Muhaliflerin ateşkese yanıtı: Şam’daki saldırılarda 31 kişi öldü

Dün BM Özel Temsilcisi Lahdar Brahimi, Suriye yönetimiyle muhalifler arasında Kurban Bayramı sırasında ateşkes yapılması konusunda anlaşma sağlandığını açıkladı. Aynı gün muhaliflerin saldırılarında Şam’da toplam 31 kişi katledildi.

Dün BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Lahdar Brahimi, Suriye yönetiminin Kurban Bayramı sırasında ateşkes yapmayı kabul ettiğini açıkladı. Brahimi’nin açıklaması, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenmişti.

Brahimi Kahire’de yaptığı açıklamalarda, muhalif grupların büyük bir bölümünün de ateşkes kararına uymayı taahhüt ettiklerini söyledi. Ancak BM temsilcisinin bu konuşmayı yaptığı saatlerde, muhalifler Şam’da katliam düzenlemekle meşguldü.

Bombalı saldırıda 6 kişi öldü, yirmi kişi yaralandı
Dün Şam’ın güneyinde bulunan Tadamun ve Daf el Şuk mahalleleri arasında gerçekleştirilen bombalı saldırıda altı kişinin hayatını kaybettiği, yirmi kişinin de yaralandığı kaydedildi. Bomba yüklü bir araçla gerçekleştirilen saldırının hedefinde 24 yolcusu bulunan bir otobüsün olduğu ileri sürülüyor.

Suriye makamları saldırıdan islamcı El Nusra Cephesi’ni sorumlu tuttu. Örgüt, Şam’da daha önce de bombalı saldırılar gerçekleştirdi. El Nusra Cephesi, Brahimi’nin ateşkes önerisine de “Bizimle Müslümanların kanını döken bu rejim arasında ateşkes olamaz” şeklindeki açıklamasıyla reddettiğini bildirmişti.

Duma’da ölenlerin sayısı 25’e çıktı
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’nın bildirdiğine göre Şam kırsalında bulunan Duma’da muhaliflerin saldırıları sonucunda hayatını kaybedenlerin sayısı da 25’e çıktı. Dün gerçekleşen saldırıda 3’ü çocuk, 1’i kadın, 13 kişinin Havva Camisi yakınlarında öldürüldüğü açıklandı. Duma’daki saldırıların ise Liva el İslam (İslam Sancağı) adlı teşkilat tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi.

BM’den ateşkese destek çağrısı
Dün Brahimi’nin basın toplantısı sonrasında bir açıklama yayımlayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), tarafların Kurban Bayramı’nda ateşkes çağrısını desteklemelerini istedi. Açıklamada bütün taraflara ülkede şiddetin bütün biçimlerine son vermek amacıyla kalıcı bir ateşkes üzerine çalışmaları çağrısı yapıldı.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vitali Çurkin, Brahimi’nin girişiminin başarıya ulaşmasının Güvenlik Konseyi üyelerinin onayının alınmasında değil, yerel ve uluslararası tarafların silahlı grupları ateşkese ikna etmek üzere etkilerini kullanmalarına bağlı olduğunu söyledi.

Çurkin Birleşmiş Milletler’in New York’taki merkezinde yaptığı basın toplantısında bazı silahlı grupların ateşkesi kabul etmeyeceklerini ilan etmelerinin şaşırtıcı olmadığını, söz konusu grupların şiddet ortamının sona ermesini istemediklerini sözlerine ekledi. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi, bu gruplara destek olan uluslararası aktörlerin onlara silah ve mühimmat yardımı yapmaktan vazgeçmelerini ve bu grupları ateşkese zorlamaları gerektiğini ifade etti.

Çurkin, Güvenlik Konseyi tarafından dün yayımlanan açıklamanın üç unsuru olduğunun altını çizdi. Çurkin, ilk unsuru Konsey üyelerinin Brahimi’nin girişimine destek olması, bütün bölgesel ve uluslararası tarafları da girişime destek olmaya çağırması ve bu güçlerden, Suriye’de ateşkesi sağlamak için etkilerini kullanmasını talep etmesi olarak tanımladı.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi ikinci unsurun Suriye halkının acil insani gereksinimlerinin karşılanması olduğunu ifade etti. Çurkin üçüncü unsurun ise ateşkesin kalıcı bir çözüm için gerekli siyasi zemini yaratmak üzere değerlendirilmesi olduğunun altını çizdi.

Çurkin ayrıca, Brahimi’nin gelecekte atılacak adımlar için daha önce Cenevre’de çizilen çerçevenin zemin oluşturmasını arzuladığını ifade ettiğini hatırlattı.

Ağustos ayında Brahimi’den önceki BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın çağrısıyla Cenevre’de yapılan toplantıdan çıkan sonuçlar, taraflarca farklı şekillerde yorumlanmıştı. Rusya ve Çin, konferansta varılan anlaşmanın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın görevini bırakması şartına bağlı olmadığını savunurken, ABD’nin başını çektiği Batılı devletler anlaşmanın “Esad sonrası hükümetin yolunu açtığını” savunmuşlardı.

(soL-Dış Haberler)