“Yokluk üzerine ne konuşulur?”

Halk müziği sanatçısı Sadık Gürbüz hükümetin “Kürt açılımı”, açılıma destek veren sanatçılar ve “Kürt sorunu”nun çözümü konusundaki sorularımızı yanıtladı.

AKP hükümetinin “Kürt açılımı” ve bazı sanatçıların, aydınların hükumetin açılımını, içeriği henüz net değilken desteklediklerini açıklamaları konusunda neler düşünüyorsunuz?

Silahların susmasını, savaşın ortadan kalkmasını istemeyecek kimse yoktur. Bu adamlar oyuna geliyorlar, iyi niyetlerini kullandırıyorlar. Somut bir şey yok ortada, somut bir şey üzerinde konuşurlarsa konuşuruz. Aydın sıfatını taşıyan bu arkadaşların, aydın niteliklerine bakarak, somut şeyler üzerinden konuşmalarını beklerdim. Somut ne? Öneri bekliyorlarsa eğer aydınlardan, aydınlar öneri götürsünler. Yoksa hükumetin bir öneri getirdiği yok. “Bu kavgayı bitiririz”, kavgayı nasıl bitirelim? “Sen bana vur ben bir şey yapmayayım”, böyle de kavga biter. Konuşacağımız, tartışacağımız şey nedir? Önemli olan budur, ama bu da ortada yok. Yokluk üzerine konuşulur mu? O zaman konuşma da yoktur.

Yedi yıldır iktidarda olan ve artık hepimiz yakından tanıdığı AKP Hükümeti'nden gelen bir “açılım” nasıl bir açılım olabilir ki?
AKP elini hukuktan çeksin, yasalardan çeksin, eğitimden çeksin, kadrolaşmadan çeksin. Bu adamların başka bir düşüncesi yok. Bütün her şey demokrasi kisvesi altında, bu çete organizasyonunun, ben böyle diyorum bunlar çöreklenmiş bir çete çünkü, kadrolaşma harekatıdır başka bir hiç şey değil. Bunlar hukuk devleti değil, bunların devleti polis devletidir.

Peki “Kürt sorunu”nun çözümü hakkında sizin görüşünüz nedir, bu konuyu hangi temel ilkeler etrafında çözmek gerekir?
Demokrasi, hukuk. İnsanların kardeşliğine dokunulmaması. İnsanlara ayrı davranışta bulunulmaması. Bu 12 Eylül'ün ürünüdür. Demokrasi her şeyin çözümüdür. Her şeyin çözümü demokraside, hukukun uygulamasındadır. Hukukun kardeşçe, eşit uygulanmasındadır.

------
Yarın: İlkay Akkaya