“Halka yalan söylemek suçtur!” soL, bu mottoyla her gün gerçekleri halka ulaştırıyor. Kocaman bir yalan balonuna dönüşen medyaya karşı halktan, emekçilerden yana önemli bir habercilik, yayıncılık mecrası. Ancak son gelişmelerle çok daha açık hale geldiği üzere, yalancılık neredeyse bir medya kuralı haline gelirken halktan, emekçilerden yana yayıncılığı güçlendirmek, etki alanını genişletmek üzere çok güçlü bir yeni hamle ihtiyacı bulunuyor. 

Türkiye’nin siyasi tablosu yalancılığı daha aleni hale getiriyor. Hiç kuşku yok. Ancak yeni medya mecralarıyla birlikte tüm dünyada yalanın, manipülasyonun arttığı bir süreçten geçiliyor. Artan dijitalleşmeyle birlikte okur/takipçi trafiği kaygıları, sosyal medya yönlendirmeleri, haber bombardımanı altında manipülasyondan kaçınmak zorlaşıyor. Basılı yayınların hakim olduğu dönemde emekçilerden yana yayıncılık açısından en büyük tehlike izole ve etkisiz kalmaktı. Bugün “erişim” olanaklarının büyüsüne kapılıp büyük kir okyanusunun parçası olma tuzağına düşmek önemli tehlikelerden biri haline geldi.

Yalanların yanında hiç söylenmeyenler, söylenemeyenler de var. Haber değeri taşıyan pek çok gelişme, iktidar yandaşlığı, korku, sermaye angajmanı ve ne yazık ki kafa karışıklığı gibi farklı nedenlerle mevcut pek çok medya kanalında yer bulamıyor. Siyasi iktidarı eleştiren ancak sermayeyle, düzenle doğrudan ya da dolayımlı bağlara sahip bir dizi yayın da ideolojik bulanıklığı artırıyor. 

Peki emekçilerden yana yayıncılığın “yalan dünya”dan ayrışması çok mu zor? Aslında belli ilkelere yaslanılması durumunda hiç değil. 

Sermaye düzeni, gelişen teknoloji ve artan erişim olanaklarıyla birlikte daha fazla yalana, daha büyük çarpıtmalara, daha karmaşık ideolojik mekanizmalara ihtiyaç duyuyor. Eğlence sektörünü de kapsayarak medya, haber üretmek, aktarmaktan uzaklaşıp her şeyi “sanallaştırmaya” odaklanıyor. Bu koşullarda “bağımsız yayıncılık” için “sermayeden bağımsızlık” önemli bir ön koşul haline geliyor. Eski dünyanın dengeleri içinde belli bir alan bulabilen “tarafsız” ya da “kurallı” yayıncılığın bugünün dünyasında karşılığı kalmamış durumda.  

Bir ezberin tamamen geride bırakılması gerekiyor. Alternatif ya da bağımsız yayıncılık “tarafsızlık” anlamına gelmiyor. Sermayeye karşı emekten yana, gericilik karşısında aydınlanmacı, anti-emperyalist, yurtsever olduğunu açıkça ilan eden, gerçeklerden hareket ederken tarafını bu ilkeler üzerinden tarif eden bir yayıncılık çizgisini güçlendirmeye ihtiyaç var.

Sermayeden bağımsızlık için bir sermaye grubunun doğrudan ya da dolaylı finanse etmediği bir yayın olmak yetmiyor. Sermayenin karşısında emekten yana taraf olmak, eşitlikçilik, her tür sömürü ve ayrımcılığa karşı olmak alternatif yayıncılığın yaslanması gereken ana ilkelerden biri olarak öne çıkıyor. 

İlkeli yayıncılık, yukarıda sıralanan başlıklarda bütünlüklü ve tutarlı bir yaklaşım anlamına geliyor. İşçi haklarından bahseden, kadına yönelik şiddeti haberleştiren, eğitimdeki gerici uygulamalar konusunda hassas ama uluslararası sermayeden, dengelerden kopamayan bir yayıncılık hiç de yabancımız değil. Tersini düşündüren bir dizi öğeye rağmen sermayeden bağımsız da değil. 

Medyanın büyük ölçüde siyasi iktidarın enstrümanı haline geldiği, sermayeden kopamayan ama iktidar karşıtlığı üzerinden kendine alan yaratabilen bir kulvarın bulunduğu bir ülkede emekçilerden yana yayıncılığa duyulan ihtiyaç artıyor. soL bu sorumluluğu üstlenecek, yalandan bıkan, yorulan kitlelerin doğrularla buluşmasını sağlayacak bir hamleyi yapacak birikime sahip. Daha iddialı, cesur, etkili bir yayıncılık için hamle yaparken aşağıdaki konularda okurlarımızın, soL dostlarının da daha fazla katkı ve desteğini bekliyoruz.

• Daha fazla soL haberi üretmek, emekçilerden, halktan yana özgün haber sayısını artırmak, haber kalitesini daha ileri taşımak.
• Gündemi soL’dan belirlemek, haberleri soL bakışıyla okumak, değerlendirmek.
• Habercilikte yalan, sansasyon, magazin dilinin parçası olmamak, soL’a sızmasına izin vermemek.
• Okur-muhabir katkısına daha fazla alan açmak.
• Sahte uzmanlarla yayılan yalanların karşısına bilim insanlarının, araştırmacıların, gerçek bilgi sahiplerinin görüş ve değerlendirmelerini koymak.
• Trafik yönlendirmeleri, sosyal medya tepkilerini süzerek değerlendirmek.
• Halktan yana, dürüst basın emekçilerinin katkısını artırmak.

soL’a inanın, soL’da kalın…

Yayın Kurulu