‘Avro’ya ve Avrupa Birliği’ne karşı AP seçimlerine giriyoruz’

Avrupa Parlamentosu seçimlerine İtaya’da Komünist Parti (Partito Comunista) de katılıyor. Parti Genel Sekreteri Marco Rizzo, 'yükselen sağa karşı solda birlik gerekmez mi' sorularını 'sağın yükselişinin sorumlusu kim, bir bakmaz gerekmez mi' sorusuyla yanıtlıyor.

soL - Dış Haberler

Avrupa seçimlere hazırlanıyor. AB üyesi ülkelerde Avrupa Parlamentosu üyelikleri için seçim sandıkları kurulacak. soL olarak, AP seçimleri öncesinde, Avrupa siyasetini, farklı ülkelerdeki siyasal tabloyu anlama çabasında olacağız.

Değerlendirme ve haber yazılarının yanısıra farklı ülkelerden siyasetçilerle yapılmış söyleşilerin yer aldığı dizinin bugün yayımladığımız dördüncü bölümünde İtalya'daki Komünist Parti'nin Avrupa'daki seçimlerle ilgili sorularımıza verdiği yanıtlar yer alıyor.

Hazırlayanlar: Burçak Özoğlu, Ali Somel,  Nükhet A. Bordignon, Aynur Gümüş, Erdal Akmaz, Tevfik Taş

 

26 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşecek olan Avrupa Parlamentosu seçimleri'ne İtalya'da katılacak olan partilerden birisi de Genel Sekreter Marco Rizzo önderliğindeki Komünist Parti (Partito Comunista).

Geçtiğimiz yıl yapılan parlamento seçimlerinde yüz binin üzerinde oy alan parti, son haftalarda halkla buluştuğu çok sayıda toplantı gerçekleştirdi. Seçimlere katılımları ile ilgili yaptıkları bir basın açıklamasında Komünist Parti’nin toplumu değiştirmek gibi önemli bir görevi olduğunu dile getiren parti, Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmasının temel sebebinin oy toplamak olmadığını, seçim çalışmaları boyunca medya bariyerinin aşılarak bir bilinç oluşturmanın hedeflendiğini belirtmişti. Anketlerin %1.2-1.7 arası oy oranı gösterdiği Partito Comunista’ya özellikle üniversite öğrencileri ve genç emekçilerin ilgisi artıyor.

Marco Rizzo’nun Nisan 2019’da Alberto Maggi ile gerçekleştirdiği ve Avrupa Parlamentosu seçimleri ile ilgili görüşlerini belirttiği, Milano merkezli günlük dijital gazete Affari Italiani’de yayınlanan röportajın çevirisini sizlerle paylaşıyoruz. İşçiler için gerçek bir alternatif olma zorunluluğunun altını çizen Rizzo, anketleri %36 gibi bir oranla önde götüren Salvini’nin Lega’sı ile ilgili ise kritik bir yorumda bulunuyor: “Bugün işçilerin Salvini'ye yönelmesi belki de merkez sol hükümetlerin işçi haklarına ve halk katmanlarına karşı çıkartmış olduğu yasalardan kaynaklanıyordur.”

'AVRUPA KOMÜNİST İNİSİYATİFİ'NİN PARÇASIYIZ'

Komünist Parti Avrupa Seçimlerinde yer alabilecek, doğru mu?

Evet, bu durumda  Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor diyebiliriz.  Avrupa Birliği’ne, Avro’ya ve NATO’ya karşı gereken mücadeleyi perçinlemek için tüm seçim bölgelerindeki listelerimizle Avrupa Seçimlerinde yer alacağız. Komünistlerin daima savunduğu bu konulardan bazıları geçmişte sol seçmenden oy almak adına Beş Yıldız Hareketi tarafından da desteklenmiştir. Ancak hükümet olmalarına rağmen bu temalar bugün tartışma konusu dahi edilmemektedir.Biz komünistler olarak işçilere ihanet eden sol ve yükselmekte olan sağ arasındaki sahte çatışmanın karşısında gerçek bir alternatif olmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz.

Bir açıklamanızda imza toplamadan tüm seçim bölgelerinde bulunacağınızı belirttiniz. Ancak Meclis’te ve Senato’da bir grubunuz yok. Bu ayrıcalığı ne şekilde sağladınız?

Seçim yasası gayet açık. Avrupa Parlamentosu’nda en az bir seçilmiş üyesi bulunan bir parti ile bileşik bir sembol altında sunulan listeler imza toplamakla yükümlü değildir. Avrupa Parlamentosu’nda bulunan seçilmiş üyenin İtalya’da seçilmiş olması gerekmiyor. Yasada böyle bir şey belirtilmemiş. Yeşillerin listesi de beş yıl önce aynı varsayım üzerinden kabul edilmişti. Bizler Avrupalı siyasi bir oluşumun üyesiyiz, Avrupa Komünist İnisiyatifi. Yunanistan Komünist Partisi’nin iki milletvekili tarafından Avrupa Parlamentosu’nda temsil edilen Avrupa Komünist İnisiyatifi’nin üyeleri olarak imza toplamamıza gerek yok. Yunanistan Komünist Partisi’ndeki yoldaşlarımıza oy pusulasına kendi parti amblemlerini eklemek konusunda bir uzlaşma sağladıkları için teşekkür ederiz. Bu enternasyonalizmin büyük bir örneğidir.

Komünist Parti bu zamana dek Avrupa Birliği karşıtı bir tutum sergiledi. Avrupa Parlamentosu Seçimlerine katılmak bu anlamda bir tutarsızlık değil mi?

Fırsatçılık ve kelime oyunları yapmadan kendi pozisyonumuzu ortaya koyacağız. Bizler Avrupa Birliği’nin ve onun kurumlarının içeriden değiştirilebileceğini düşünenlerden değiliz. Bu duruş bizi Avrupacı soldan net bir şekilde ayırır. Biz bu seçimleri ve mesajımızı iletmemizi sağlayacak olan alanları, Avrupa Birliği’nin yalnızca finans sermayesinin çıkarlarını düşünen, işçileri ve halkı ezen doğasını deşifre etmek için kullanacağız. Bunu Avro ve Avrupa Birliği ile mücadele etmeden işçilerin ve halkın Avrupası’nın imkansız olduğunu söyleyen bir deklarasyona beraber imza attığımız Avrupa’nın diğer komünist partileri ile beraber yapacağız.

İŞÇİLERİN SAĞA YÖNELİŞİNİN SORUMLUSUNU SOLDA ARAYIN

Seçimlerde Lega’nın ciddi bir biçimde önde olduğu görülüyor, bu sizi endişelendiriyor mu? Neden sol ile bir araya gelmiyorsunuz?

Bu ülkede sağın yükselişi bizi fazlasıyla endişelendiriyor. Ancak bu yükselişin sorumlusu sorumluluklarını yerine getirmemiş olan soldur. Bugün işçilerin Salvini'ye yönelmesi belki de merkez sol hükümetlerin işçi haklarına ve halk katmanlarına karşı çıkartmış olduğu yasalardan kaynaklanıyordur. Sorunun kaynağı olan bir sol ile birleşmek çözüm değildir. Demokrat Parti’nin (Partito Democratico) doğasını değiştirmek için parti genel başkanını değiştirmek yetmez. Aynı şey her seçim farklı listeler oluşturup isim ve logo değiştiren radikal sol için de geçerli. Bir komünist olarak, yalnızca güçlü ve tutarlı bir komünist partinin yeniden inşasının, sağın ilerleyişinin panzehiri olabileceğini düşünüyorum. Biz alternatif olabiliriz.