DİSK ve KESK'ten Berat Albayrak'ın paketine tepki

Berat Albayrak'ın açıkladığı 'Yapısal Dönüşüm Adımları' paketine karşı DİSK ve KESK yaptıkları açıklamalarla tepki gösterdiler.

soL - Haber Merkezi

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı "Yapısal Dönüşüm Adımları" paketinde yer alan "kıdem tazminatının kaldırılması", "verginin tabana yayılması", "zorunlu BES uygulaması" gibi başlıklara tepkiler sürüyor. DİSK ve KESK de yaptıkları açıklamalarla pakete tepkilerini dile getirdi.

DİSK: KIDEM TAZMİNATIMIZA EL UZATILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!

DİSK Yönetim Kurulu Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu imzasıyla yapılan açıklamada “Yeni Ekonomik Program Yapısal Dönüşüm Adımları 2019” başlıklı sunumun Türkiye'nin içinde bulunduğu derin ekonomik krizden çıkış için umut vaat etmediği, tersine krizin faturasını çalışanların, emeğiyle geçinenlerin sırtına yüklemeyi hedeflediği söylendi.

Arzu Çerkezoğlu'nun açıklamasından kimi satırbaşları şu şekilde:

Bakan Albayrak tarafından yapılan ve toplam 9 slayttan oluşan sunum yaşadığımız derin ekonomik krizden çıkış için gerekli olan köklü demokratik, hukuksal ve ekonomik dönüşüm konularında hiçbir somut adıma ve hedefe yer vermiyor. Türkiye’nin sanayileşmesi ve ekonomik sorunlarının çözümü için 1930’larda başlatılan ve 1960’lı yıllarla birlikte kurumsallaşan planlama anlayışı ve 5 yıllık ekonomik planlara dayalı ekonomik politikaların yerini powerpoint sunumların almış olması başlı başına düşündürücüdür.

Kıdem tazminatının fona devri DİSK ve işçi sendikalarının ezici çoğunluğu açısından kapanmış bir tartışmadır. Yeniden gündeme getirilmesi kabul edilemez. Kıdem tazminatının fona devri kıdem tazminatının miktarını düşürecek, ödemesini zorlaştıracak ve işçilerin önemli bir iş güvencesi dayanağını ortadan kaldıracaktır. Hükümeti kapanmış bir tartışmayı açmaması için uyarıyoruz. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Tartışmayacağız ve kabul etmeyeceğiz.

BES’i zorunlu hale getirilmesi de kabul edilemez. BES’in zorunlu olması ücretler üzerinde yeni bir yük anlamına gelecektir. Zorunlu BES düşük ve orta gelirli çalışanlar için gelir kaybı demektir. Kriz koşullarında zaten artan geçim sıkıntısının daha da artması anlamına gelecektir. Bakan Albayrak’ın “emeklilerin geçim kaygısı olmayacak” diye sunduğu zorunlu BES, işçilerin gelirlerinin tırpanlanması, bugünkü geçim sorununun büyütülmesi anlamına gelmektedir. Emekli aylık ve gelirlerini insanca yaşayacak düzeye yükseltmek, devletin görevidir.

Krizin faturasının işçilerin ve halkın sırtına yüklenmesini kabul etmeyeceğiz.

Kıdem tazminatımızı, ücretlerimizi ve sosyal güvenlik haklarımızı sonuna kadar savunacağız.

KESK: PAKETİN TERCÜMESİ HALKA ACI REÇETE

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) adına yapılan açıklamada ise "Hazine ve Maliye Bakanı her ne kadar ‘kanalize etme’, ‘reforme etme’, ‘regülasyon çerçevesinde’, ‘master program’ ‘kıdem tazminatı fonu ile BES’in entegrasyonunu sağlama’, ‘tabana yayma’, gibi skeçlere konu plaza dili terimlerini kullansa da açıkladığı 'Yapısal Dönüşüm Adımları'nın kimin için atıldığı net olarak anlaşılmıştır" denildi.

Açıklamadan satırbaşları:

"Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019″ paketi ile IMF’nin Nisan 2018 tarihli Türkiye raporu arasındaki paralellik “IMF’siz IMF programı” değerlendirmelerini bir kez daha haklı çıkarmıştır.

Maliye ve Hazine Bakanı’nın paketi açıklarken yaptığı konuşma ile Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) yerel seçimlerin olduğu 31 Mart akşamı hükümetten beklentilerini sırladığı ‘Türkiye İçin Reform Dönemi’ başlıklı açıklama arasındaki uyum dikkatlerden kaçmamıştır.

Açıklanan paketle kamusal emeklilik ve sosyal güvenliği tasfiye etme planının bir parçası olan Bireysel Emeklilik Sistemi’nin daha da yaygın hale getirilmesi hedeflenmektedir. Buna göre sadece gönüllü BES değil, 2017 yılından itibaren kademeli olarak uygulanan,  tüm ücretli kesimleri kapsayan Otomatik Katılım Sistemi (OKS) yani çalışanların ücretlerinden isteği dışında kesinti yapmaya dayalı zorunlu BES’nin de yeniden düzenlenmesi planlanmaktadır.

Bugün açıklanan pakette “dolaylı vergilerin ağırlığı azaltılıp doğrudan vergilerin ağırlığı artırılacak”  hedefinin yer alması vergide adaletin sağlanması açısından olumlu bir adım olarak değerlendirebilir. Ancak bu olumlu adım, aynı paket içinde ‘kurumlar vergisi azaltılacak’ ve ‘vergiler tabana yayılacak’ hedefleri ile ortadan kaldırılmaktadır.

Buna göre hem işverenlerden-şirketlerden-holdinglerden alınan kurumlar vergisi oranını düşürüp hem de doğrudan vergilerin nasıl artırılacağı merak konusudur.

İşçilerin, emekçilerin, yoksullaştırılmış halkın IMF’siz IMF programının parçası, işveren örgütlerinin hazırladığı paketlere değil, artan hayat pahalılığı ve işsizliği ortadan kaldırmayı, ülkemiz tarafından da onaylanan uluslar arası sözleşmelerle garanti altına alınan onurlu çalışma hakkını hayata geçirmeyi temel alan, emek-insan-toplum odaklı bir dönüşüm programına ihtiyacı vardır.

KESK olarak  her geçen gün yakıcılığını daha fazla hissettiren, ekonomik krizin faturası yıkılmak istenen %99’un gerçek ihtiyacı olan  bu programın hayat bulması için üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.