18 Eylül’den 5 Mayıs’a

98 yılının Eylül ayıydı.

Gündüz vardiyası için fabrikalara gelen işçiler, kartlarını basıp tezgahlarının başına geçtikten kısa bir süre sonra kulaktan kulağa yayılan o haberi aldılar. Toplu sözleşme imzalanmıştı.

12 Eylül sonrası toplu sözleşmelerin Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlendiği 4 yıllık dönemi saymazsak, 14 yıldır bu hep böyleydi. Patronların örgütü MESS ile yetkili sendika Türk Metal arasında onbinlerce metal işçisini ilgilendiren sözleşme apar topar sonuçlanıyor, işçilerin ne yapılan görüşmelerden, ne atılan imzadan, ne de sözleşmenin sonuçlarından haberi oluyordu.

1990 grevlerinde bile bu kural değişmemişti. Türk Metal, meşhur bahar eylemlerinin ardından grevden kaçamamıştı ama onu da apar topar bitirmesini becermişti.

Patronlar eşeği hep sağlam kazığa bağlıyor. 12 Eylül sonrası bu sarı sendika, ülkenin en büyük sanayi işletmelerinde düşük ücretle işçi çalıştırmanın garantisi olduğu kadar, patronların huzurunun da güvencesi oldu.

98 yılının 18 Eylül sabahında da öyle olması bekleniyordu. Kimseden ses çıkmazdı, huzur ortamı sürerdi.  Öyle olmadı.  Renault’ta montaj bantlarının başındaki avlularda toplanan işçiler bantları dolaşarak arkadaşlarını aldılar ve hep birlikte fabrikanın bahçesine çıktılar. Üretimi durdurdular. Sendikadan istifa etmek için noter çağırdılar.

Sonra Tofaş işçileri başladı. Onlar fabrika bahçesine değil, Bursa’yı İstanbul’a bağlayan otoyola çıktılar, kol kola girdiler, yürümeye başladılar. Soranlara “Reno’ya yürüyoruz, kardeşlerimizin yanına...” dediler.

Yolu yarıladıklarında aralarından biri “buradaki noterde istifalarımızı yapalım” diye bağırdı da öyle vazgeçtiler yürüyüşten. Sonradan anlaşıldı o bağıran kişinin aralarına karışan bir sivil polis olduğu ve Tofaş ile Renault işçilerinin buluşmasının ancak böyle engellenebildiği. Gençosman’daki noterin merdivenlerinde sıralanıp Türk Metal’den teker teker istifa ettiler.

Renault ve Tofaş’ta başlayan istifalar Bursa’daki diğer fabrikalara, İstanbul’da Uzel’e, Gebze’de Arçelik’e, Ankara’da Türk Traktör’e ve başka fabrikalara yayıldı.

Yayıldı ve bir hafta içinde bastırıldı.

Öncüler işten çıkarıldı. Kalanlar Türk Metal’e yeniden üye yapıldı. Baskıyla ve zorla.

18 Eylül olayları, metal işçilerinin 12 Eylül sonrası karşılarına örülen duvarı ilk zorlama denemesi olarak geçti kayda. Sonra, 2012 yılında Bosch işçilerinin Birleşik Metal’e geçme çabasını bir kenara yazarsak, MESS’in her türlü işçi tepkisine karşı Türk Metal ile zapturapt altına aldığı bu fabrikalarda bu yılın 5 Mayıs’ına kadar çıt çıkmadı. Tam 17 yıl!

17 yıl sonra sabır bir kez daha taştığında yine Renault işçileriydi ön safta olan. Yüzlercesi gece vardiyasından çıkıp istifa etmek için organize sanayideki caminin bahçesinde toplandığında bu kez Türk Metal’in adamlarının saldırısına uğradılar. O gün işçilerden birinin boğazı sıkılırken çekilen fotoğraf 5 Mayıs’ın sembolü oldu. Ertesi gün kendisine gazetelere manşet olan bu fotoğrafın sorulduğu sendika başkanı “Bize küfür etmesin diye arkadaşımız ağzını kapatmaya çalışıyor” diyecek kadar zavallıydı. Nefret objesine dönüşen sendikadan bir kez daha kitlesel olarak istifalar başladı.

5 Mayıs’ta Renault işçilerinin başlattığı bu isyan Tofaş’a, ardından Bursa’daki diğer fabrikalara, oradan Ford’a, bir kez daha Türk Traktör’e, ORS’a, EGO’ya, Arçelik’e ve daha onlarcasına sıçradı. Onbinlerce işçi bu kez günlerce süren grevlerle fabrikaları sarstı. Hareket 98’i fersah fersah aştı.

5 Mayıs günü MESS’in de Türk Metal’in de 18 Eylül’ü hatırladığından eminim. “İki tanesini sallandırırız, kalanına baskıyla yükleniriz ve çözeriz” diye düşündüklerinden de...

Tam anlamıyla yanıldılar.

Kasım ayındayız ve Mayıs’ta başlayan mücadelenin hala tam anlamıyla kontrol altında olduğu kimse söyleyemez.

18 Eylül’den 17 yıl sonra, metal işçileri kalıcı olması mümkün hale gelen kazanımlar elde ediyor. Yaklaşık 4 bin Renault işçisi yeni bir sendikaya geçti, Birleşik Metal’e üye oldu. Komiteleri çalışıyor. Temsilcilerini seçiyor, eğitimler yapıyorlar. Renault işçileri ilk defa bu kadar örgütlü. Diğer fabrikalarda işten çıkış ve baskılarla geri dönüşler olsa da Türk Metal bunların çok azında denetimi tam anlamıyla sağlayabilmiş durumda. Daha önemlisi metal işçileri örgütlü hareket edebilme yeteneği kazandı.

Bu kez bir haftada bastıramadılar.

5 Mayıs devam ediyor. Yarın Bursa’da Renault işçileri kalıcı bir adım daha atacak. Hareketin başlangıç tarihi olan 5 Mayıs ismiyle anılacak yeni sendika şubesinin açılışını yapacak.

Biz de tarihe tanıklık edeceğiz.