Eğitimin hali (I)!

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, hemen hergün konuşuyor konuştukça da sistemin sahipsiz olduğu ortaya çıkıyor.

Bir gün Avcı, “Eğitimde fırsat eşitliği ve nitelik gibi 2 önemli hedeften” söz ediyor. Bir başka gün gazetelerde, “937 genel liseden 460’ı anadolu lisesine, 378’i mesleki ve teknik eğitime, 49’u din öğretimine, 37’si ise aynı ilçede, bölgedeki başka bir okula devredildi” haberi çıkıyor. Bu dönüşüm, genel liselere gidebilecek çocukların bundan sonra büyük oranda meslek okuluna ya da imam hatibe gitmeleri, genel eğitimden uzak kalmaları, eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamamaları anlamına geliyor. Bakanlığın ne yaptığını bilmediği (bildiği) anlaşılıyor.

Bir başka gün Avcı, “Anadolu ve fen liselerine artık tek bir sınava dayalı öğrenci alınmayacak… Sene içindeki bazı yazılılar Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetiminde merkezden hazırlanmış sorularla yapılacak. Böylece, hormonlanmış (okullarda kendi öğrencilerini daha başarılı göstermek için verilen) notlardan arındırarak, bu notları da nihai değerlendirme ortalamasına katmayı planlıyoruz” diyor. Bu plan, Danıştay’ın iptal ettiği ve yılda bir kez yapılan seviye belirleme sınavları (SBS) yerine, en az her dönem-yılda iki kez sınav yapılması anlamına geliyor. Okulların farklı niteliklerde olması nedeniyle, sınavların yoksul/dar gelirli çocuklarını eleme işlevi gördüğü ve dershane talebinin sınav sayısına bağlı olduğu biliniyor. Sonra da Avcı kalkıyor, “Dershanele kapatılacak” diyor! Bakanlığın ne yaptığını bilmediği (bildiği) anlaşılıyor.

AKP, 10 yıllık iktidarında, olmayacak yerlere üniversite açtı. Her önüne gelen vakfa üniversite açma izni verdi. AKP’nin YÖK’ü, son yıllara kadar kontenjanları artırdıkça artırdı hemen her vakıf üniversitesine eğitim fakültesi açma izni verdi. Sonra da bir bakanlık yetkilisi, “KPSS’ye girip de atama bekleyen öğretmen adayının 296 bin 500 civarında ve öğretmenlik programlarında okuyan öğrenci sayısının da 744 bin kişi olduğunu, sürecin iyi yönetilememesi halinde bir kaç yıl sonra çalışandan daha çok atama için bekleyen insan ile karşı karşıya kalınacağını” belirtiyor! Bakanlığın düne kadar uyuduğu anlaşılıyor. 17 Haziran tarihli bir haberde, bakanlığın elinde 864 teknoloji ve tasarım öğretmeni fazlası olmasına karşın, YÖK'e "teknoloji tasarım öğretmenine ihtiyacım var" dediği belirtiliyor! Bakanlığın uyumaya devam ettiği görülüyor.

Birkaç yıl önce, hiçbir uyarıyı dinlemeyen bakanlık, spor ile güzel sanatlar liselerini aynı çatı altında toplamıştı. Son günlerde Avcı, “Spor ile güzel sanatlar liselerinin aynı çatı altında bulunmasının çok doğru bir yaklaşım olmadığını, bunların birbirinden ayrılması gerektiğini” söylüyor. Bakanlık hiç değilse bu konudu doğru düşünüyor demeye kalmıyor, “Türkiye’nin geleceğini inşa etme adına önemli misyonu yerine getirdik” diyor! Piyasacı ve gerici eğitimle parasalcı-molla yetiştirerek geleceği inşa ettiklerini sanıyor! Arkasından da, “Bilgi ve yeteneklerine göre sosyal, kültürel, sportif faaliyetlerle çocukların kendilerini geliştirmelerine imkan sunmaya çalıştıklarını” belirtiyor! AKP kültürünün genelde İslam kültürüyle sınırlı olduğunu cümle alem biliyor. Nedense Avcı’nın aklına, çocukların gelişmesi için önce onların güzel duyularını geliştirecek sanat dersleri gelmiyor. Bakanlığın, sanat derslerine önem verilmeden geleceğin inşa edilemeyeceğinin ayrımına bile varamadığı anlaşılıyor.

Bu arada çocukların mollalaşması için her şey yapılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, "Bu yaz, Kur'an'ı gönlüne yaz" sloganıyla ve çocuklara Kur'an-ı Kerim, namaz, güzel ahlak, Hazreti Muhammed'in hayatı, camiler, ibadetler ve temel İslami kurallarla ilgili bilgileri vermek amacıyla yaz Kuran kursları açmaya başlıyor.

Bir habere göre, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile Avcı, düzenlenen törenle dereceye giren okulların sporcularına Cumhuriyet altını takıyor.
Türkiye’nin durumuna bir bakın: Dereceye giren sporcu öğrencilere altın takılıyor Kuran-ı Kerimi ezberleyenlere, Peygamberin hayatıyla ilgili kitapları okuyanlara ve camiye gidenlere çeşitli ödüller veriliyor. Resim, heykel, seramik, müzik, bale, artistik jimnastik, şiir, tiyatro gibi güzel sanat alanlarında başarı gösterenler ise hava alıyor!