Stephen Hawking 21 yaşında tespiti yapılan amansız sinir sistemi hastalığıyla birlikte yaşıyor. İlk zamanlarda çaresiz hastalığı nedeniyle öleceği beklenirken kendi bakış açısıyla genç bilim insanı yaşama döndü ve bu da hayatta daha fazla mutlu olmasına imkan verdi. “49 yıldır erken ölüm ihtimaliyle yaşadım durdum. Ölümden hiç korkmadım fakat hızlıca ölmeyi de istemedim. Yapmak istediğim öyle çok şey vardı ki.”
Beyni, birimleri başarısız olduğunda çalışmayı kesecek bir bilgisayar gibi düşünen Hawking, “bilgisayarlar çöktüğünde, onlar için bir cennet ya da öte yaşam yok. Cennetin ya da ahiretin bizi beklediği inancı sadece peri masalıdır. İnsanlar ölüm korkusundan dolayı böyle düşündüler” dedi.
Hawking’in son açıklamaları, 2010'da çıkan “The Grand Design” kitabında ortaya koyduğu fikirleriyle örtüşüyor. Kitabında evrenin var oluşunu açıklamak için bir yaratıcıya gerek olmadığını söylemişti. Ünlü fizikçinin sözleri, tanrının bir metafor olduğu düşüncesiyle evreni çalıştıran bilge bir yaratıcı olduğu inancı arasına keskin bir çizgi çekti.
Görüşmede Hawking, ölümün ötesinde yaşam olduğu görüşünü reddetti ve yaşamlarımızı iyi yaşayarak dünya üzerindeki potansiyelimizi ortaya çıkarmamız gerektiğini vurguladı. “Nasıl yaşamalıyız?” sorusunu basitçe, “eylemlerimizin en büyük değerini anlayarak” şeklinde cevapladı.
Bir başka cevabında bilimin güzelliğini vurguladı: “Bir olayın basit açıklamasını yaptığınız ya da farklı gözlemler arasında bağlantı kurabildiğiniz zaman bilimin güzelliğini görürsünüz. Örneğin biyolojide DNA’nın çift sarmal yapısı ya da fiziğin temel denklemleri böyledir.”
“Neden buradayız?” sorusuna “evrenin ilk anlardaki kuantum dalgalanmaları nedeniyle çakan kıvılcımlar galaksileri, yıldızları ve nihayetinde de insan yaşamını doğurdu. Bilim insanlarının öngörüleri, evrenin birçok farklı şekilde yoktan kendiliğinden var olduğu yönünde. Ve bizim burada bulunmamız bir şans meselesi” karşılığını verdi. Modern uzay araçları sayesinde evrenin ilk anından geride kalan ışık izini yakalamamız ve uzayda kendi bulunduğumuz yere nasıl geldiğimizi hesaplamamızın artık mümkün olabileceğini ekledi.
(soL - Bilim)