Toplum M. Özer yerine daha ılımlı bir kişinin getirilmesini umut ederken, yıllardır eğitimin imamahatipleşip tarikatlaşması için elinden geleni yapmış olan N. Yılmaz, bakan yardımcılığına getirilmişti

İmamhatipleşme/tarikatlaşma mesajı

Bilindiği gibi 2012 Mart’ında çıkarılan 4+4+4 yasasıyla eğitim sisteminin imamhatipleşmesi ve de hatta tarikatlaşması süreci hızlanmıştır. Başkanlık dönemi başladıktan sonra Temmuz 2018’de, Prof. Dr. Ziya Selçuk eğitim bakanlığına, Prof. Dr. Mahmut Özer de bakan yardımcılığına getirilmiştir. Bakan Z. Selçuk kendisinden beklendiği gibi hareket etmiş ve “2023 Eğitim Vizyonu” açıklamasıyla, imamhatipleşme yeni bir evreye girmiştir.  Bakan vizyon açıklamasında, “imam hatip okullarıyla yükseköğretim kurumları arasında iş birliği geliştirilecektir” ve “evrensel karakteri güçlendirilecek İmam Hatip Okullarının millî bir model olarak başka ülkelere örnek olma potansiyeli artacaktır” demiştir. Z. Selçuk, bakanlık bürokratları arasında değişiklikler yapmışsa da, 2014 yılından beri Din Öğretimi Genel Müdürü olan Nafiz Yılmaz’a dokunmamıştır. Çünkü imam hatibe gitmemişleri kaybedilmiş nesil olarak gören N. Yılmaz, ilginç değerli (!) bir geçmişe sahiptir:

    • İmam hatip lisesi ve ardından da ilahiyat okumuştur. Hafızlık ile işe başlamış, yurt içinde ve dışında öğretmenlik yapmış, imamhatiplik vizyonunu benimsemiş Ensar Vakfı gibi kuruluşlarda çalışmıştır. 15 Ekim 2012 tarihinde Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nde Programlar ve Öğretim Materyalleri Grup başkanı olmuştur. Bakanlıkta çalışırken “İmam Hatip Liselerinde Kur’an-ı Kerim Öğretiminde Yeni Yöntemler ve Materyal Kullanımı” adlı teziyle doktor unvanını almıştır. 5 Ocak 2014’de de genel müdürlüğe getirilmiştir. 
    • İmam hatip okullarının yaygınlaşmasına çalışmıştır. 
    • İmam hatip öğrencilerinin okulda yalnız Arapça konuşmasını istemişse de, şimdilik başarılı olamamış ve Arapçanın imam hatiplerde zorunlu yapılmasıyla yetinmiştir. 
    • İmam hatip misyonu doğrultusunda 16 Mart 2017 günü Amasya, 17 Mart’ta Kırklareli ve 7 Ağustos 2020’de Yalova Üniversitesi’ni ziyaret emiştir. N. Yılmaz, aynı vizyona sahip kuruluşlarla 27-29 Nisan 2017 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi’nde ‘Geleceğin İnşasında İmam Hatip Okulları Uluslararası Sempozyumu’nun düzenlenmesine katkıda bulunmuştur. 
    • Gülen Cemaati’ne ait bin 106 binanın iktidara yakın TÜGVA, TÜRGEV, KADEM, ÖNDER, İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı ile İnsan ve Medeniyet Hareketi gibi kurumlar tarafından paylaşılmasını sağlamıştır. 667 sayılı KHK ile kapatılan  848 özel yurttan 79’unun kredi yurtlar kurumuna ve diğerlerinin iktidarın kontrolündeki tarikat niteliğindeki dernek ve vakıflara verilmesinde de etkin rol oynamıştır1.
    • ‘Kur'an-ı Kerim'i Nasıl Öğretelim?’ ve ‘Benim Güzel Dinim’ gibi kitaplar yazmıştır.  
    • Ayasofya camiinde gerçekleştirilen hafızlık merasiminde, Nafiz Yılmaz ile “Lafzıyla Hafız Ahkamıyla Amil Hikmetiyle Kamil Nesiller için Örgün Eğitime birlikte Hafızlık” konusunda bir söyleşi yapılmıştır (Altınoluk2, Temmuz 2021, Zilka’de-Zilhicce3 1442, 10-13).

Z. Selçuk haklı olarak görevden almak yerine N. Yılmaz ile birlikte, genelde “imamhatiplik” vizyon ve misyonunu benimsemiş ve tarikatvari kuruluşlarla iş ve güç birliğini yoğunlaştırmıştır. Bakanlığın bu kuruluşlarla yaptığı işbirliği, Danıştay bu tür protokolleri iptal ettikçe artmıştır. Bu arada devlet 2021 yılında, İlim Yayma Cemiyeti,  TÜRGEV, TÜGVA ve Ensar Vakfı gibi cemaatlere 173 milyon 704 lira da aktarmıştır (soLHaber, 12 Ocak 2022). 

Z. Selçuk’un yerine bakan yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özer, 7 Ağustos 2021’de eğitim bakanlığına getirilmiştir. Bu değişiklik üzerine, bazıları nedense imamhatipleşmenin ve tarikatlaşmanın hız keseceği beklentisine girmiştir. Ancak M. Özer’in yakınlarını bürokratik kadrolara getirmesi ve bakanlıkta tarikatlaşmanın artması, beklentileri boşa çıkarmaya yetmiştir. M. Özer’in büyük çoğunluğu imam hatip vizyonuna sahip yandaş kuruluşlarla Aralık başında düzenlediği 20. Milli Eğitim Şurası’nda, gerici kararlar alınmıştır. Bu Şura’nın gerici kararlarına sahip çıkmıştır. 7 Aralık’ta tarikat yurdunda kalan bir üniversite öğrencisinin öldürülmesi, eğitimde tarikatlaşma konusunu yeniden gündeme getirmiştir. M. Özer’in geçen hafta da, okul müdürünü ve milli eğitim müdürünü öğrencilerin gözü önünde haşlaması bardağı taşıran bir olay olmuştu. 

Toplum M. Özer yerine daha ılımlı bir kişinin getirilmesini umut ederken, yıllardır eğitimin imamahatipleşip tarikatlaşması için elinden geleni yapmış olan N. Yılmaz, 8 Ocak 2022 günü bakan yardımcılığına getirilmiştir.  

Bu görev değişikliği, 1) M. Özer’e, “Toplumun tepkilerine boş verip imamhatipleşmeye ve tarikatlaşmaya devam et. Aksi takdire N. Yılmaz hazır”; 2) Topluma da, “İsteseniz de, istemeseniz de imamhatpleşme/tarikatlaşma devam edecektir” mesajı niteliğindedir. 

Tıp öğrencisi Enes Kara’nın tarikat yurdundan kurtulmak için intihar etmesi ise, ‘tarikatlarla’ ilgili olarak topluma ve iktidara verilen bir uyarı olmuştur. 

Ülkenin geleceği bu uyarının algılanış biçimine göre belirlenecektir. 

[email protected]