Su, Yolunu Bulur mu?

Kapasitesinin, h&acircl&acirc aynı soyadını taşıyan &ldquoeski akrabası&rdquo bir s&oumlzde oyuncu &ldquohanım&rdquodan daha parlak olmadığına, neredeyse her g&uumln, yeniden tanık oluyoruz. Galiba bu nedenle kendisine pek benzeyen Sedat Ergin tarafından Milliyet&rsquoe &ccedilağrıldı. Epeydir oralarda. Oysa, en fazla New York Times veya Financial Times&rsquotan &ccedileviriler yapabilecek bir redakt&oumlr yardımcısı olabilirdi. Kariyeri, normal şartlar altında orada bitmeliydi. Ama parlatılıp duruyor. İncir &ccedilekirdeğini doldurmayacak şeylerle resmen boşluk dolduruyor: Semih İdiz.

Bu d&uumlzeysizliğine rağmen maaş diye &ccediluvalla para g&oumlt&uumlrd&uumlğ&uumln&uuml d&uumlş&uumlnmek yanlış olmaz. Halkımızın yaşadığı yoksullaşmaya bakarak s&oumlylersek, herhalde &oumlyledir. Sonu&ccedilta, değersiz bir Amerikancı, saldırgan bir AB paspası ve elbette iflah olmaz bir &ldquoİsrail muhibi&rdquoyle karşı karşıyayız.

Olsun. Afiyet olsun.

Derdimiz bu değil.

&ldquoSabah Sabah&rdquo k&oumlşesindeki arkadaşların alanına girmek de istemiyoruz.

Derdimiz bir başka şey.

Şu: İdiz, &oumlnceki g&uumlnk&uuml yazısında, Milliyet&rsquoin Pazar Eki&rsquonde yayımlanan bir s&oumlyleşide &ldquoılımlı islamın fikir babası&rdquo sayılan Noah Feldman&rsquoın d&uumlzeyine takılmış ve bu tavrına Cumhuriyet&rsquoin &uumlnl&uuml profes&oumlr&uuml Emre Kongar&rsquodan da destek almış bulunuyor. Feldman&rsquoa g&oumlre, AKP, T&uumlrkiye&rsquode daha liberal ve daha az laik bir resim g&oumlrmek istiyormuş. İdiz ve sonra da herhalde Kongar, &ldquodaha liberal fakat daha az laik&rdquo kavramındaki i&ccedil &ccedilelişkiyi bir Harvard profes&oumlr&uumlne yakıştıramıyor gibidirler.

Başka b&uumlt&uumln vurgular ve d&uumlzeysizlikler bir yana, T&uumlrkiye burjuvazisi, artık b&oumlyle bayağılıkların eline bakar durumdadır. Bu, sistemin ger&ccedilekten de bir u&ccedilurumun eşiğinde olduğunu g&oumlstermeye yeter. Felaketin eşiğinde olduğumuzu, bu uyarıyı, biz hep emek&ccedili sınıflarımızı korumak ve onlara yeni yaşam alanları a&ccedilmak i&ccedilin yapıyoruz. Ama T&uumlrkiye burjuvazisinin de başka gerek&ccedilelerle bir felaketin i&ccedilinde olduğunu yinelemek zorundayız. Bunlar bitmeye mahkum. Darwin yılına giriyoruz. Toprağı bol olsun, 2009&rsquoda 200 yaşına girecek olan bu g&uumlzel kavgacı, t&uumlrlerin &ldquozaruri&rdquo sonu &uumlzerine de g&uumlzel şeyler yazmıştı. 150 yıl kadar &oumlnce.

Bizim bu topraklar i&ccedilin anlatmaya &ccedilalıştığımız felaketin habercisi ve kanıtlarından biri, eğer birincisi değilse, mutlaka Semih İdiz ve hocalarıdır.

Bunların derdi, islamcıların liberal olamayacağıdır.

Emperyalist sol, neoliberal sol veya &ldquosivil toplumcu satılık s&uumlr&uuml&rdquoye bundan daha g&uumlzel &oumlrnek verilebilir mi? Bunlar, islamcıların liberal olamayacağını d&uumlş&uumln&uumlyorlar ve emperyal başkentlere &ldquoişler &ccedilıkmaza girebilir&rdquo bahanesiyle eski &ccedilıkarlarına &ndashdiyelim Ko&ccedil ve Sabancı gibi yerleşik &ldquolaik&rdquo grupların &ccedilıkarlarına- dokunulmaması &ccedilağrısında bulunuyorlar.

Semih İdiz&rsquoin hi&ccedilbir şeyden anlamadığını biliyoruz, ama bu adamların destek&ccedili ve hocalarının, &oumlrneğin Emre Kongar-Baskın Oran kavram &ccediliftinin, &ccedilok mu farklı d&uumlş&uumlnd&uumlğ&uumlne tanık olduk?

Bunların hepsinin derdi, &ldquoya islamcılar liberal değilse&rdquo endişesi veya &ldquoislamcılar liberal olamaz&rdquo saptamasıyla &oumlzetlenebilir.

Emek&ccedili sınıfların ve T&uumlrkiye&rsquonin, sosyalist bir cumhuriyet dışında herhangi bir yaşama şansı bulunmadığını kabul ve propaganda edecek değiller ya... Biz de o kadar saf değiliz.

Kendilerince haklılar.

Ama tarih &oumln&uumlnde ve devrimci siyaset a&ccedilısından g&uumll&uumln&ccedil bir noktadalar.

Kekeledikleri İngilizce ile kendilerine bir yer edindiklerini sanabilirler. İnsanın aklına b&oumlylelerine bakınca muhafazakar Ahmet Cevdet Paşa&rsquonın, galiba Fuad Paşa i&ccedilin s&oumlylediği o veciz uyarı (&ldquoOnun konuştuğu Fransızcayı Fransa&rsquoda kunduracı &ccedilıkarları konuşuyor&rdquo) gelmektedir. Rantiye sınıfı işte...

Oysa...

Oysa kazın ayağı &oumlyle değil ve ilk kez dikkat &ccedileken galiba birka&ccedil yıl &oumlnceki bir AKP analizinde Aydemir G&uumller oldu. T&uumlrkiye&rsquode dinciler, &oumlzellikle de 1945&rsquoten sonra, hep serbest piyasacı, hep liberal, hep demokrattı. Liberallik şemsiyesi veya maskesi altında dinci bir sermaye &oumlrg&uumltlenmesi, ki genelde ticaret sermayesinin palazlanmasıyla oluşuyordu, ger&ccedilekleştirildi.

Sonra, yani 1980&rsquodeki faşist balyozdan sonra da, adım adım, dinci maske altında liberalizmi propaganda ettiler. Şemsiyeler el, eller de şemsiye değiştirdi yani.

Liberallerin dinciliği veya dindarlığı ile dinci veya dindarların liberalliği, sadece zamana yayılan bir tarihsel &ldquozaruret&rdquo oldu.

Aynı madalyondan s&oumlz ediyoruz.

Bizi mi kandıracaklar?

Kendisini kemalist sananları, eski bir Moskova b&uumly&uumlkel&ccedilisinin yeteneksiz mahdumlarını, televizyondan inmeyen CHP meftunu ve &uumlyesi &ldquomediocre&rdquo k&oumlşe yazarlarını belki aldatabilirler. Ama T&uumlrkiye yeni solu, devrimci hareketi, bu cahilleri b&uumlt&uumln cehaletleriyle baş başa bırakmakta kararlıdır.

S&oumlylemek istediğimizi, buradan &ccedilıkarabiliriz: İdiz ve destek&ccedilisi t&uumlr&uumln hi&ccedil g&oumlremeyeceği, g&oumlrse de g&oumlrmek istemeyeceği şey, tarihimize i&ccedilkindir: Liberallerin daha az laik veya laiklerin daha az liberal olmasına falan rastlamış değiliz. Dinciler ve faşistler de bu harmanın i&ccedilinderdir. Eğilimlerden s&oumlz ediyoruz. T&uumlrkiye, ger&ccedili başka yerlerde de pek farklı değildir ya, liberalizm veya serbest piyasacı mantıktan, demokratizmden, hatta faşizmden kopuk bir dinci hareket g&oumlrd&uuml m&uuml? Dincilikten kopuk bir liberallik, faşistlik, demokratlık peki?

G&oumlrebilir mi?

Yaşayabilir mi?

Laisizmin &ccediloktan g&oumlm&uumlld&uumlğ&uumln&uuml ve topraktan ancak sosyalist y&oumlnelişli bir cumhuriyetin kurumlarınca &ccedilıkarılabileceğini biliyoruz.

Yani İdiz ve avanesinin &uumlz&uumlnt&uumls&uuml, &ccedilok &ccedilirkin bir oyunun maskesidir: Feldman denilen bu gericinin yanlış bir şey s&oumlylediği yok. Dinciler liberaldir, liberaller de dindarlığı sineye &ccedilekmek zorundadır. &ldquoİslami Calvinistler&rdquo boşuna mı uyduruldu?

Dincilik ile faşizm ve liberalizmin bu i&ccedil i&ccedile yapısına, yani aynı b&uumlnyenin &ccedilocukları olmasına, her g&uumln yeniden tanık olmuyor muyuz? MHP, AKP, CHP veya AsParti daha nasıl bağırsın? Ortada bir &ldquob&uumly&uumlk koalisyon&rdquo yoksa, ne var?

Feldman, bizdeki rezaletin ve rezillerin y&uumlz&uumlndeki maskeyi indiren, &ldquokral &ccedilıplak&rdquo diye haykıran bir hain emperyalist fig&uumlrd&uumlr. Tamam. Ama emperyalist merkezlerden buralara akıl &oumlğretmekte de yerden g&oumlğe haklıdır: Bulmuş b&oumlyle yarım akıllı &ldquosivil pazarlamacıları&rdquo oynamasın mı?

Utanması kalmamış &ldquooyuncu eskisi hanımlar&rdquo ile b&oumlyle gazeteciler arasında, zeka farkı kalmış mıdır ger&ccedilekten?

T&uumlrkiye&rsquode dincilik, liberalizm, serbest piyasacılık, demokrasicilik eğer bu denli i&ccedil i&ccedileyse, kimi kiminle kime karşı korkutacaklar? Fakat, herkesi en azından CHP&rsquoli yapmak i&ccedilin ellerinde tek yol bu kaldıysa (&ldquodinciler liberal değil&rdquo), T&uumlrkiye burjuvazisi, i&ccedilindeki nihai i&ccedil savaşı en kısa zamanda yaşamak zorundadır.

Biz, Feldman&rsquoı ve oyuncaklarını baş başa bırakmak zorundayız.

Tabii, aşağılayarak ve maskelerini de indirerek: Ger&ccedilek y&uumlzlerini g&oumlrmesi i&ccedilin, halkımıza biraz cesaret aşılamamız gerekiyor...

Cesaret ise iktidar yolunda kurulan ittifakların bir t&uumlrevidir.

Su, yolunu bulur. Tamam. Ama emeğin iktidar m&uumlcadelesi i&ccedilin aynı kolaycılıktan hareket edemiyoruz.&nbsp