Bu manşetleri atanlar çoktan unuttu: Kozmik Oda'ya nasıl girilmişti?

26 Aralık 2009'da Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda "Kozmik Oda"ya girildiği gün, devletin gizli belgelerinin tamamı Cemaat'in eline geçmişti. Operasyonun Cemaat adımı olduğu, Arınç'a suikast iddiasının Cemaat kurmacası olduğu bir bir ortaya çıktı. Bugün AKP tarafından "Kozmik Oda"ya girenlere ilişkin operasyon başlatılırken, o gün Erdoğan…

Haber Merkezi

Bugün öğlen saatlerinde Ankara merkezli olarak başlatılan "Kozmik Oda" operasyonu kapsamında 45 kişi hakkında gözaltı kararı alınırken, 23 kişinin ise gözaltına alındığı duyuruldu. 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olduğu belirtilen Genelkurmay eski Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin operasyonun baş şüphelisi olduğu açıklanırken, "Kozmik Oda" tartışmaları ve o dönem yaşananlar tekrar akıllara geldi.

Operasyonla birlikte AKP medyasının tamamı "Kozmik Oda kumpası" demeye başlarken, hem Erdoğan'ın o dönem Kozmik Oda'yı açmak için gösterdiği gayretleri hem de kendi attıkları manşetleri unutmuşa benziyorlar. 

TAM KAĞIDI YUTUYORDU...

Tarihler 19 Aralık 2009'u gösterdiğinde Bülent Arınç'ın evinin yakınlarında içinde iki askerin bulunduğu bir aracı durdurdular. Araçta bulunan askerlerin üzerinden Arınç'ın evinin krokisi çıktığı iddiası hemen tüm yandaşlar tarafından manşetlere taşındı. Arınç'a suikast planlandığı iddiası günlerce manşetten düşmedi. İddialar güçlensin diye "tam kağıdı yutuyordu, polisler engel oldu" denildi. 

Oysa Arınç'ın evinin yakınlarında şüpheli araçların gezdiği ihbarını yapan da, askerin cebine krokiyi koyan da Cemaatçi polislerdi. Operasyonun başında ise Cemaatçi Savcı Mustafa Bilgili vardı. O gün Arınç'a suikast iddiasıyla gözaltına alınan Albay, "Bulunan pusula bana ait değildir. O ana kadar üzerimde böyle bir not yoktu. Polisler bizi arabadan çıkarttığında, ellerimi arkadan kelepçelediler. Üst araması da yaptılar. Kanaatimce polisler ihbarın devamında soruşturmayı derinleştirebilmek için cebime bunu koydular” diyecekti ancak ok yaydan çıkmıştı.

HEDEF KOZMİK ODA...

Arınç'a suikast iddiası bir anda ülkenin bir numaralı gündemi haline gelirken, yandaşlar her gün yeni bir "bilgi" daha yayıyordu. "Erdoğan ve Abdullah Gül hem izlendi hem dinlendi", "Mehmet Ali Şahin'e de suikast planı" gibi yeni iddialar manşetleri süsledi. 

Büyük bir gürültüyle "yakalandığı" duyurulan, "krokiyi yutmaya çalışıyordu" denilen askerler delil yetersizliğinden serbest bırakılırken, aynı anda yeni ve asıl hedef için adım atıldı. 25 Aralık 2009'da gece geç saatlerde Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'na gelen Savcı Mustafa Bilgili ve polisler, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un talimatı sonrası içeri alınmadı. Başbuğ, arama yapmak için gelen ve daha önce Gülen hakkında beraat kararı veren Hakim Kadir Kayan'a, Başbakan Erdoğan'la görüşeceğini ve ondan sonra işlem yapılması için beklenmesini söyledi. 

ERDOĞAN 'AÇIN' DİYOR

Erdoğan'a "soruşturmacıların niyeti kötü dedik" diyen Başbuğ, buna karşın Erdoğan'ın mahkeme kararına uyulmasını istediğini söyledi. Başbuğ'un "kozmik odaya girilirse devlet sırları ifşa olur" sözlerine Erdoğan "bizden saklayacak neyiniz var" yanıtı vererek aramanın engellenmemesini istedi ve süreç yeni aşamaya girdi. "Devlet sırrı" olarak tanımlanan binlerce belge bu operasyonla birlikte Cemaat'in eline geçerken, AKP basınıyla ve başbakanıyla bu sürece en büyük desteği verdi.

O dönem "Kozmik Oda" soruşturmasında 5 gün gözaltında tutulan Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanı emekli Albay Yusuf Akal ve Astsubay Ahmet Boran haklarında haksız suçlamalarda bulunulduğu gerekçesiyle tazminat davaları açıp kazanırken, o dönem yaşananları alkışlayan ve zafer manşeti atan AKP'liler ise şimdi "kumpas" manşetleri atarak kendilerini sıyırmaya çalışıyor.

İşte AKP basını tarafından atılan Kozmik Oda manşetlerinin bazıları: