Seçim paketi "imar barışı" ve gayrimenkul satışlarına ilişkin düzenlemeler içeriyor. "İmar barışı"nın kentsel dönüşüm için yeni bir "pazar" yaratması beklenirken, sıfır konut ve ofislerde tapu harcının düşürülmesinin de satışları artırması öngörülüyor. Siyasi iktidarın bu şekilde bir süredir yavaşlayan konut satışlarını canlandırmaya, inşaat faaliyetlerine destek sağlamaya çalıştığı görülüyor. 

AKP iktidarı döneminde Hazine arazilerinin imara açılması ve büyük taahhüt şirketlerine tahsis edilmesi, borçlanma olanaklarındaki artışla birlikte kredi kullanımının teşviki, kentsel dönüşüm başta olmak üzere kent içi alanlarda yeni arsa "üretimi"nin önünün açılması, vergi indirimleri gibi yöntemlerle inşaat faaliyetleri desteklendi. Büyümenin önemli motorlarından biri konut başta olmak üzere inşaat sektörü oldu. Sanayi üretimin yaklaşık üçte birinin de inşaat malzemelerinden oluştuğu düşünüldüğünde konut satışına yönelik her düzenleme geri ve ileri bağlantılarıyla birlikte bir hareket yarattı. Ancak Türkiye'de konut başta olmak üzere gayrimenkul yatırımlarında ihtiyaç sahibi emekçiler değil, yatırım amaçlı alım yapan sermaye sahipleri daha etkin bir rol oynuyor. 

Nitekim faizlerdeki ve kurdaki artışın etkisiyle konut satışları düşmeye başladı. Geçen yıl KDV indirimi ve ek teşvik mekanizmalarıyla satışlardaki düşüş engellenirken seçim paketinde yer alan "imar barışı" ve tapu harcı indirimi, müteahhitlere yeni destek unsurları olarak göze çarpıyor. Sıfır konut ve ofis satışlarında tapu harcı yüzde 4'ten yüzde 1'e indiriliyor.