Soma davasında sanık savunması: Yangın çıkabileceğini öngörmedik

Önceki gün başlayan Soma davası dün devam etti. İşletme Müdürü Akın Çelik 230 sayfalık savunmasını slayt eşliğinde yaptı. Yangın önlemi aldıklarını iddia eden Çelik, madende yangın çıkabileceğini öngörmediklerini söyledi. Mahkeme Başkanı Çelik'e 'Maden ocağında yangın en büyük risktir, göreviniz bunu öngörmek değil mi' dedi.

Haber Merkezi

Sendika.org'un haberine göre yaklaşık üç yıldır Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma maden faciasının 5’i tutuklu 52 sanıklı ceza davasında savcılık mütalaasının ardından savunmalar veriliyor. Ceza davasının birinci gününde müşteki avukatlarının beyanlarını sunmasının ardından tutuklu sanıklar Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve şirketin Genel Müdürü Ramazan Doğru’nun savunmalarını tamamlamış ve mahkeme heyeti duruşmayı bugüne ertelemişti.

İŞLETME MÜDÜRÜ YANGIN ÖNLEMİ ALINDIĞINI İDDİA ETTİ

Davanın ikinci gününde tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Akın Çelik 230 sayfalık savunmasını mahkeme başkanına slayt eşliğinde yaptı. Tutuklu sanık Çelik savcılık mütalaasına karşı yaptığı savunmada, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. Madendeki sensörlerin bozuk olup gerekli tedbirlerin alınıp alınmamasına ilişkin madendeki havalandırma sistemiyle alakalı teknik bir sunum yapan Çelik, sensörler ve havalandırmalar ile ilgili üzerine atılan suçlamaları kabul etmedi.

Akın Çelik bu denli büyük bir yangın öngörmediklerini belirtti. Olası yangınlar için ise önlemler aldıklarını iddia eden Çelik şunları söyledi:

"Yangın tehlikesine karşı ocak içerisine kritik gördüğümüz yerlere yangın tüpleri yerleştirdik, yangın çıkarsa söndürmek için su hattı çektik, trafolara bir şey olursa haberimiz olsun diye trafoların oraya yangın sensörü koyduk."

Yargılama aşamasında şirketin yangın riski bulunan eski üretim alanlarını kontrol etmediği, kızışma denilen yangınlar için hiçbir önlem almadığı, açık yangınlar için ise konulan yangın tüplerinin hiçbirinin çalışmadığı ortaya çıkmıştı. Yine yangın durumunda işçilerle haberleşmek ve tahliyeyi bildirmek için bir merkezi alarm ve haberleşme sistemlerinin olmadığı, yangın başladığında hiçbir yetkilinin işveren korkusundan madeni tahliye yetkisini kullanmadığı da yargılama aşamasında ortaya çıkmıştı.

Aileler işçiler için çalışmayan yangın tüpü koyan, trafoları korumak için ise yangın sensörü koyduklarını söyleyen Çelik’e tepki gösterdi. Mahkeme başkanının ailelere uyarılarının ardından duruşmaya devam edildi.

'MADENDE YANGIN ÇIKABİLECEĞİNİ ÖNGÖRMEDİK'

Çelik kendisinin bile olayın nasıl geliştiğini hala anlayamadığını söyleyerek şöyle devam etti:

"Bu işin böyle olabileceğini düşünemedik. Ben halen ne olduğunu bilmiyorum. Bir çoğumuz öngöremedik. Halen de öngörebilmiş değiliz. Bu metan, çamur yanması veya başka bir şey olması ihtimali olan bir yer değil. Öyle bir noktadaki, bunu çözebilmiş de değiliz. B panosu metan riski olmayan bir bölge. Kömür yangını riski veya kömür posası riski her ölçüm bölgesinde olabilecek risktir. Fakat biz buna tedbir almıyor değiliz. Alınan tedbirler var."

Bunun üzerine mahkeme başkanı, Çelik’e, “Yer altında maden ocağında her yerinde ve her an yangın meydana gelme ihtimali var. ‘Burada yangın çıkmaz’ diye bir kabul mümkün müdür. Yer altında maden ocağında en büyük risk yangındır. Zonguldak’ta banttan çıkan yangın var. Literatürde yangın çıkma var ama ‘burada bir yangını öngöremedim’ diyorsunuz. Göreviniz bunu öngörmek değil mi?” diye sordu. Çelik ise çıkan yangını öngöremediğini tekrarladı.

Bunun üzerine mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. Aranın ardından Çelik savunmasını tamamladı. Çelik’in ardından İsmail Adalı söz aldı ve savunmasını tamamladı. Duruşma bugün Ertan Ersoy’un savunmaları ile devam edecek.