Pompeo’nun ‘İran Avrupa’da suikast yapıyor’ iddiası asılsız

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun İran’ın Avrupa’da suikastlar düzenlediğine ilişkin iddialarını araştıran Guardian gazetesi yakın zamanda bu iddiayı destekleyecek herhangi bir cinayete rastlayamadı.

Dış Haberler

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun İran’ı Avrupa’da suikastlar düzenlemekle suçlaması üzerine, konuyu araştıran İngiliz gazetesi Guardian'ın haberinde bu iddiayı destekleyecek bir kanıtın bulunmadığı ortaya konuldu.

Guardian’ın haberine göre, güvenlik uzmanları ve Avrupa’da yaşayan İranlılar, Pompeo’nun iddiasını destekleyecek herhangi bir bilgiye sahip değil.

Pompeo, İran Devrim Muhafızları’nın “Avrupa’nın göbeğinde suikastlar” düzenlediğini iddia etmişti. Guardian güvenlik uzmanlarının ve İranlı sürgünlerin bu iddiayı destekleyecek herhangi bir kanıttan haberlerinin olmadığını yazdı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Pazartesi günü İran’a yönelik "çok sert yaptırımlar" uygulayacaklarını açıkladığı konuşmasında, bu iddiayı dile getirmiş ancak konuşmasında herhangi bir ayrıntıya yer vermemişti.

Pompeo “Bugün İran Kudüs Gücü, Avrupa’nın göbeğinde gizli suikast operasyonları yürütüyor” diye konuşmuştu.

Pompeo’nun iddiasının sorulduğu Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert “[Pompeo] benim sahip olmadığım bilgiye ve bilgi erişimine sahip. Bu konuyla ilgili belirli bir yorum yapamam ama şunu söyleyebilirim ki bakan bana konuşmasındaki bu noktanın bir temeli olduğuna dair güvence verdi ve sözlerinin arkasında kesinlikle duruyor” dedi.

Öte yandan yakın zamanlarda Avrupa’da İran devletiyle bağlantılı olduğu iddia edilen herhangi bir cinayet işlenmedi. İran’ın Şah zamanındaki son başbakanı Şapur Bahtiyar, Fransa’da 1991 yılında öldürülmüştü. Ertesi yıl ise dört Kürt asıllı İran vatandaşı Berlin’de Mykonos adlı bir Yunan lokantasında öldürülmüştü. Bu cinayetlerle ilgili davada, dönemin İran İstihbarat Bakanı Ali Fellahyan suçlanmış ancak Tahran bu suçlamaları reddetmişti.

2012 yılında ise İsrailli turistleri taşıyan bir otobüs Bulgaristan’ın Burgaz ilinde bombalanmıştı. Bu olayla ilgili olarak Bulgar hükümeti İran'ın desteklediği Lübnan Hizbullahı’nı suçlamıştı.

Pompeo’nun iddialarının geçmişteki bu cinayetlere mi işaret ettiği bilinmiyor.

POMPEO GİZLİ BİR İSTİHBARATA SAHİP VE ONU MU İFŞA EDİYOR?

En son geçen yıl Kasım ayında petrol zengini Kuzistan bölgesinin ülkeden ayrılmasını savunan bir silahlı grubun lideri olan Ahmed Molla Nissi, Lahey’de öldürülmüştü. Nissi’nin kızı geçen yıl Reuters'a yaptığı açıklamada babasının öldürülmesinin İran devletinin 90'lı yıllarda işlediği cinayetleri hatırlattığını söylemişti.

Hawra Nissi, Reuters’a yaptığı açıklamada şöyle demişti: “Avrupa güvenli görünüyor ama dikkatli olun. Suudi Arabistan ve İran arasındaki çekişme Ortadoğu ile sınırlı değil, Avrupa’ya yayılıyor.” Nissi babasının öldürülmesinde İran’ın baş şüpheli olduğunu ancak tek şüpheli olmadığını söylemişti. Ancak Hollanda devletinin cinayetle ilgili yürüttüğü soruşturmada İran Devrim Muhafızları Ordusu suçlanmadı. Guardian haberinde “eğer Pompeo iddiasında Nissi cinayetine atıfta bulunuyorsa gizli bir istihbaratı ifşa ediyor” deniyor.

İsveç’te yaşayan bir siyasi aktivist olan İranlı Iraj Mesdaghi de, Pompeo’nun iddiasıyla ilgili Guardian’a verdiği demeçte bu iddia için “Doğru gibi görünmüyor” diyor. İran’ın Avrupa’da cinayetler işlediğine dair herhangi bir kanıt bulunmadığını belirten Mestaghi, İran Devrim Muhafızları'nın ya da Kudüs Gücü’nün, Berlin’deki Mykonos davasından sonra Avrupa’da herhangi bir cinayetle suçlanmadığını dile getiriyor.

ABD, İRAN'IN AVRUPA'YLA İLİŞKİLERİNİ Mİ HEDEF ALIYOR?

Mestaghi, İran’ın Avrupa’yla halihazırdaki ilişkileri göz önüne alındığında kıtada suikastlar düzenlemesinin olağan dışı olacağını vurguluyor.

Londra’da Royal United Services Institute adlı düşünce kuruluşunda araştırmacı olan Shashank Joshi ise, İran’ın 1990’larda Avrupa’da bir suikastlar dalgası yürüttüğünü belirtiyor ve 2012’deki Burgaz saldırısının sorumlusunun da İran’ın desteklediği Hizbullah olduğunun düşünüldüğünü ve bu saldırının İsrail’in İranlı nükleer uzmanı bilim insanlarına yönelik saldırısına bir yanıt olarak düzenlendiğinin tahmin edildiğini ifade ediyor. Ancak Nissi cinayetinin arkasında İran’ın olduğuna dair kamuoyuna açık hiçbir bilgi ya da kanıt olmadığını belirten Joshi, bu cinayetin uluslararası ilişkilerde yüksek düzeyde bir etkisi ya da önemi olmadığına işaret ederek, Avrupalı yetkililerin de bu olayda İran'ın bağlantısına ilişkin herhangi bir ifadelerinin olmadığını belirtiyor.