaksız ve asalak sermaye sınıfına değil topluma ait ise, yeraltı da öyledir. Yeraltında metro kanalları, yeraltı sularının korunması, ne bileyim bilimsel araştırmalar için hızlandırıcılar vb. ihtiyacımız var, bu alanın para kazanacaklar diye tünellerle doldurulmasını niye kabul edelim.

Ayrıca Elon Musk uzay taşımacılığı için izin verilen ilk özel şirketin sahibi. Buna ise hiç izin vermeyeceğiz.

Bilim ve Aydınlanma Akademisi’nin Kolektif Yaşamı Kurgulama Bilim Alanı ilk toplantısını bu hafta yapacak. Çok sayıda bilim insanı ve uzman bir araya gelerek, 21. yüzyılda Türkiye’de ve dünyada sosyalizmin nasıl olacağına ve gelişeceğine ilişkin bir rapor hazırlamaya başlayacak.

Yani çürümeye ve geleceksizliğe karşı bir sosyalist plan.