CHP Kurultayı'ndan izlenimler: Kulis partisinde neler oluyor?

CHP'nin 'Adalet ve Cesaret' başlıklı kurultayının ilk gününde Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi. İşte kurultayın ilk gününden izlenimler...

Ali Ufuk Arikan

CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'nda ilk gün geride kaldı.

1081 imzayla genel başkanlığa aday olan Kemal Kılıçdaroğlu ile 166 imzayla aday olan Muharrem İnce'nin yarıştığı seçimde ipi beklendiği gibi Kemal Kılıçdaroğlu göğüsledi. Ancak Kılıçdaroğlu aldığı imzanın altında oy alarak yara alırken, İnce de Kurultay konuşmasıyla mevcut CHP yönetimini yerden yere vurarak dikkat çekti.

Peki, Kurultay'da neler oldu?

HEYECANSIZ BAŞLADI, GERİLİMLE SONLANDI

Sabah erken saatlerden itibaren Ankara Spor Salonu CHP'liler tarafından tıklım tıklım dolduruldu.

Salonun dolmasının ardından salona ilk giriş yapan ve partilileri selamlayan isim Muharrem İnce oldu. İnce'nin salonu selamladığı sırada "Başbakan Kılıçdaroğlu" ifadelerinin geçtiği CHP seçim müziğinin çalınması dikkat çekti. Bunun dışında dikkat çekici bir diğer nokta ise İnce'nin oldukça ateşli olan ve gün boyu susmayan destekçi tribünü dışında salona ilk girişinde ciddi bir tribün desteği alamaması oldu.

İnce'den kısa süre sonra anonsla salona giren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise tribünlerin genelini hareketlendirdi.

Sonrasında Kurultay'ın teknik işleri tamamlandı ve Yılmaz Büyükerşen divan başkanlığına seçildi. Büyükerşen'in başkan seçilmesi sonrası yaptığı konuşma Kurultay'ın fotoğrafı gibiydi. Her yerde kulis konuşmaları devam ederken, salonda neredeyse kimsenin kulağı Büyükerşen'de değildi.

Konuşmanın tamamlanması ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun sahneye çıkması sonrası bu tablo değişirken, Kılıçdaroğlu her zamanki konuşmalarından birine başlayınca etkisini dakikalar geçtikçe kaybetti.

Genel Başkanlığa aday olan Muharrem İnce sahneye çıktıktan sonra yaptığı konuşmanın ilk bölümünde gerekli desteği görmekten oldukça uzaktı. Ancak İnce yazılı konuşmasını sonlandırıp da CHP yönetimine eleştirilere başlayınca salondaki etkisi bir anda katlandı. İnce, önce Erdoğan'a yanıt veremiyor diye hedef tahtasına Kılıçdaroğlu'nu oturttu ve Kuvayı Milliye-ÖSO tartışması üzerinden parti yönetimini hedef aldı, sonrasında salonun birçok noktasında "özgürlük" pankartları bulunan tutuklu CHP'li vekil Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının sorumlusunun CHP yönetimi olduğunu söyledi. Bu sözler tribünlerde bulunan partilileri heyecanlandırırken, başlangıçta İnce'nin selamına yanıt vermeyen tribünlerden de alkış gelmeye başladı.

İnce daha sonra Ekmeleddin İhsanoğlu ve seçim sürecine ilişkin parti yönetimini hedef alınca salondaki desteğini de katladı.

Ancak aynı sıralarda gözlerin çevrildiği kurultay delegelerinde "çıt" yoktu. CHP'de seçimin kaderini belirleyen delegelerin belirlenmesinde büyük rol oynayan parti yönetimi, İnce'nin hedef aldığı seçim sistemiyle bir kez daha ipi göğüslemeyi başardı.

Ancak Kılıçdaroğlu'nun aldığı 1081 imzaya rağmen 790 oyda kalması dikkat çekti. İnce ise aldığı 166 imzaya rağmen 447 oy almayı başardı.

Kurultaya damgasını ise "mükerrer imza" tartışmaları ve sonrasında yükselen gerilim vurdu.

CHP'DE DEĞİŞİM MÜMKÜN MÜ?

CHP'de aslında kritik olan İnce'nin seçimi kaybetmesi ya da Kılıçdaroğlu'nun bir kez daha seçimi kazanması değil gibi görünüyor.

Kılıçdaroğlu'nun sakin muhalefetine tepki gösteren partililer, biraz daha sert konuşan, partinin bilinen sorunlarını yüksek sesle kürsüde dile getiren birinin konuşmasından heyecan duyarken, bu tablo CHP tabanının heyecana nasıl susamış olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

CHP'de parti içinden bir umut çıkması, iki ismin de söylediği gibi "insanca, hakça bir düzen" için CHP'nin rol üstlenmesi sadece CHP programına bakınca bile imkansız görünüyor.

Ancak tüm bu tabloya rağmen CHP tabanının heyecanı ve mücadeleye duyduğu istek, Türkiye'de yükselecek bir mücadele dönemi için kenara not edilmesi gereken bir veri olarak görünüyor.