Erdoğan'a göre vatana ihanetin alt sınırı 7 milyar dolar

Köprü ve otoyolların satışını öngören ihalenin iptali üzerine konuşan Başbakan Erdoğan, “7 milyarın altı vatana ihanettir” dedi. Vatana ihaneti para ile ölçebilen Erdoğan’ın asıl ihanetin halkın ucuz, kaliteli ve güvenli ulaşım hakkının gasp edilmesi olduğuna değinmemesi ise şaşırtmadı.

AKP iktidarında altın çağını yaşayan özelleştirme furyasında hükümet son olarak köprü ve otoyolları 5.7 milyar dolara Koç-Ülker grup ortaklığına satmıştı. Ancak Başbakan Erdoğan’ın bir süre önce katıldığı bir televizyon programında kâr zarar hesabı yaparak ihale bedelinin yeterli olmadığı gerekçesiyle yeniden görüşüleceğini duyurduğu köprü ve otoyol ihalesi geçen hafta iptal edildi.

Dubai dönüşü iptal edilen köprü ve otoyolların özelleştirme ihalesiyle ilgili konuşan Başbakan, rakamın kendisini tatmin etmediğini belirterek, en düşük bedelin 7 milyar lira olması gerektiğini ifade etti.

Halka arz ile satılacak
“Bu ihalenin olması gereken en üst rakamı ne olabilir” sorusuyla bir çalışma yaptırdığını kaydeden Erdoğan, şu açıklamayı yaptı:

“Bu çalışma sonunda 5,7 milyar doların iki katı bir rakam çıktı karşıma. Birisi 11-12, diğeri ise 8-9 milyar dolar civarında. Peki, en düşüğü ne olmalı? En düşüğü de 7 milyar dolar civarında çıktı. Arkadaşlar böyle çıktıktan sonra ben bunu verirsem vatana ihanet ederim, halkıma ihanet ederim. ‘Şimdi ne yapacaksınız?’ diye sorarsanız, arkadaşlarımızla bir istişare yaptık, bu istişare neticesinde kesin değil ama büyük ihtimalle burayı halka açacağız. Halka arz ile bu işi çözelim istiyoruz ve arkadaşlarımızın ortak kanaati de bu istikamette netleşti. Bakanlar Kurulu’ndaki arkadaşlarımın da havası bu istikamette. İşletmeyi aynen devam ettireceğiz.”

İhaleyi alan Koç, Ülker ve Malezyalı UEM Group ortaklığı ise iptale ilişkin dün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“İhaleye en yüksek teklifi sunan Ortak Girişim Grubu, bu ihaleye çok titiz bir hazırlık ve fizibilite sürecinin ardından katılmış, bu projeyi Türkiye ekonomisinin bugününe ve geleceğine olan inancının bir ifadesi olarak sahiplenmiş, Türkiye’nin büyüme ve gelişme potansiyelini ve ihale şartnamesinde talep edilen yüksek bakım ve işletme standartlarını dikkate alarak teklifini vermiştir. Ancak bilindiği gibi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan ihaleler Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca onaylandıktan sonra geçerlilik kazanmaktadır. Bu özelleştirme ihalesi kapsamında, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca yapılan değerlendirme ve alınan karar ile köprü ve otoyolların işletme haklarının verilmesi yöntemi ile yapılan özelleştirme ihalesinin iptal edildiğini öğrenmiş bulunmaktayız.”

Asıl ihanet…
Öte yandan, kamu kaynaklarının özel sektöre aktarılmasına ve kamunun zarar ettirilmesine dayalı olan özelleştirme politikalarının birebir uygulayıcı olan Erdoğan, yaptığı kâr-zarar hesabıyla 7 milyardan daha düşük bir bedeli vatana ihanet olarak tanımlarken, halkın ucuz, kaliteli ve güvenli ulaşım hakkının gasp edilmesine değinmemesi ise dikkat çekti. Ayrıca yüzde 90 oranında bağımlı olunan karayolu taşımacılığının yanı sıra yüksek akaryakıt fiyatlarıyla vatandaşların soyulması da Erdoğan'ın gündeminde yoktu.

Son on yılda yaklaşık 4,5 milyar lira kâr eden köprü ve otoyollardan bu süre içinde elde edilen gelir artışı yüzde 250 iken, halkın malı olan köprü ve otoyolların 5,7 milyar dolara değil de Başbakan’ın öngördüğü gibi 7 milyar dolara satılması da söz konusu soygunun boyutları gözler önüne sermekte.

(soL- Ekonomi)