Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Meclis'te kabul edilmesi üzerine bakanlık bu kanunla ilgili bir açıklama yapmıştır. Bakanlık, bu resmi açıklama ile resmen toplumu kandırarak suç işlemiş oluyor.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Meclis'te kabul edilmesi üzerine bakanlık 10 Ekim 2024 günü web sayfasında bu kanunla ilgili bir açıklama yapmıştır. Bakanlık, bu açıklamasında şu ifadeye de yer vermiştir:
"Öğretmenler; öğrencilerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş erdemli insanlar olarak yetiştirecek."
Bakanlık, bu resmi açıklama ile resmen toplumu kandırarak suç işlemiş oluyor. Çünkü!
Bilindiği gibi Atatürk inkılapları ve ilkelerinin en önemlileri laiklik ve bilimselliktir.
Bilindiği gibi insan hakları deyince akla öncelikle toplumsal cinsiyet eşitliği, ırkların ve inançların eşitliği, yaşama hakkı ve eğitim hakkı gelmektedir. Çocuk yaşta evlendirmeler, çokeşlilik, cinsel istismar ve cinayetler insan haklarıyla bağdaşmamaktadır.
Yine bilindiği gibi Anayasa’nın başlangıcındaki temel ilkeler arasında, çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi, millî egemenlik, Anayasanın ve hukukun üstünlüğü, hürriyetçi demokrasi, kuvvetler ayrılığı ve yurtta barış dünyada barış gibi ilkeler vardır.
Ancak Kasım 2003’te başlayan ve 21 yıldır süren AKP iktidarının söylemleri ve uygulamaları, aşağıda örneklendiği gibi, Atatürk inkılapları ve ilkeleri ile de, insan haklarıyla da, Anayasa’nın başlangıcındaki temel ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır:
- Fetöcü darbe girişimine kadar 13 yıl okullarda "Kutlu Doğum Haftası" etkinlikleri düzenlenmiştir.
- 2005’ten bu yana, kader ve sabır gibi genellikle çocukların sorgulamasını, irdelemesini ve araştırmasını engelleyen dini anlayışı öne çıkaran "değerler eğitimi" sürdürülmektedir.
- 3797 sayılı yasa yerine 2011’de çıkarılan 652 sayılı KHK’de, bu yasada var olan öğrencilerin “insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen insanlar olarak yetiştirilmesi” maddesine yer verilmemiştir.
- Pek çok maddesi Anayasa’nın laiklikle ilgili maddelerine aykırı olan 4+4+4 yasası çıkarılmıştır.
- Din dersleri açılmıştır.
- Din derslerinde gerektiğinde kocanın eşini dövebileceğini belirten "Peygamber’in veda hutbesi" okutulmaktadır.
- Okullarda, çocukların Cumhuriyet döneminde giymeye başladığı giysi türleri yasaklanırken türban serbest bırakılmıştır.
- Okullarda mescit, üniversitelerde cami açılmıştır.
- Okullarda, laikliği, bilimselliği ve halk egemenliğini öne çıkaran milli bayramların kutlanmasına son verilmiştir.
- 1934’te müze yapılan dünya mirası Ayasofya, camiye dönüştürülmüştür.
- İstanbul Sözleşmesinden çıkılmış, okullarda başlatılan toplumsal cinsiyet eşitliği projeleri durdurulmuştur.
- Çocuk evlilikleri ve cinsel istismarlar artmıştır. Cinsel istismar konularında yargılanan kimi yandaş öğretmenler ilçe milli eğitim müdürlüğüne terfi ettirilmiştir.
- Türkiye Uluslararası İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi açılmıştır.
- Yedi yıldır uygulanmakta olan 2017 müfredatı ile bu yıl uygulanmaya başlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin içeriği tamamen bakanlığın yukarıdaki açıklamasından 180 derece farklıdır.
- Tarikatlara, tarikatlaşmaya, onların gizli resmi okul açmalarına destek verilmiştir.
- Bakanlık 21 yıldır çağdaş eğitimi savunan derneklerle/vakıflarla değil tarikat niteliğindeki dernek ve vakıflarla protokoller imzalamaktadır.
- Diyanet Akademisi açılmıştır.
- ÇEDES ve "Manevi Rehberlik" uygulamalarıyla imamlarla hafızlar okullarda cirit atmaktadır.
- Yaz aylarında milyonlarca çocuk diyanetin anaokullarında dini psikolojik baskı altına alınmakta ve türbana alıştırılmaktadır.
- AKP’nin lideri sık sık, “ne halk egemenliği, egemenlik Allah’ındır, Allah’ın; eşitsizlik kadının fıtratında var; en büyük özgürlük Allah’a itaattir; Taliban’ın dini anlayışıyla bizim dini anlayışımız arasında fark yok” gibi açıklamalar yapmaktadır. “Dinin ve kininin davacısı olacak” gençlik istemektedir Bilindiği gibi 24 Temmuz 2018 tarih ve 3048 sayılı yasa ile “Stratejik planların Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen temel hedef, ilke ve amaçlar çerçevesinde hazırlanması, uygulanması ve izlenmesine” başlanmıştır. Ve de Cumhurbaşkanı, Atatürk inkılapları ve ilkeleri, insan hakları ve Anayasa’nın başlangıcındaki temel ilkeleri doğrultusunda hemen hiçbir hedef, ilke ve amaçtan söz etmemektedir.
21 yıllık sicili yukarıda özetlendiği gibi olan bakanlık, üstelik bu açıklamayı yaptığı gün kadın öğretmenlere nasıl giyinecekleri konusunda ders verileceğini açıklamıştır.
Bakanlık, web sayfasındaki gerçeklerle bağdaşmayan açıklamayla toplumu kandırmıyor mu? Suç işlemiyor mu?