Türkiye’nin direnişi Fransız basınında

Dün yaşananlar Fransız basınında geniş yer buluyor. Le Monde’dan Le Figaro’ya bütün gazetelerin internet sayfalarının ilk haberlerinden biri İstanbul. Dün sadece Fransız basını takip etmedi Türkiye’de olup bitenleri, Fransa’da yaşayan Türkiyeliler de, yaşananları büyük bir ilgiyle ve dayanışma ruhuyla takip ettiler. Fransa ne de olsa ayaklanmalara, isyanlara yabancı değil. Hafta sonu muhtemel yaşanacakların Fransa’da daha büyük etki uyandırması mümkün ve destek eylemlerinin artacağı kesin. Bütün Fransa’daki Türkiyeliler ve solcu Fransızlar, olanları büyük bir merakla takip ediyor.

Dün 11 sularında karşılaştığım Le Figaro muhabiri Laurent Marchand’a, bu eylemin sembolik bir anlam kazandığını ve sadece Gezi Parkı mücadelesi olmaktan çıktığını söylemiştim. Marchand’ın makalesi güzel. Tepkiyi, iktidarın otoriter pratiklerini, kentsel dönüşüm ve rant oluşumu sürecini anlattığı yazısında, dünki eylemlerde bir araya gelen çok farklı dinamikleri de resmetmiş. Bugün komünist yoldaşlarımızın makaleler ve haberlerle destek vermeye başlayacağını biliyorum.

Le Monde’da Türkiye temsilcisi olan Guillaume Perrier, olanları anbean aktarıyor sosyal medyadan. Eylemin boyutu ve polis şiddeti de Le Monde haberlerinde yer buluyor. Dün Sosyalist Parti’den de Gezi Parkı eylemcilerine yapılan müdahaleyi kınayan bir açıklama geldi.

Parisien ve France 24 haber portalları da olaya genişçe yer verdi. Gösterilerin Gezi Parkı’nı aştığı ve anti Erdoğan bir içerik kazandığı, toplumdaki bütün hoşnutsuzlukların bu gündem üzerinden açığa çıktığı vurgusu yapıldı. Bu eylemlerin, iktidarın toplumu İslamlaştıma politikalarına ve son alkol yasası düzenlemesine bir tepki olduğu tespiti de bulunuyordu. İktidarın otoriter pratiklerinin ülke içinde giderek daha fazla tepki çektiği de röportajlar üzerinden aktarılıyor.

Ülkemizin tarihine geçecek bir topyekün direniş yaşanmakta. Bu direnişe yurtdışından da destek geliyor, bence daha da gelecek. Bu konuda biz de elimizden geleni yapalım, daha fazla bu olayları duyurmak için. Bütün bu yaşananların dünyada ses getirmesi, ülkemizdeki sansürü de bir ölçüde kırıyor. Öte yandan Türkiye sosyal mücadeleler tarihine geçecek bu haftayı yaşarken, yaşananları Fransızcaya çevirmek isteyenlerin de gazetemizle iletişime geçmesi yerindedir. Fransa’da yaşayan Türkiyeliler de dayanışma eylemlerinin bilgisini aktarmalı.

Bu haftalık bu kadar. Ülke direniş yeri, ülkemize devrimlere ve ayaklanmalara yabancı olmayan bir ülkenin Fransız devrimi anayasasını hatırlatarak yazıyı bitirelim: “Baskıya direnmek, insanın diğer haklarının bir sonucudur. Toplumun tek bir üyesi baskı altına alındığında, tüm toplum baskı altındadır. Toplum baskı altına alındığında, her bir üyesi baskı altındadır. Hükümet halkın haklarını bastırdığında, ayaklanma halk ve halkın her bir kesimi için hakların en kutsalı ve ödevlerin en vazgeçilmezidir. 1793 Fransız Devrim Anayasası Önsözü’nden.”