Mağdur İzmir

İZBAN grevi 30'uncu gününde durduruldu. Yasada "grev ertelemesi" adıyla geçen bu uygulama aslında grevi kaldırıyor. Şimdi İZBAN işçileri haklarına sahip çıkıp grevi fiilen sürdürmeyeceklerse hemen işbaşı yapacaklar, trenleri yeniden çalıştıracaklar.

Bu karar, Erdoğan iktidarında alınan 16. grev erteleme (durdurma) kararı. Grev kararı alıp bu hakkı kullanması engellenen işçi sayısı 200 bine ulaşmış durumda.  Grevin bir yasal hak olmaktan çıktığını söyleyebiliriz.

Ne garip değil mi? Yasakçı Erdoğan şimdi “İzmir’i ben kurtardım” diyecek. İzmirliler bu zokayı yutar mı bilinmez ama ilk günden itibaren, özellikle CHP’li belediyenin yürüttüğü grev karşıtı propagandanın karşılık bulduğu bir gerçek.

Neydi İzmir’de greve karşı yürütülen propaganda?

İZBAN grevi, seçimlerin hemen öncesine denk gelmişti ve bu AKP’nin CHP’ye İzmir’de kurduğu bir komploydu. Şirket yarı yarıya Ulaştırma Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığıydı. Yani hükümetin de söz hakkı bulunuyordu. Üstelik sendikanın başında Erdoğan’ın has adamlarından biri vardı. İşçiler greve çıkarak böyle bir siyasi komploya alet olmuşlardı. Bu propaganda İzmir halkının, komik sayılacak ücretlerle koca bir kenti bir uçtan diğer uca taşıyan İZBAN işçilerinin yanında durmasını önemli ölçüde engelledi.

Oysa ortada hakları için mücadele eden işçiler var. Grev yapıyorlar. En güçlü olan silahlarını kullanıyorlar. Grev üretimin durması, hizmetlerin aksaması demek. Böyle olursa sonuç veriyor. Başka neden grev diye bir şey olsun ki zaten? İZBAN grevi bu açıdan son dönemdeki en etkili işçi grevlerinden biri oldu. İzmir’de hayatı etkiledi. Bu etkiden kaynaklı mağduriyetin sorumlusu grevi yapan işçiler değil, işçilerin taleplerini karşılamayan CHP’li belediye ile Ulaştırma bakanlığı idi.

İzmirliler şu soruyu birbirlerine sormak zorundalar. Belediye işçileri ücretlerine istedikleri zammı alabilmek için grev yapmak zorunda kalıyor, bunun için birçok çok yasal engelle karşılaşıyor ama belediye başkanı ulaşıma zam yaparken tek bir zorlukla, engelle, yasal sınırlamayla karşılaşmıyor. İZBAN işçisinin zam istemesi yasak, Kocaoğlu’nun ulaşıma keyfi zam yapması serbest! Bu işte bir tuhaflık yok mu?

Grevi yasaklayan Erdoğan, yasaklatan Kocaoğlu’dur. İzmir’de iki gündür trenle yeniden şehir içi yolculuk başlamış olabilir ancak İzmir halkının, AKP ile işbirliği yaparak kenti yönetmeye çalışan CHP belediyeciliğinden kaynaklı mağduriyeti devam ediyor.