Habervaktim'in hedefinde bu defa Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi var: Bütün fakülteyi terörist ilan ettiler!

Haber Vaktim sitesinde bugün Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi ile ilgili öğrencilerinden, öğretim elemanlarına kadar tüm fakülte bileşenlerine yönelik iftira ve karalama amaçlı bir haber yayınlandı.

Haber Vaktim sitesi bugün yaptığı bir haberde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni, öğrencileri, hocaları ve çalışanları ile birlikte “terör yuvası” ilan etti. Haberde herhangi bir somut veri bulunmazken, üniversite bileşenlerinin siyasi görüşleri suç unsuruymuş gibi yansıtıldı, isim listesi verilerek hedef gösterildi. Haberdeki bazı ayrıntılar ise sitenin bu kadar ince bilgilere nasıl ulaştığı sorusunu akıllara getirdi.

Haberde söylentiye dayalı birçok karalayıcı ifadeye yer verildiği görüldü. Site öğrencilerin anayasal hakları olan siyasi faaliyetlerini bile “terör faaliyeti” olarak niteleyerek, başka öğrencilere şiddet uygulandığını iddia ediyor:

“Sadece İLEF değil bu fakültelerin kantin ve başka ortak kullanım alanlarında da yıl boyu PKK ve diğer terör çetelerinin afişleri boy gösteriyor. Grupların ayrıca Devlete ve Türk milletine hakaret edenlere karşı sesini yükseltenleri ‘mimleyip’ çıkışta ‘ceza kestikleri’ bunun dayak, okula almama, kendilerinden olan hocalarla görüşüp baskı uygulanmasını sağlama şeklinde uygulandığı bildiriliyor.”

Site bu haberinde de daha önce de defalarca yaptığı gibi öğretim elemanlarının isimlerini tek tek yazarak iftira attı, hedef gösterdi. Öğretim elemanlarının isimlerinin karşısına siyasi görüşlerinin yazıldığı haberde, bunlar terör faaliyetiymiş gibi sunuldu.

Haberde bir önceki dekan Prof. Dr. Eser Köker’in KCK tutuklamaları döneminde bu operasyonlara yönelik eleştirel tavır alması suç faaliyetiymiş gibi sunuldu. Öyle ki eski dekan için “Eski dekan ayrıca feminist gruplara yakınlığıyla da biliniyor” ifadesi kullanılarak feminizm bile tehlikeli fikirler kategorisine sokuluyor.

Yine bir başka öğretim elemanı için “PKK’ye yakın, haber ajansına lojistik destek sağlıyor” ifadesi bulunuyor. Oysa haberde bu iddiayı destekleyecek tek bir bilgi dahi yok.

Haberde bir başka öğretim elemanı için BDP’nin siyaset akademisinde ders vermesi suçmuş gibi anlatılıyor. Bu kısım aynı gerekçe ile tutuklanan Büşra Ersanlı örneğini akıllara getirdi.

Haberde yine bir başka Profesör için “sol örgütlerin ve PKK üyesi ve sempatizanı öğrencilerin adeta oyuncağı olmakla suçlanıyor” ifadeleri kullanılarak hiçbir dayanağı olmayan söylemlerle suçlama yoluna gidildiği görüldü.

Haber Vaktim haberinde Prof. Dr. Mustafa Korkmaz Alemdar’ın CHP’nin adayı olarak RTÜK’e seçilmesi hatırlattı ve Alemdar’ın görev yaptığı dönemde “fakültedeki sol öğrencilere yakınlık gösterdiği belirtiliyor” ifadelerine yer verdi.

Habervaktim soL muhabirini de hedefe koydu!
Site haberin sonunda soL Portal muhabiri Ezgi Karataş için ise gerçek dışı beyanlarda bulunarak, muhabirimizi hedef gösterdi. Hiçbir somut kanıt ortaya koymadan, sadece iftira ve iddialardan oluşan haberinde, muhabirimizin herhangi bir usulsüzlük içermeyen meslek ve eğitim hayatı ile, özel hayatına ait bilgiler de hukuksuz biçimde ele geçirilerek paylaşıldı. Habervaktim'in bu bilgileri nasıl ve hangi kanallarla ele geçirdiği ise merak uyandırmaya devam ediyor.

Edinilen bilgilere göre, muhabirimiz hakkında 8 Ocak tarihinde fakülte yönetimine bir e-posta iletilerek konu hakkındaki iddialar dile getirilmişti. Leyla Seriyan ismiyle gönderilen e-postanın, fakülte ve hocalar hakkında Habervaktim'in saldırılarını başlattığı tarihlere denk gelmesi dikkat çekerken, söz konusu e-postada da iddiaları kanıtlayan herhangi bir somut veriye rastlanmadığı bildirildi. İletişim Fakültesi hocaları ve öğrencileri hakkında çirkin iddialar ortaya atıldığında, soL Portal da konuyu haberleştirmiş ve Habervaktim'in gazetecilik etiğine aykırı tarzını eleştirmişti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ezgi Karataş ise, şu ifadeleri kullandı:

“Haber Vaktim sitesinde bugün yayınlanan, hem benim hem okuldaki öğrenci arkadaşlarımın hem de hocalarımızın isimlerinin geçirildiği haberdeki ifadeler bütünüyle yalan, iftiraya dayalı, karalama amaçlıdır. Yine de böylesi kapsamlı bir saldırı için gereken bilgilere bu gazetenin nasıl ulaştığı da araştırılması gereken bir konu.

Kamuoyu zaten bu siteyi bu tip haberleri ile tanıyor. Ankara iletişimdeki öğrenciler ve hocalarımız da bu gazete hakkında benzer kanaate sahip. Kısa süre önce yine başka hocalarımız için aynı şekilde hedef gösteren bir haber yapmışlardı. Gazetenin bize yönelik nefreti, fakültemiz hocalarının ve öğrencilerinin ilerici, aydın tavrına yönelik aslında.

Aslında bugün karşılaştığımız tablo hiç de şaşırtıcı değil. Bu gazete daha önceki yalan haberler yüzünden birçok defa mahkûm edildi, para cezasına çarptırıldı, ismini değiştirmek zorunda kaldı. Bu yalan ve iftiralar karşısında konuyla ilgili hukuki olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın.”

(soL - Haber Merkezi)