Kıyamet tahmini yine tutmadı

ABD gericiliğinde alışık bir manzara olan 'kıyamet günü geliyor' telaşı kıyamet gününde kıyametin kopmaması ile yine boşa çıktı. Bu "tahminin" medyada yer bulmasını ve dünyanın sonunu ise Richard Dawkins yorumladı.

ABD'de 150 milyon dolar değerinde “Family Radio" (Aile Radyosu) adlı radyosu bulunan 89 yaşındaki koyu hristiyan Harold Camping yaptığı hesaplamalar ile 21 Mayıs 2011'de saat 18:00'de kıyametin kopacağını öngörmüştü. Camping'e göre bugün İsa yeryüzüne gelecek ve gerçek inananları cennete götürecekti. Öngörünün devamı 21 Ekim 2011 itibariyle de dünya yok olacağı şeklinde.

Tüm dünya 21 Mayıs 2011 saat 18:00'i yaşamış oldu ancak kıyamet kopmadı.

Camping daha önce de 1994'de kıyametin kopacağını söylemiş ancak hesabı yine tutmamıştı. 21 Mayıs 2011 tekrar gözden geçirdiği formüller sonucu bulduğu tarih.

Camping'in radyosunun sadece ABD'de değil tüm dinyada milyonlarca dinleyicisi var. Camping'in birçok takipçisinin kıyamet öngörüsünü ciddiye alıp varlıklarını sattıkları veya dağıttıkları biliniyor.

Camping de dünya ve ahiret işini bu şekilde elele yürütüyor.

“Dünyayı bilim açıklar”
İngiliz evrim biyologu Richard Dawkins, Camping'in kehanetinin Washington Post da dahil olmak üzere saygın gazetelerde haber olarak verilmesine anlam veremediğini belirttikten sonra Washington Post'un “Sizin geleneğiniz dünyanın sonu hakkında ne der?” söyleşisini şu şekilde cevaplayarak sürdürdü:

“'Gelenek' sorusu eleştirel düşünmeyi hak ediyor. “Gelenek”, nesillerden beri gelen inançlar toplamını ifade ediyor, kanıtlardan inşa edilen inançları değil. Kanıtsız inanışlar yersizdir.

Bilim bir gelenek değildir. Gerçek dünya hakkında çıkarımlarda bulunmak için kanıtların örgütlü bir şekilde kullanımıdır. Bilim, dünyamızın yaklaşık olarak ne zaman yok olacağını biliyor. 5 milyar yıl kadar sonra güneşte hidrojen bitecek ve bu onun dengesini bozacak ve bu da dünyanın buharlaşmasına yol açacak. Bundan daha önce ancak on milyonlarca yıl sonra büyük meteorların ve göktaşlarının dünyaya çarpmaları da mümkün. Bu da tüm hayatı yok edecek kadar kötü sonuçlar doğurabilir, tıpkı 65 milyon yıl önce dinozorların yok olması gibi. Yakın bir gelecekte insan hayatının tamamen yok olması da oldukça mümkün, tıpkı şimdiye kadar yaşamış birçok canlı türünün de yok olduğu gibi.

Bizim türümüz söz konusu olduğunda değerli astronom Martin Rees'in dediği gibi yok oluşumuzu muhtemelen kendi ellerimizle hazırlayacağız. Yıkıcı teknolojiler on yılda çok yol aldı ve bu teknolojilerin bir kutsal aptalın eline geçmesi gayet mümkün. Bunun sonucu da 'geleneğinin' ölümü yüceltip öldükten soraki hayata duyduğu özlemle, sadece dünyanın sonunu tahmin etmekle kalmayıp, sonunu getirme işini de yapması.

Ancak dünyanın sonu, evrenin büyüklüğünde çok önemsiz bir olay olacak. Evrenin sonu ise fizikçiler arasında bir tartışma konusu ve bu tartışmalar insanların içine düştüğü aptallıklar ve sorunlara uzun erimli, alçak gönüllü bir perspektif getirmek açısından oldukça yararlı.”

(soL - Bilim)