Ergenekon’da ‘seçim iddianamesi’

Ergenekon "örgütü" ile ilgili olarak hazırlanan ikinci iddianame seçimden üç gün önce piyasaya sürüldü. Bu operasyon dalgalarının zamanlamasını, AKP'nin siyasal çıkarlarıyla ilişkilendiren iddialara bir yenisinin eklenmesi anlamına geliyor. Ve artık bu ilişki fazlaca sırıtıyor.

İşin hukuki boyutlarını artık tartışamıyoruz, çoktan yalama oldu. Ayrıca gereksizleşti. Ergenekon davası her yönüyle siyasi, her aşamasıyla bir müdahale içeriyor.

İddianamelerdeki saçma-sapık mantık yürütme ve çağrışımlarla yükleme tekniklerinin de tartışılacak tarafı kalmadı. Üzerine kitap yazılabilir, o ayrı.

Seçim iddianamesi adını verebileceğimiz bu ikinci iddianame ve onun sunuluş biçimi de, ağır siyasi yönlendirmeler içeriyor. Davanın doğrudan konusu olmamakla birlikte medyada öne çıkan iddianamedeki "yenilikler" bunun bir kanıtı: AKP ve MHP'yi bölme planları, MHP'nin yönetim kadrosunda değişiklik yapma çalışmaları ve 8. Kongreyi manipüle etmesi, CHP lideri Deniz Baykal'ı devirme operasyonları (bunlara Tuncay Özkan katılmış!), cumhuriyet mitingleri organizasyonunda parmağının olması... bunlar hep Ergenekon'un "yeni" marifetleri! Seçimdeki karşılıklarına ilişkin spekülasyon yapmak serbest...

Bir iddianame nasıl böyle çelişkilerle dolu olabilir, nasıl bu kadar saçma sonuçlara ulaşılabilir, nasıl akıl yürütmeler bunlar, bu ne biçim mantık... gibi hezeyanların sonucunda aklınızdan şüphe etmenize neden olacak olan Ergenekon iddianamelerinin medyaya bu şekilde yansıtılması nasıl sağlanıyor bilmiyorum. Elbette, Koç grubunun Tolon'un mitingine destek sağlaması, Cumhuriyet gazetesi ile ilişkileri, ve başka bilumum burjuvanın bu "faaliyetlerdeki" payı vs. gibi başlıkların öne çıkmaması anlaşılır. Sonuçta Ergenekon'a da sınıfsal bakmak lazım (!)

Ama siyasi hesapları bu kadar ince ve net bir biçimde sunmayı becermek de gerçekten özel bir nitelik gerektiriyor.

***

Meraklısı ve sevdalıları için altını çizmek gerekiyor. Yine gürültüye getirilecek. O hakkında en çok konuşulan "darbe girişimi" meselesi bu iddianamenin suçlamaları arasında yer bulamamış. Kimsenin TSK'nın iç hizmet kanununa dokunmak gibi bir derdi yok, olamıyor. İddianame içinde uzun uzun, "darbeye zemin hazırlama" faaliyetleri tarif ediliyor. Hem de en tepedeki komutanların! Ama bu TSK ile ilgili değil yanlış anlamayın, Ergenekon üzerinden, darbeye zemin hazırlamaya çalışıyor adamlar.

Tamam en tepedeki komutanlar ama, kulağınızı kolunuzu başınızın üzerinden geçirerek de gösterebilirsiniz. Hatta, "bu kulak değil, zemini" de diyebilirsiniz.

TSK'nın ne zamanlar darbe yaptığı/yapabildiği gibi ağır teorik mevzulara girmemizin zeminiyse zaten yok! Psikolojik harp, her zaman teorik zeminleri düzler.

***

Seçimden üç gün önce, bir Ergenekon saldırısına daha maruz kaldık. İnce siyasi hesaplara ilişkin tüm spekülasyonları bir yana bırakın, bir kez daha kafalar boş ve saçma değerlendirmelerle doldurulacak. Seçim için parayla satın alma, rüşvet, vb. yöntemler yetmedi bir de beyinleri bulandırma mekanizması devreye sokulacak: Kimine göre, gücün kaynağını elinde tutan, kimine göre mağdur AKP kendisi de bir Ergenekon kurbanı olan ve iç dinamikleri kaşınan CHP Kurtlar Vadisi'nin kötü adamlarının içine serpiştirildiği MHP...

Beyni bulananlar, net göremez.

Net görebilmek için de DURDURUN...