Suudi Arabistan petrol fiyatlarını tutabilir mi?

ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi ile yeniden gündeme gelen yaptırımlarla birlikte petrol fiyatları yükselişe geçti. Suudi Arabistan, yaptırımlar nedeniyle İran’ın arzında ortaya çıkaracak boşluğu doldurabileceğini açıkladı. Arz açığının ancak Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya desteğiyle kapatılabileceği belirtiliyor. Ancak hem İran'ın petrol üretiminde daha önceki yaptırım…

Çeviri: Emre Alım

ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi kararının ardından İran’a yönelik olası yaptırımlar, petrol fiyatlarının artışını hızlandırdı.  Brent tipi ham petrolün varil fiyatı 2014’ten bu yana 77 dolar ile en yüksek seviyeyi gören petrol fiyatlarını dengelemek kısa vadede mümkün görünmüyor. Goldman Sachs fiyatların beklentilerini aşabileceğini duyurmuştu. Dünya Bankası, IMF gibi kuruluşların Brent tipi ham petrol için yılsonu beklentisi 80 dolar civarındaydı. Son gelişmeyle birlikte bu öngörünün aşılacağı ve yılsonu fiyatın daha yukarıda olacağı tahmin ediliyor. Dünyanın en büyük beşinci petrol üreticisi olan İran’ın arzında azalmanın, diğer ülkeler tarafından karşılanmasının sınırlarına dikkat çekiliyor. 

SUUDİ ARABİSTAN’IN TEK BAŞINA AÇIĞI KAPATMASI ZOR

Suudi Arabistan, dün yaptığı açıklamada ABD’nin İran anlaşmasından çekilmesinin ardından ham petrol piyasasını takip etmeyi sürdürdüğünü açıkladı. Ancak Riyad’ın açıklamalarına rağmen dün petrol fiyatları varil başına yüzde 3,2 ile artışını sürdürdü. Reuters’ın bir OPEC kaynağına dayandırdığı habere göre Riyad'ın petrol üretimindeki muhtemel boşluğu tek başına gidermesi mümkün görünmüyor. Ancak boşluğu doldurmak için 2018’de OPEC’in başında bulunan Birleşik Arap Emirlikleri ve OPEC dışındaki üreticilerle de ilişkileri bulunan Rusya ile olası bir çözüm üzerine çalışmaların sürdürüldüğü aktarılıyor. 

Güney Kore Ticaret, Sanayi ve Enerji Bakanlığı ise yaptırımların tekrar gündeme gelmesi durumunda Tahran’a yönelik bu tür müdahalelerden muaf olacaklarını duyurdu. 

Araştırmacılar, olası bir yaptırım durumunda günlük petrol satışının 600 bin varil kadar düşmesini bekliyor. İran’a 2012 yılında uygulanan yaptırımlar sonrasında petrol üretimi 3,8 milyon varilden 2,5 milyona gerilemişti.

Teknik zorluklar dışında Suudi Arabistan'ın hem güncel ekonomik sıkışmaları hem de uzun vadeli rezerv politikaları nedeniyle olası bir arz açığının tamamını kapatma konusunda kararlı olmayacağı vurgulanıyor. Ancak İran'ın Çin, Güney Kore gibi ülkelerle mevcut anlaşmaları, muafiyetler dikkate alındığında yaptırımların petrol üretiminde önceki kadar keskin bir düşüşe yol açmayabileceği de öne sürülüyor.

ŞİMŞEK’TEN ‘TÜRKİYE YARARLANIR’ İDDİASI

Petrol fiyatlarındaki artışın avantaj olabileceğine dikkat çeken Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek ise “Bizim firmalarımız petrol ihraç eden ülkelerde çok daha büyük işler yapacaklar, çok daha yüksek gelir elde edecekler” ifadelerini kullandı. Uzmanlar petrol fiyatlarının Türkiye’nin ithalat faturasını yansımaları ve İran’la ticarette ortaya çıkacak kayıpların Şimşek’in işaret ettiği potansiyel ihracat artışının çok üzerinde olacağına işaret ediyor.