İşte Şimdi Güzel Oldu

Bundan beş yıl önce, ultra-teknolojik savaş makinasıyla ABD Irak kentlerini birer birer teslim alır ve paralı askerlerinin tiyatro gösterileriyle sokaklarda terör estirirken herşey yolunda görünüyordu. Ve ABD Başkanı bu gazla Irak işgalinin başlangıcından iki ay bile geçmeden, 1 Mayıs 2003'te USS Abraham Lincoln'de Amerikan askerlerine hitaben yaptığı konuşmada "Mission Accomplished", "görev tamamlandı" deklarasyonu yapıyordu.

Bağdat'ın düşmesiyle birlikte, Irak'ta "rejim değişikliği" gerçekleştirilmiş, sokaklarda ABD askerlerini selamlayan, meydanlardaki Saddam Hüseyin heykellerini deviren ve ayakkabılarıyla (!) heykel döven sözde Iraklılar yeni rejimin yeni halkı ilan edilivermişti.

Görev tamamlanmadı, Irak'ın gerçek sahipleri 5 yılı aşan süredir ABD'nin bu adaletsiz ve zorba işgaline karşı direniyorlar. Amerikan emperyalizmi, Irak direnişi ve onun bölgede cesaretlendirdiği diğer direnç odakları yüzünden bölgesel ve küresel planlarını defalarca yenilemek zorunda kaldı. Büyük Ortadoğu Projesi'nin başına gelenlere bakın...

Paralı askerleri, işbirlikçileri, sözde Iraklıları, kuklaları vs. hizmette sınır tanımıyor, ama Irak direnişinin kararlılığı da zerre eksilmiyor.

***

ABD Başkanı Bush, son Irak ziyaretinin Maliki'yle yaptığı açıklama sırasında yaşanan "kaza"ya rağmen başarılı olduğunu açıklamış. Bush kendisinin protesto edildiğini idrak edemiyor mu? Elbette öyle değil. Üstelik ABD Başkanı hiç de öyle gerizekalı falan olmadığını son olayda yaptığı espriyle çok iyi gösterdi. Bu, ABD emperyalizminin Irak işgalini protesto eylemini hazmedememesinin ifadesi olarak okunmalı. "Kaza"ymış... Ne diyorlar ayrıca: Iraklı gazeteci, sarhoş olup olmadığı, uyuşturucu kullanıp kullanmadığı, bu işi para için yapıp yapmadığı konularına netlik getirilmek üzere sorgulanıyormuş...

ABD emperyalizmi hazmedemeyecek tabii. Ama Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi'nin protestosu Irak'ta ve bölgede çok hızlı benimsendi. ABD'nin Irak'a imzalatmaya çalıştığı sömürge anlaşmasının Bush ile Maliki arasında imzalanması öncesinde yapılan bu eylem, Iraklıların anlaşmaya karşı çıkışının da bir ifadesi oldu. Eylemin temsili niteliğine ilişkin başarıları saymakla bitmez. Eylemin Ortadoğu'daki direniş odaklarında yarattığı moral de hiç azımsanacak gibi değil. Peki nasıl oluyor da ABD tarafında Bush'un Irak ziyareti "başarılı" sayılıyor?

ABD artık durumu idare etmeyi "başarı" sayıyor. Iraklılar güvenlik anlaşmasını istemiyorlar, kukla hükümet ve sözde meclis dahi büyük bir baskı altında kalıyor ve anlaşmanın onaylanması bir yıldan uzun bir zamana yayılıyor. Hatta meclisin onayı koşullu: Referandum isteniyor. Ama ABD "başardığını" ilan ediyor. Referandumu önemsemiyoruz, diyorlar.

Irak'ta zamanında yine ABD tarafından dayatılan bir anayasa var. ABD'nin dalgalı müttefik politikalarının sonucu farklı işbirlikçi kesimler anayasayı istedikleri gibi yorumlama yoluna gidiyor, şimdi anayasa üzerinden büyük bir kapışmaya hazırlanıyorlar. Irak'ta işbirlikçilerin tek meşru temeli olan "anayasa" kadük olmuş durumda, ABD hâlâ başarıdan bahsediyor.

***

Irak direnişinin farklı bir şekilde kendini ifade ettiği, hatta belki tüm zayıf ve güçlü yanlarını da sergilediği bu sembolik eylem Irak'ı dünya gündeminin merkezine oturttu. El Zeydi'nin cesareti, sözleri, yakalanışı ve sonrasında yaşananlar, ülkesinin teslim alınması ve direnmesinin başka bir düzlemde ifade edilişi gibiydi.

Muntazar El Zeydi'yi Bağdat Havaalanı yakınındaki Camp Cropper'a götürdükleri söyleniyor. ABD'nin üslerin içinde yer alan sicili bozuk cezaevlerinden biri ve Saddam Hüseyin'in de davası sürerken kaldığı yer. Iraklı gazeteci, ABD'nin esiri olarak tutuluyor. Irak'ta ya da bölgedeki başka ülkelerde hiç kimse demokrasi hayali kurmuyor, El Zeydi'nin başına gelecekler konusunda kimse fazla umut taşımıyor. Ancak meselenin siyasi ağırlığı arttıkça, umutlarda da bir yükseliş oluyor. Büyük kampanyalar örgütlenmiş durumda ve bir tür seferberlik havası var.

Peki bölgedeki dinamiklerde büyük bir değişim mi oldu? Hayır, bu yalnızca direnişi moral olarak sıçratan ve mücadelesinin önünü açan bir itki oldu. Bu haliyle çok önemli bir eylem oldu.

Bundan sonra ABD'nin önemsemediği güvenlik anlaşmasıyla ilgili referandumda sandıklardan yalnızca "hayır" çıkmayacak, aynı zamanda eski ayakkabılar çıkacak. Böylesine önemli yani...

***

El Zeydi ile dayanışma, Irak direnişiyle dayanışmanın yeni biçimi haline gelmiş oldu. O zaman bir kez daha açık haliyle yazalım: "Muntazar El Zeydi serbest bırakılsın".

Ve bir de:

ABD'nin ibn-i kundura başkanı George Bush (ve dahi takipçisi Obama) da tüm askerleri ve tüm başarılarını alıp Irak'tan gitsin.