Fransa’da belediye seçimleri ve sol

Fransa’da bizim gibi Mart ayında gerçekleşecek belediye seçimleri öncesinde, sol içi çeşitli tartışmalar da sürüyor. Fransa’da uzun bir geçmişi olan Sosyalist Parti (PS) ile Komünist Parti (FKP) arasındaki seçim ittifakı ülke genelinde uygulanmıyor, çok farklı tercihleri de içeriyor, kimi yerlerde ilk turdan birlikte katılma kararına rağmen, kimi yerlerde Sol Cephe olarak FKP, var olan sosyalist belediye başkanı karşısına, kimi yerlerde de PS, FKP’nin var olan belediye başkanı karşısında aday çıkarıyor. FKP seçimlerde nasıl hareket etmesi gerektiğini de kendi üyelerine soruyor. Parti üyelerinin oy kullandığı iç seçimlerle bazı yerlerde PS ile ilk turdan seçimlere birlikte katılma kararı alınırken, buna Paris’i örnek verebiliriz, Marsilya ve Lyon gibi şehirlerde ise Front de Gauche (Sol Cephe) ile katılım kararı alınıyor. Yalnız oylamalara parti üyelerinin katılımı son derece düşük ve bu kararların ne ölçüde uygulanabileceğini de bilmiyorum. Paris’te Sosyalistler’le, Marsilya’da Sol Cephe olarak katılacağı kesin FKP’nin, Lyon’da bir önceki seçimlerde PS ittifakı ile seçilen 8 belediye meclisi üyesi bu karardan memnun değil ve 191 kişinin katıldığı oylamada sadece 8 kişi farkla Sol Cephe seçeneği kazanmış.

Aslında belediye seçimleri FKP’nin içindeki devrimcilerin sıkça eleştirdiği ve Fransa için doğru seçenek olmadığını düşündükleri Sol Cephe için bir kırılma oluşturacak gibi. FKP sekreteri Pierre Laurent’ı Fransa solunun önemli ismi Jean Luc Mélenchon sertçe eleştiriyor ve FKP’yi sosyal-liberal PS yönetiminden bağımsız hareket etmeye çağırıyor. Bu iki siyasetçi arasında ipler epey gerildi, birçok yerellikte de FKP ile Mélenchon’un Sol Partisi arasında gerilim arttı.

Sonuç olarak, seçimler öncesinde birçok şehirde farklı durumlar şekilleniyor. FKP’nin yönettiği bazı şehirlerde, Sol Cephe’nin diğer bileşenleri radikal solun diğer unsurlarıyla bir araya gelip, bağımsız adaylar çıkarırken, bazı yerlerde FKP, Sol Cephe ile değil, ilk turdan Sosyalist Parti ile seçimlere katılıyor, bazı yerlerde ise Sol Cephe olarak. Aslında Fransa’da 9 binin üzerinde 89 belediyesi ve toplamda Fransa genelinde 800 belediyesi olan FKP bu belediyelerinin kimilerinde Sosyalist Parti’nin daha solunda bir belediyecilik anlayışına sahipken, kimi yerlerde ise pek farkı bulunmuyor, zaten birçok belediyede FKP ile Sosyalist Parti seçilmişleri beraber çalışıyor.

FKP’nin Sosyalistler’le beraber belediye seçimlerine katılmasının çok eski bir geçmişi var ve ülkenin radikal solu ve parti içi ortodoks muhalefet tarafından da partinin sosyal demokratlaştığına dair en büyük kanıt bu. 1970’lerin sonlarında Fransa genelinde en çok belediyeye sahip olan FKP halen de üçüncü parti. Bu seçimlerden sonra durum değişir mi bilemiyorum ancak seçimler Fransa solundaki gerilimi artırdı ve FKP’nin solunda adaylar mevcut, tabii FKP’nin son yıllarda sosyal demokrasiden koptuğu ve daha fazla radikal sola yaklaştığı tespiti söz konusu koltuk ve belediye oldu mu değişiyor. Seçilmişi pek olmayan diğer sol gruplar FKP’yi reformizmle eleştiriyor ve PS ile bağları koparmasını istiyorlar. FKP’nin Lyon’daki oylamada üyelerinin bu yönde karar alması da aslında tabanda da bu eğilimin olduğunu gösteriyor. Ancak FKP devrimci bir parti değil, sosyal demokrasi ile işbirliği yapan, zaman zaman da ondan daha sol bir çizgi izleyen bir parti. Geçmişten beri partinin en büyük gücü olan belediyeler, bir yandan partinin Fransa siyasetinde var olmasını sağlarken, öte yandan onun en zayıf karnını oluşturuyor. Sosyal demokrasiden kopmak ve etkin bağımsız sol siyaset izlemek şu an için FKP ve çok parçalı Fransa solu için epey zor. Tabii göçmenlere ve yoksullara dair kimi imkanlar sunan, etkin sosyal belediyecilik anlayışını gerçekleştiren bu belediyelerin sağa kayması da iyi bir şey olmaz.

Sonuç olarak bizim gibi solun belediye deneyimi çok sınırlı olduğu bir ülkeden bu tartışmaları izlemek ve anlamak da zor. Bu haftalık bu kadar. Geçen hafta bu köşede aktardığımız Peugeot’da açlık grevi yapan işçilerin taleplerinin fabrika yönetimi arafından kabul edildiğini ve bu kazanımdan sonra işçilerin, açlık grevine son verdiğini de haber verelim.