Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı hakkında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç açıklamalarda bulunuyor.

Açıklamalardan satır başları şöyle:

•  Sayın cumhurbaşkanımızın bugün Bakanlar Kurulu toplantısına katılmıştır. Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulu'na toplantıya çağırma yetkisi vardır.
   
•  Toplantı öncesi sayın Başbakanımız sayın Cumhurbaşkanımız ile baş başa bir görüşme gerçekleştirmiştir.Sayın Başbakanımız bu akşam İngiltere'ye gidecek ve bir günlük ziyaretin ardından Davos'a geçecek.
   
•  Sayın Başbakanımıza gayretli çalışmalarından dolayı sayın Cumhurbaşkanımız teşekkürlerini iletti.
   
•  Güvenlik ve asayiş yönünden bir değerlendirme yapıldı. Küresel terör konusunda MİT müsteşarlığının bir değerlendirmesi oldu.
   
•  Ekonomik değerlendirme de yapıldı.Sayın Ali Babacan ve Nihat Zeybekçi'nin katkılarıyla bir sunum yapıldı. Bankaların göstermiş olduğu çalışmaları ve gelişmeleri grafikler şeklinde bizlere sundular.

• Cizre’de yaşanan acı olaylar da gündemimizin içindeydi. Bu sadece bir asayişsizlik olayı değil, çözüm sürecini de yakından ilgilendiriyor ve bunun siyasi bir yönünün de olabileceği düşünülüyor. Konuyla ilgili adli ve idari soruşturmalar sürüyor.

  Cizre’de geçmişten bu yana bu tür olaylar yaşanması için zeminin hazırlanması çalışmaları yapıldığını biliyoruz. Olayların ardından polis takviyesi yapıldı. Hendekler kazıldığı için, süratli müdahale edilebilecek iş makinaları da gönderildi.

  Olaylar bütün boyutlarıyla ilgileniyor. HDP’li vekillerin gitmesi ve bazı talimatların verilmesinin, 12 yaşındaki bir çocuğun ölümüyle neticelenmesi hepimizi üzdü.

  Bir peygamber şehri olan Cizre’de “Burada ancak biz olabiliriz, başkasının burada yaşama hakkı yoktur” diyen bir eşkıya grubu varsa, bunları oradan kovmak şüphesiz hükümetin görevidir.

• 4 eski bakanla ilgili Meclis'te yapılacak oylama Bakanlar Kurulu'nun gündemine gelmedi. Ben oylamaya katılacağım, hukukun ve vicdanın söylediği doğrultusunda oy kullanacağım.

• Sadece Hakkari ve Cizre değil, Şırnak gibi başka yerlerde de Emniyet güçleri içindeki paralel yapının istihbarat saklama veya operasyon geciktirme konusunda eylemleri olduğu konuşuldu.

• Sulh Ceza Mahkemesi’nin, Fethullah Gülen’le ilgili olarak kırmızı bültenle arama kararı çıkarılması hakkında Adalet Bakanlığı’na ilettiği taleple ilgili çalışmalar henüz sonuçlanmadı.

•  MİT tırları konusunu konuştuk. Ortaya atılan iddialar fevkalade çirkin ve yanlış. Hollanda’da bir milletvekilinin bunu gündeme taşıması da birilerinin gayretkeşliği sonucunda olmuştur. Biz Bayırbucak Türkmenlerine tırlar dolusu insani yardım gönderdik, bunların içinde silah veya cephane yoktu. Ancak batı basınının “cihatçı” diye tabir ettiği radikal terör gruplarına Türkiye’nin yardım ettiği yönündeki iddialarına dair ellerinde hiçbir kanıt yoktur.

  Ancak MİT tırlarına biliyorsunuz baskın yapıldı. Bununla ilgili bir dava var, tutuklular var. Orada görev yapan hakim ve savcılar da HSYK’nın son aldığı kararlarla cezalandırıldı ve yerleri değiştirildi. O zaman bu işleri hükümeti suçlama malzemesi haline getiren parallel devlet yapılanmasıyla ilişkili görevlilerin yurtdışına servis yaptığını görüyoruz.