AKP patronlarla nikâh tazeliyor

AKP’nin 2002 yılında tek başına iktidara gelir gelmez ilk büyük icraatı iş kanununu değiştirmek olmuştu. İşçilerin “kölelik yasası” dediği tasarıda, patron örgütlerinin 90’lı yılların başından itibaren talep ettiği istihdam biçimlerinde ve çalışma sürelerinde esneklik hükümleri yer alıyordu.

Yasanın Meclisten geçmesi için aynı patron örgütleri çok çabaladılar. Milletvekillerine diz üstü bilgisayar dağıtıldığı bile söylendi.

Gerçi buna gerek yoktu. AKP, seçim öncesinde çalışma yaşamına ilişkin yasalarda köklü değişiklikler yapacağını vaat etmişti zaten. Öyle de oldu. Değişiklikler patronları ziyadesiyle memnun etti.

Başlangıcın iş kanunuyla yapılması tesadüf değildir. Restorasyon sürecinden çıka çıka milli görüş hizbinin çıkması patronları ne kadar tedirgin etmişse, tek başına iktidar olan bu hizbin ilk meclis performansı o kadar güven tazelemiştir.

Sonrası malum. Yerli ve yabancı sermayenin hiç olmadığı kadar ihya edildiği bir 14 yıl geçirdik. Milyarlarca dolarlık özelleştirme, bir o kadar teşvik, çalışma yaşamını değiştiren onlarca düzenleme…

Buna rağmen patronların ihtiyaçları sona ermedi elbette. AKP’nin ajandasında da onlar için daha fazlası vardı. 2011 Referandum sonuçları ile ilan edilen yeni Türkiye’nin kuruluşunda patronlara, yeni siyasi rejime uygun yeni bir emek rejimi hediye edilecekti. Hediye paketinin içinde de kiralık işçilik, kıdem tazminatının tasfiyesi, yeni esneklik uygulamaları gibi emek sömürüsünü derinleştirecek düzenlemeler yer alıyordu.

Tam öyle olacaktı ki halk AKP’ye karşı ayağa kalktı. Haziran Direnişi, başka birçok şey gibi bunları da kesintiye uğrattı. Ta ki 2015 Kasım seçimlerine kadar.

Seçimden bir kez daha tek başına iktidar olarak çıkmayı beceren AKP, yarım bıraktığı işi tamamlamak için vakit kaybetmedi. Seçimlerin haftası devlet memurlarının iş güvencesini kaldıracaklarını ilan ederek işe koyuldu. Önce asgari ücretteki artışın patron için yarattığı sorun, yapılan teşvik düzenlemeleriyle çözüldü. Ardından göçmen işçilerin çalışmalarını düzenleyen yönetmelik tamamlandı. Yeni bir torba yasayla doğum iznindeki kadın işçilerin yerine kiralık işçi çalıştırabilmenin önü açıldı. Araya Cuma namazı genelgesi sıkıştırıldı.

Şimdi güvenceli esneklik paketi Mecliste. Kıdem tazminatının fona geçirilerek tasfiyesine yönelik hazırlıklar son aşamaya geldi.

AKP’nin daha gerici, daha işbirlikçi, daha piyasacı yeni siyasi rejimine uygun, yeni emek rejimi kurma girişimi, patronların bu alanda on yıllardır dile getirdiği tüm başlıkları içeriyor. Daha fazla güvencesiz, daha fazla kayıt dışı, çalışma süre ve biçimlerinin belirsiz, ücretlerin düzensiz, işçi sınıfı içindeki sektörel ve bölgesel farklılıkların derinleştiği bir çalışma rejimi hedeflenen. Tamamen örgütsüzleştirmek üzerine kurulmuş bir rejim bu.

İç ve dış politikada freni patlamış kamyon görüntüsü veren bir iktidarın, patronlar için en istikrarlı ve güvenilir görüntü verdiği alan burası. Bu alanda atılan adımlar, aynı zamanda patronlarla nikâh tazeleme anlamına da geliyor. İşçi sınıfı örgütsüz olunca nikâh sağlam oluyor.

Tek güvenceleri bu örgütsüzlük. Ve işte tam oraya çomak sokulursa işler değişir.