Kamu emekçilerinin Memur-Sen esareti

Memur-Sen, Ocak ayının ilk günlerinde “kamuda kılık kıyafet özgürlüğü” adı altında bir kampanya başlattı. Bu kampanya kapsamında topladığı imzaları geçtiğimiz günlerde Bakan Faruk Çelik’e iletti.

Meselenin giyim-kuşam özgürlüğü ile ilgili olmadığı malum. Eğitimde 4+4+4 sisteminin parçaları tamamlanıyor. Genç beyinler için birer bilim ve aydınlanma merkezi olması gereken okulların, AKP gericiliğine tam boy teslim olması için yoğun bir çaba sürüyor.

Konu 12 Eylül’den kalma kılık-kıyafet yönetmeliği etrafında tartışıladursun Memur-Sen, bu yönetmelik üzerinden “özgürlükler” demogojisi yapıyor.
Oysa sorun özgürlükler sorunu değil. Gericiliğin alanı genişletiliyor.

Dün, Eğitim-Bir-Sen bir adım daha atarak üyelerine “derslere serbest kıyafetle girin” çağrısı yaptı. Yani öğretmenlerin derslere türban takarak girmesini istedi.

Aynı zamanda Eğitim-Sen üyesi de olan Eğitimde Sınıf Tavrı katılımcıları, Memur-Sen’in bu uğursuz rolünü, “Memur-Sen’in özgürlüğü bizim esaretimizdir” başlıklı bir bildiri yayınlayarak teşhir ettiler.

Doğrudur. Memur-Sen, uzunca bir süredir kamu emekçilerinin sendikal esaretidir.

***

Memur-Sen AKP iktidarında büyüdü. Konfederasyonun 2002-2012 yılları arasında üye sayısındaki artış, AKP’nin yandaş sendika yaratmadaki başarısını gösteriyor.

Üç konfederasyonun 2002 ve 2012 yılları arasındaki üye değişim sayısı ve artış yüzdesi sırasıyla şöyle:

MEMUR-SEN / 41.871 / 650.328 / 1453%
KAMU-SEN / 329.065 / 418.991 / 27%
KESK / 262.348 / 240.304 / -8%
TOPLAM SENDİKALI / 650.770 / 1.375.661 / 111%

Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstatistikleri

AKP iktidara geldiğinde Memur-Sen, üye sayısı oldukça düşük, etkisiz bir konfederasyondu. AKP’li yıllarda hızla “büyütülen” sendika, 2012 yılına gelindiğinde ülkenin en büyük memur konfederasyonu oldu. Memur-Sen, 10 yılda tam 15 kat büyüdü. Kendisine bağlı sendikalar 11 hizmet kolunun 10’unda toplu görüşme yetkisini eline geçirdi.

Bir diğer konfederasyon Kamu-Sen’in üye sayısındaki artış Memur-Sen’in yakınından bile geçemedi. KESK ise ne yazık ki erimeye devam etti.
Aynı dönem toplam sendikalı kamu emekçisi sayısındaki artış 725 bin dolayında gerçekleşti. Memur-Sen’in üye sayısındaki 608 binlik artış, tam anlamıyla “devlet eliyle sendikaya üye kaydı” yapıldığını gösteriyor.

Sendikalı kamu emekçilerinin sayısı iki katına çıkar, Memur-Sen 15 kat büyürken, kamu emekçilerinin sorunları da çığ gibi büyümeye devam etmiş.
Sözleşmeli çalışma asıl çalışma haline gelmiş, rotasyon adı altında sürgünler almış yürümüş, 8 saatlik çalışma neredeyse sona ermiş, fazla çalışma ücreti kaldırılmış, grevsiz sendika dayatmasından vazgeçilmemiş…

Bu devasa sorunlarla karşı karşıya kalan kamu emekçilerinin içerisinde en fazla üyeye sahip olan konfederasyonun ilgi alanına hiçbiri girmiyor. O’nun derdi başka:

***

Memur-Sen kamu emekçilerinin hak arama mücadelesinin önüne örülen duvardır.

Tabelasında sendika yazması ve 600 binin üzerinde üyeyle Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olması bu gerçeği değiştirmiyor. Ne yazık ki O’na sendika diyemiyoruz.

Memur-Sen’in kamuda üstlendiği misyonu, işçi sınıfı açısından aynı etkinlikte yerine getiren diğer sendika ise Türk Metal’dir.

Memur-Sen bir AKP organizasyonu ise, Türk Metal de bir 12 Eylül organizasyonudur.

Memur-Sen’i kazıyınca altından AKP, onun piyasacılığı, gericiliği ve emekçi düşmanı yüzü çıkar. Türk Metal’in yaldızının altında ise metal patronları ve MESS vardır.

Bir tanesi kamu emekçilerinin, diğeri metal işçilerinin esaretidir.

İşin kötüsü bu organizasyonların hâlâ “sendika” olduğunda ısrar edenler var. Onlar, önce bu “sendikaların” üye sayısına bakıp iştahlanıyor, sonra bunların içinde bir mücadele olacağını düşünüyor, üzerine bir de bu mücadeleden bir şeyler çıkacağı hayalini kuruyorlar.

Onlar için arşivden bir fotoğraf paylaşalım… Her iki fotoğrafın da, bunların içinden mücadele diye çıkabileceğin en fazlasını resmettiğini hatırlatalım.

“Türk Metal Sendikası ve MESS arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçilerin başlattığı bıyık kesme eylemine kadın metal işçileri de destek verdiler. Kadın işçiler erkeklerin kestikleri yarım bıyıkları yüzlerine yapıştırdılar” Tan Gazetesi, 2 Kasım 1990