soL (HABER MERKEZİ) "Darbe ve Ergenekon karşıtı" olarak kendisini tanıtan Vakit gazetesi 12 Eylül askeri darbesinde yıldızı parlayan Özel Harp'çi Adnan Tanrıverdi'yi yazar kadrosuna dahil etti.
12 Eylül'de yükseldi
30 Ağustos 1980'de, yani darbeden birkaç gün önce binbaşı olan Tanrıverdi, darbe döneminde yükselerek önce yarbay ardından albay oldu.
Özgeçmişinde, akademi öncesinde "Gayri Nizami Harp" eğitimi aldığı yazılı olan Tanrıverdi, bir dönem İstihbarat Şube Müdürlüğü görevinde de bulundu. Ancak Tanrıverdi'nin sicilindeki en önemli görevi Özel Daire Başkanlığı oldu. 1996 yılında "kadrosuzluktan" emekliye sevk edilen Tanrıverdi, orduda tuğgeneralliğe kadar yükselmişti.
Emekli olduktan sonra, bir yıl, İslamcı yayın çizgisiyle bilinen Üsküdar FM'de yayın koordinatörlüğü yaptı. Ardından TGRT'nin eski sahibi Enver Ören'in sahibi olduğu devre mülk şirketi İhlas Marmara Evleri'nin Cami Yaptırma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulu'nda görev aldı. Kasım 2004 tarihinden itibaren de Adaleti Savunanlar Derneği'nin (ASDER) genel başkanlığı görevini üstlendi.
Şimdi darbe karşıtı oldu
ASDER, genellikle ordudan "İslamcılık propagandası" nedeniyle atılan subayların üye olduğu bir dernek olarak biliniyor. ASDER'in yedi kurucusunun tamamı, bu gerekçeyle YAŞ kararı ile atılan subaylardan oluşuyor.
12 Eylül'ün parlayan Yıldızı Tanrıverdi'nin ASDER'i, "türban yasağı"nı ve Anayasa Mahkemesi'ni eleştiren bildirileriyle biliniyor. Dernek, aynı zamanda "Darbeye dur de" hareketinin de destekçisi.
Eski Özel Harpçı şimdi 12 Eylül karşıtı
Tanrıverdi, darbe döneminde yükselmesine rağmen, 5 Haziran 2006'da dönemin Genelkurmay Başkanı'na mektup yazmış ve ordudan İslamcı subayların tasfiye edilmesini eleştirmişti. Mektubunda 28 Şubat muhtırasını eleştirirken, kendilerini tasfiye edenleri "TBMM'nin ve hükümetin elini kolunu bağlamak"la suçlamıştı. Kendi sitesinde yer alan makalelerinde de 12 Eylül yönetimini halkın iradesini kısıtlamakla eleştiren Tanrıverdi, AKP'nin hazırladığı "Sivil Anayasa"yı desteklemek gerektiğini söylüyor, ancak 12 Eylül dönemindeki yükselişini ve o dönemki görevlerini anlatmamayı tercih ediyor. Tanrıverdi 12 Eylül yönetimine ve 1983 Anayasası'na o dönem karşı çıkıp çıkmadığını da söylemiyor.