Bernsteinlar aramızda!

Hiçbir solcu adının Kautsky ile anılmasını istemez, annesine küfret ama Kaustky’ye benzetme. Lenin onun  dönekliğine öyle bir yüklenmiştir ki iler tutar yanı kalmamıştır.

Oysa Kautsky çağında Marksizmin en önemli temsilcisi sayılmaktadır. Ancak bir kusurcuğu vardır, bir çocuk gibi devrimden korkar Kautsky. Devrimi öyle mükemmel bir süreç olarak kafasında canlandırmaktadır ki zora yer kalmadan olgunlaşmış armudu şöyle bir üflemek ağzımıza düşmesi için yeterli olacaktır.

Bu masum gözüken akıl eksikliğinin; 1914’te Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin  parlamentoda burjuvazinin savaş bütçesine onay vermesiyle milyonlarca köylü ve işçinin cepheye sürülmesine ve daha sonra  insanlığa bedelinin ne olduğunu asla tahmin edemeyeceğimiz Ekim Devrimi’nin Avrupa’da yalnızlaştırılmasına katkısı büyük olmuştur.

Bernstein ise aynı yere çıksa da Kautsky’den farklıdır, İngiltere sürgünü sırasında son derece etkili olan İngiliz burjuvazisi tarafından zehirlenmiş, Bernard Shaw’ın katıldığı bu operasyondan sonra dönek bir ajan olarak işçi sınıfı partisi içinde varlığını sürdürmüş, devrimden tamamen umudunu kesmiştir.

İşçi sınıfının Marksizm’de temsil edilen aklını parçalamaya çalışmıştır. Diyalektikten artı-değer teorisine kadar yaptığı saldırı bir gerizekalılaştırma işlemidir. Emperyalizmin sosyalizme hizmet edeceğini ileri sürmüş, her dönem parlamentoda sosyal demokratları temsil etmiş, en nihayet burjuvazinin sola karşı en gaddar olduğu 1918’lerde hükümette hazine bakanlığını üstlenmiştir.

Şimdi Türkiye’ye baktığınızda her yerde Kautsky’leri ve Bernstein’ları görüyorsunuz. Size büyük güçlüklerle temin ettiğimiz yakın geçmişten günümüze Türkiyeli Bernstein’larla yapılan bir röportajı takdim ediyoruz:

Sol: Sayın Bernsteinlar ABD’nin Irak’ı işgali hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bernsteinlar: Emperyalizm gittiği geri ülkelere demokrasi ve uygarlık götürerek onları sosyalizme biraz daha yakınlaştırabilir. ABD’nin Irak’ı işgali de böyle olmuştur.

Sol: Peki, Libya’da Kaddafi’ye karşı ayaklanma ne anlama gelmiştir?

Bernsteinlar: Bu ayaklanma Arap Baharı’nın silahlı devrim aşamasına geldiğini göstermektedir.

Sol: Ergenekon davası hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bernsteinlar: Bence yesinler birbirlerini. Ayrıca vesayet rejiminin yıkılması ve ileri demokrasi bizi biraz daha sosyalizme yakınlaştıracak.

Sol:Syriza’nın seçim başarısı için ne düşünüyorsunuz?

Bernsteinlar: Çok umut verici, en azından bekleyip görmek gerekir. Syriza’nın yükselişi ve sermayeyi gerileterek bir uzlaşmaya varması sosyalizm için bir kazanım olacak. Yunanlı komünistlerin Syriza’yı desteklememesi ise sadece sekterliklerinin ürünü.

Sol: Türkiye’deki erken seçimlerde sosyalist partiler nasıl davranmalı sizce?

Bernsteinlar: Erdoğan’ı geriletmek için sosyalist partilerin seçime girmeyerek HDP’yi desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Bir CHP ve HDP birlikteliği Türkiye’yi sosyalizme taşıyacak zemini döşeyecektir.

Sol: Son olarak geçen gün işçi ve patron sendikaları barış için bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Bundan umut beslemeli miyiz?

Bernsteinlar: Öyle düşünüyorum, kapitalizmin olgunlaşması burjuvaziyi de olgunlaştırıyor, dünya sorunları üzerinde düşünmeye ve sorumluluk almaya itiyor. İşçilerin ve sermayenin ortak eylemi gelecek kurgumuzda giderek daha büyük bir yer işgal edecek.

***

Bernsteinlar, Kautsky’lerinizi de alıp bir çekip gidin be kardeşim, yoksa geliyor işçi sınıfının tekmesi.