İşçiler Bimeks dosyasını yeniden açıyor

Türkiye’nin en büyük teknoloji ürünleri mağazalarından biriydi Bimeks. Patron sadece mağazacılıktan değil, şirket üzerinden yaptığı borsa spekülasyonları ve alım-satımlarla büyük paralar kaldırdı. Paraları ne yaptı bilemiyoruz, ama arkada içi boşaltılmış bir şirket ile ücret ve tazminatları ödenmeden sokağa atılan yüzlerce işçi kaldı.

Bimeks vurgunu, tam bir kapitalist girişimcilik örneğidir. Zira her girişimciliğin içinde ama az ama çok hukuka uydurulan hukuksuzluk bulunur. Girişimcilik vurgunculuktur da diyebiliriz.

Gelin bu vurgun hikayesine yakından bakalım.

Şirketin sahibi Akgiray ailesidir. Murat ve Vedat kardeşler şirketi doksanlı yıllarda kuruyorlar. Şirketin alıp yürüdüğü dönem ise AKP’li yıllara rastlıyor. İlk on yılın sonunda şirket ülke çapında 140 mağazaya ulaşarak sektörde üst sıralara yerleşiyor.

Akgiraylar için AKP ile iyi ilişkiler daha fazlasını da mümkün kılıyor. Şöyle oluyor:

Önce abi Vedat Akgiray, Bimeks’teki tüm hisselerini kardeşi Murat’a devrediyor. Vedat hoca diye bilinir, o sıralar Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Hisse devrinin üzerinden henüz bir hafta geçiyor ki Vedat hoca dönemin başbakanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’ün imzasıyla Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) başkanlığı görevine atanıyor.

Bu atamanın hukuksuzluğu çok tartışılıyor. Sermaye Piyasası Kanunu’na göre SPK başkan ve üyeleri göreve başlamadan önce sahip oldukları şirket paylarını üçüncü dereceye kadar akrabalarının dışındakilere devretmek zorunda. SPK’nın açıklaması “her şey kitabına uygun” şeklinde oluyor. Ve böylece SPK’nın başına, Bimeks’teki hisselerini kardeşinin üzerine emaneten geçirmiş bir patron oturuyor.

Aradan iki yıl geçiyor. Haliyle başkanlık tartışmaları soğuyor. Bu arada kardeş Murat Akgiray Bimeks’i halka arz yoluyla Borsaya açmaya karar veriyor. Hemen öncesinde şirketin bilançolarında ilginç oynamalar meydana geliyor. Şirket sermayesi birden katlanıyor. Bir ara zarar açıklayan şirket arz öncesi yüksek karlılık duyuruyor ve hisse senetleri iyi bir meblağdan satışa çıkıyor.

Dönemin finans basını 2011 yılında gerçekleşen arzın yaklaşık 85 milyon lira tutarında olduğunu, Akgiray ailesinin ise sadece satıştan 22 milyon lirayı cebine koyduğunu yazıyor.

Bitmiyor. Her ne hikmetse halka arzdan sonra Bimeks’in hisse değeri sürekli düşüyor. Öyle ki sonraki beş yıl boyunca da hiçbir zaman satış dönemindeki fiyata ulaşmıyor. Bu arada Akgiray ailesi bir başka şirketleri üzerinden düşük hisseleri topluyor. Bir vurgun da buradan yapıyor. Borsa oyunları sonrasında da devam ediyor. Hollandalı, İngiliz fon şirketleri devreye giriyor, hisseler alınıyor, hisseler satılıyor, paralar bir o cepten bir diğer cebe dolup dolup boşalıyor.

Tüm bu oyunda SPK başkanının rolünün ise olmadığını kimse düşünmüyor. Nitekim Vedat Akgiray bir süre sonra SPK başkanlığı görevinden alınıyor.

Alınması gözden düşmesi anlamına gelmiyor. Murat Akgiray 2015 seçimlerinde AKP’ye açık destek ilan etmesiyle kendisini bir kez daha siyasi iktidara hatırlatıyor. Bu yıl ise oğlu Ahmet Akgiray, Erdoğan tarafından kurulan Türkiye Uzay Ajansı yönetim kadrosuna alınıyor.

Bu hikayenin sonunda patron Akgiray kardeşlerin cebine giren milyonlarca lira, Bimeks çalışanlarına ödemedikleri ücret, ücrete bağlı alacaklar ve tazminatları kalıyor.

Fazlası var azı yok.

Bimeks işçileri bugüne kadar çeşitli biçimlerde haklarını aramaya çalıştı. Ama çoğunlukla bireysel yöntemler denediler ve genellikle dava yoluyla sorunu çözmeye çalıştılar.

Şimdi ise daha önce yapamadıklarını yapmayı, yan yana gelmeyi deniyorlar. Örgütlü davranmak ve bu kez bunu başarmak zorundalar. Patronların Ensesindeyiz Ağı’nın çağrısıyla bugün İstanbul’da buluşacaklar. Hemen ardından ikinci çağrı gelecek ve Ankara’da bir araya gelinecek. PE Ağı ile işçiler hem Bimeks vurgunu defterini yeniden açacak hem de haklarını almak için birlikte hareket edecek.