Kılıçdaroğlu'ndan ABD'nin uçuş yasağına eleştiri

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Habertütrk TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'ye konuk oldu. Kılıçdaroğlu, Habertürk TV-Bloomberg HT'nin ortak yayınında Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Ali Can Türkoğlu, Habertürk Gazetesi Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Deniz Zeyrek'in sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik olarak söylediği "Dünyanın her yerinde bu yaşananlar takip ediliyor. Siz böyle devam ederseniz, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Batılı sokağa adım atamaz” sözlerini sert bir dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Böyle bir cümleyi Türkiye’nin değil, dünyanın hiçbir cumhurbaşkanı kullanmamalı. Kendi vatandaşı değil, bütün dünyayı tehdit eden bir cümledir ve son derece tehlikeli” dedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

LONDRA'DAKİ TERÖR SALDIRISI

"Terör saldırılarının olmadığı bir dünyayı istiyoruz. İngiltere'de böyle bir olayın olması üzücü. Barışın egemen olduğu bir dünya diliyoruz. THY'nın uçaklarında belli elektronik cihazların yasaklanması, bunların kullanılmaması uyarısı ciddi bir uyarı. Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığı algısını pekiştiriyor. Bunu doğru bulmuyoruz. THY güvenli bir havayolu. Kendilerine ulaşan başka bir bilgi var mı bilmiyoruz. Bu hepimizi rahatsız ediyor."

ABD'NİN UYGULADIĞI UÇUŞ YASAĞI

"Hükümetin ABD ile görüşüp bu konudaki düşüncelerini görüşmesi lazım. THY'nin uçuşlarında bu güne kadar terörle bağlantılı bir olayın olmadığını söylemesi gerekiyor. Bizim bilmediğimiz bilgiler varsa bu bilgilerin Türkiye ile de paylaşılması ve tedbirlerin beraber uygulanması gerekir. Bu kararın hangi gerekçe ile alındığını Türkiye'nin öğrenmesi gerekiyor. Belirli ülkeler için bu karar alınmış. THY'ye daha sınırlı fakat güvenli ülke olmayacak algısını pekiştiren bir düzenleme yapılıyor ve bu düzenleme bizi rahatsız ediyor."

SURİYE POLİTİKASI

"Ortadoğu ve Suriye politikası iflas etmiştir. Neresinden bakarsanız bnakın tutarsız bir politikadır. PYD'ye kızarsınız. Haklısınz. Siz PYD'nin araçlarının neden Türkiye üzerinden başka bir ülkeye girmesine izin verdiniz. Bu mantıklı mıdır? Şimdi kıyameti koparıyor. İzin veren sensin kardeşim. Dış politikada geleceği göremezsenin böyle olur. ABD ve Rusya PYD konusunda neredeyse ortak hareket ediyorlar. Bir ay öncesini düşünün. Putin neredeyse Türkiye ile hareket eden bir devlet adamı görünümündeydi. Ancak öyle değildi biz bunu görüyorduk. Bir hükümet düşünün bir taraftan öbür tarafa, savrulan git geller yaşıyor ve dünya dengelerini iyi okuyamıyor. Şimdi Münbiç'e gireceğiz diyorlar. Ne Mümbiç ne Rakka... İkisi de başkalarının kontrolünde. Bölgede yöneticilerinin söylediği boş olan, yalnız bırakılan, güvenilmeyen bir Türkiye imajı çıkıyor ortaya. Bu bizi rahatsız ediyor. Fıırat Kalkanı'na güvenli bölge oluşturulması için destek verdik."

AVRUPA İLE YAŞANAN KRİZ

"Ben bunu Brüksel'de de Londra'da ve diğer bir çok yerde de açıkladığım için rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'ye karşı AB çifte standart uyguluyor. Bu Avrupa'nın etik değerleri ile bağdaşmıyor. Bizi rahatlıkla AB'ye uyum sağlayacak bir ülke olarak görmeyebilirler. Dolayısı ile ben AB'nin Türkiye'ye dürüst davranmadığını ve çifte standart uyguladığını kabul ediyorum. Ama ben iktidara şunu da söyledim. Niye AB'nin bize yapın demesini bekliyoruz? Gelin kendimiz yapalım. Ama maalesef bu olmuyor. Yapmıyorlar. Hükümetin AB politikaları tutarlı değil. Türkiye'de demokratik standartlar geriledikçe belli tepkiler geliyor. Bugün insan hakkı ihlallerini dünya, o ülkenn iç meselesi olarak görmüyor. Bu çerçeveden baktığınız zaman biz insan hakkı ihlallerini bir şekilde sıfırlamalıyız. 

HOLLANDA KRİZİ

"Bir ülkenin bakanı başka bir ülkeye gidiyorsda sınırdan geri çevrilmesi asla kabul edilemez. Ama dönüp kendimize şunu da sormamız lazım. 2008'de bir yasa çıktı. Bu yasada yurtdışında propaganda yapılamaz diyor. Şimdi bu kanunu bir tarafa bırakacaksınız büyükelçiliklerde propaganda yapacağım diyeceksiniz? Bu doğru değil. Türkiye iki arada bir derede kaldı. Yaptığı suç. Öbür tarafın yaptığı ise tam bir skandal diplomatik açıdan. Olan orada yaşan Türk vatandaşlarına oldu. İçerde referandum için bir düşman bulunamadı ve dışardan bulmak lazım dediler. Sormamız gereken daha büyük bir soru var? Türkiye'nin büyükelçisi nerede? Niye Türkiye'de? Kaç aydır Türkiye'de Sayın Bakan Hollanda'ya gidiyor büyükelçi yok. Hakkını savunacak bir başkonsolos var. Nerede bu büyükelçi?"

"Her ülke kendi çıkarını savunur. Türkiye'de kendi çıkarını savunur. Niye bütün Avrupa'yı karşımıza alalım? Bu ülkeyi kuranlar boşuna 'Yurtta barış dünyada barış' dememişler. Kavga ederek dünyadan soyutlanırsanız büyüyemezsiniz. Büyümenin yolu da barıştan geçer."

"Hayat zaten değişim üzerine inşa edilmiştir. Bütün mesele değişimin olumlu mu olumsuz mu olacağı. Sayın Cumhurbaşkanı olumlu olacak diyorsa tabiki destek veririz. Bugünkü konuşmasında bir cümle var. 'Siz böyle davranmaya devam edersenin yarın dünyanın bütün yerindeki batılılar güvenle huzurla dışarıya adım atamaz' diyor. Son derece tehlikeli bir cümle. Böyle yaparsanız Türkiye sizin topraklarınızda olaylar çıkarır mesajıdır bu. Son derece yanlıştır. Türkiye acilen bu söylemleri bırakamalı. Kesinlikle doğru bir söylem değildir."