“Yanar döner siyasetle sorun çözülemez”

Hükümetin “Kürt açılımı” ile ilgili sorularımızı bu kez halk müziği sanatçısı Sabahat Akkiraz'a yönelttik.

Şu ana kadar açılımın içeriğine dair somut olarak herhangi bir bilgi verilmiş değil ancak bazı aydınlar tarafından 162 imzalı bir bildiri yayınlanarak hükumetin açılımına destek verildiği açıklandı. AKP hükümetinin şu ana kadarki icraatları, niteliği göz önünde bulundurularak nasıl bir Kürt açılımı öngörülebilir? Bunun halklar için iyi şeyler getireceğini söylemek mümkün müdür? Daha içeriği açıklanmayan bir açılıma aydınlar nasıl destek verebilir? Ve son olarak "Kürt sorunu"nun çözümü konusunda sizin düşünceleriniz nelerdir?

Hayatım boyunca müzik yaparken ya da sade vatandaş Sabahat Akkiraz olarak barışı savundum. Ancak sınırsız barışın tam demokrasi getireceğine inandım. Ama içeriği, yöntemi, nelerin pazarlık konusu olduğu belli olmayan bir sürece koşulsuz destek vermeyi de doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Yol haritası olan bir süreç her zaman daha başarılı olacaktır. Dünyada bir çok devlet bu tür süreçleri yaşamış ve gerçekten iyi de yönetmiştir.

Sürecin halk tarafından bilinmesi ve konuşulması, bir sır gibi saklanmasından her zaman daha başarılı olmuş bir yöntemdir. Şu eski zihniyet ''Halk hiçbir şeydir. Biz iktidar olarak her şeyiz. Halkın aklı ermez'' mantığı en tehlikeli ve bu ülkeye yararı olmamış yöntemdir.

Tekrar ama diyerek, AKP gibi bir partinin bunu çok iyi yönetecek kadroları olduğunu düşünmüyorum. Sivas'ta insanların yakıldığı oteli bile müze haline getiremeyen bir zihniyet nasıl en az diğeri kadar kökleşmiş bir sorunu ve tarafların tamamıyla konuşmadan çözebilecek bilmiyorum.

Bu çalışmaya destek verenlerin ne kadar aydın olduğu da tartışılır bir durumdur bence. Yaşamları boyunca hiçbir konuda sistemi eleştiremeyen, muhalif olamayan, liberallik küpünde her zerreleriyle yıkanmış bu sözde aydınların desteğini bir ''aydın tavrı'' gibi yansıtmak da komiklik ya da çok bilmişliktir bence.

Ülkemizde yaşayan herkes için tam özgürlük ve barış istiyoruz. Bunu istemeden, kamplaşmadan yana olanların demokratik açılım talepleri gerçeği yansıtmıyor bence. Anadolu'yu bir bütün olarak algılamadan, farklılıkları bir zenginlik olarak görmeden, zaman zaman bir düzlemde aynı fikirleri savunuyoruz diye yanar döner bir siyasetle bu tür derin sorunlar çözülemez.

İki yıl sonra gerçekleşecek seçim için ön yatırım mıdır bu süreç? Bu da konuşulması gereken önemli bir sorudur bence.

Yunusun dediği gibi ''KAMU ALEM BİRDİR BİZE'' demeden tek tek, kamplaşa kamplaşa ne bu sorun ne de diğerlerinin çözüleceğini düşünmek saflıktır.

------
Yarın Sadık Gürbüz