TED’in eğitim raporu (I)

Türk Eğitim Derneği (TED) de, yan kuruluşu olan TEDMEM üzerinden 2018 Şubat’ında  “2017 Eğitim Değerlendirme Raporu” açıklamıştır. 2017 yılı ile ilgili eğitim raporları, en gerici müfredatın uygulanmaya başlandığı bir yılla ilişkili olduğundan, Türkiye’deki durumu açıklamak/anlamak açısından ilginç raporlar olmaktadır.

Raporların içeriği kadar, raporu yayımlayan kuruluşların niteliği de pek çok ilginç özellikler taşımaktadır.

Örneğin TED, Başbakan İnönü dahil Cumhuriyeti kuran kadroların hemen tümünün kurucu üye olduğu Türk Maarif Cemiyeti adıyla, 31 Ocak 1928 tarihinde kurulmuştur.  12 Aralık 1939’de kamuya yararlı statüsünü elde eden kurum 1946’da, TED adını almıştır. TED, Ankara Kolej ve daha önceki yıllarda Bilim Kurulu aracılığıyla düzenlediği eğitim konferansları ile adını duyurmuş bir kuruluştur. Son zamanlarda da TED Üniversitesi’ni kurmuştur.

Ancak TED’in bu 2017 raporu, bir bakıma, AKP iktidarında Cumhuriyet kurumlarının başına gelenlerin TED’in de başına geldiğini gösterir niteliktedir.

TED, Kasım 2012, “eğitim sistemi için proaktif bir şekilde, kanıta dayalı araştırma verisi, fikir ve yayın üretip kamuoyuna mal etmeyi amaçlayan bağımsız bir düşünce kuruluşu” olarak TEDMEM’i kurmuştur.  

TEDMEM’in direktörü, Prof. Dr. Emin Karip’dir. Karip sıradan bir kişi değildir. Çünkü Karip, Gazi Eğitim Fakültesinde doçent öğretim üyesi olarak görevini sürdürürken, 2003-2006 yılları arasında Prof. Dr. Ziya Selçuk’un Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) Başkanı olduğu dönemde onunla birlikte TTK’de çalışmıştır. Selçuk TTK başkanlığından ayrılırken o da ilgili görevinden ayrılmıştır. YÖK, 2011 Haziranında Karip’i Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesine dekan olarak atamıştır. TTK başkanlarını belirten adresten de, Karip 5 ay sonra da 14 Kasım’da TTK başkanlığına getirilmiş ve bu görevini Kasım 2015’e değin sürdürdüğü anlaşılmaktadır. .

AKP iktidarında eğitim alanında gerçekleştirilen gerici dönüşümler açısından Kasım 2011-2015 dönemi, 2003-2006 dönemine göre çok daha kapsamlı bir dönemdir. Bu dönemde eğitim alanında gerçekleşen gerici dönüşümleri şöyle özetlemek mümkündür:

  • 30 Mart 2012’de 4+4+4 yasası çıkarılmıştır. Bu yasayla zorunlu öğretim süreci 12 yıla çıkarılıp 4+4+4’e bölünmüş, imam hatip ortaokulları açılmış, öğretim programlarına Hz. Peygamberin Hayatı ve Kuran-ı Kerim gibi iki seçmeli din dersi eklenmiş ve açıköğretim okulları zorunlu öğretim süreci içine alınmıştır.
  • Bu yasanın hemen arkasından Temel Din Bilgisi adında üçüncü bir seçmeli din dersi üretilmiştir.
  • Kıyafet yönetmeliği değiştirilerek, okullarda çağdaş kıyafetler yasaklanırken, türban kullanımı serbest bırakılmıştır.  
  • Ortaokul yönetmeliği değiştirilerek, araştıran, soran ve eleştiren öğrenci yetiştirmekten vazgeçilmiştir.
  • Hızla yeni imam hatip okulları açılmasına başlanırken genel eğitim veren okulların imam hatip okullarına dönüştürülmesi süreci başlatılmıştır.
  • Genel liseler, meslek liseleri ve öğretmen liseleri kapatılıp bunların bir bölümü Anadolu ve diğerleri ise imam hatip liselerine dönüştürülmüştür.
  • Ortaöğretime geçişi belirleyen 6., 7. ve 8. sınıflarda yapılan Seviye Belirleme Sınavı yerine, 8’inci sınıflarda iki dönem altı dersten yapılacak sınavların belirleyici olacağı Temel Ortaöğretime Geçiş (TEOG) düzenlemesi getirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 18 Şubat 2015 günü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu için, din kültürü ve ahlak bilgisi (DKAB) dersinin zorunlu ders olamayacağına karar vermiştir. Ancak DKAB dersinin zorunlu ders olmaktan çıkarılması ve de seçme sınavlarından çıkarılması anlamına ve de bu dersten soru sorulmaması için herhangi bir girişim başlatılmamıştır.
  • TEOG’da başarılı olamayanlar, imam hatip liselerine, açık liseye ya da özel liseye gitmek zorunda bırakılmıştır.
  • 1 Mart 2014’de “dershane yasası” çıkarılmıştır. Bu yasayla TTK, 1926 yılında oluşturulmuş olan bir karar organı olma özelliği ortadan kaldırılarak sıradan bir birime dönüştürülmüştür. Öğretmen atamasında öznel ve siyasal değerlendirmeleri öne çıkaracak performans değerlendirmesi getirilmiştir. 4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerine son verilmiştir. Nitelikli okulları AKP’lileştirmek için “proje okulları” uygulaması getirilmiştir. Dershanelerin Ekim 2015’e kadar kapatılmış olmasına karar verilmiştir.
  • Bakanlık, kapatılan dershanelerden uygun bulduklarının liseye dönüşmesine izin vermiş ve onlara, nedense, “temel lise” demiştir.
  • 2-6 Aralık 2014 günlerinde toplanan 19. Milli Eğitim Şurası’nda, eğitim tarihinin en gerici kararları alınmıştır.

Dolayısıyla yukarıda özetlenen tüm gerici dönüşümlerde, TTK başkanı olarak Karip’in katkıları vardır.  

Bu nedenle, TED’in Karip’i TEDMEM direktörlüğüne getirmiş olması, üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur!  

[email protected]