Trakya'da AKP geriledi, AB'cilik kazandı

Trakya'nın yerel seçim sonuçlarına bakarak "AKP geriledi" denebilir ama CHP aracılığıyla AB'ciliğin kazandığını da görmeliyiz. AB'ciliği yenmek artık daha önemli bir gündem maddesi.
AKP Çorlu, Lüleburgaz gibi büyük ilçelerde ve Tekirdağ, Edirne, Kırklareli il merkezlerinde farklı kaybetti. Bölgenin en büyük yerleşim birimi, metropol ilçe Çorlu'ya tüm gücüyle asılmasına karşın başaramadı. Ciddi bir farkla seçimden yenik çıktı. Lüleburgaz'da pazarcı esnafı üzerinden tezgahlanmaya çalışılan oyunlar, AKP'ye fayda getirmedi. Merkez ilçe belediyeleri ise AKP açısından açık ara hüsran oldu.
Sanayi kenti Çerkezköy'de, belediye yönetimini elinde bulundurması nedeniyle avantajlı başladığı seçimlerde ancak kıl payı kazanabildi. Tekirdağ'daki toplam oylarının önemli bölümünü Çerkezköy'den alan AKP, bu ilçedeki belediye başkanlığını çok az farkla elinde tuttu. Fakat belediye meclisinde çoğunluk diğer partilere geçti. Belediye meclisinde azınlık durumunda olan AKP, belediyeyi yönetmeye çalışacak.
AKP Trakya'nın tamamında oy kaybederken, Çerkezköy'ü dışta tutarsak, nüfusu 30 bini geçen hiçbir belediye kazanamadı. Diğer yanda AKP siyasal ve vurgun boyutlarıyla kendisi için "kazanım" olan Hayrabolu ve Şarköy ilçe belediyelerini yitirdi.
Hayrabolu belediyesi, AB kurumlarıyla tuhaf ilişkiler kuran ve bölge belediyelerini AB fonlarına mahkum etme yolunda uğraş veren Şener Çelikayar'ın yönetimindeydi. Brüksel muhibi Daoudov'un yakın arkadaşı Çelikayar, 12 puan fark yedi. ( http://haber.sol.org.tr/mansetler/anamanset/9863.html )
AKP'nin "kasaba çapında vurgunculuk" gibi "dar vizyon"lu Şarköy Belediye Başkanı Can Gürsoy seçimi 22 puan geride bitirdi. (http://haber.sol.org.tr/kentgundemleri/1153.html ) İl genel meclisi açısından değerlendirildiğinde, daha önce üç ilde de çoğunluk olan AKP, her yerde azınlığa düştü. AKP Edirne'de 8 (tam sayı 27), Kırklareli'de 7 (tam sayı 25) ve Tekirdağ'da 12 (tam sayı 34) il genel meclisi üyesi elde edebildi.
CHP tarafında ise "başarı" görülüyor: bölgenin il genel meclislerinde mutlak çoğunluk, bütün il belediyeleri, orta ve büyük boy ilçelerin neredeyse tamamı... Bu aşamada kritik soru şudur : soL'un uzunca süredir üzerinde durduğu "Trakya eyaleti" tehlikesi geçti mi? CHP bir bakıma "bölgede iktidar" olduğuna göre artık rahatlayabilir miyiz?
Yanıt kısa ve nettir: "Tam tersine!". Tehlike asıl şimdi büyümüştür. "Eyalet" projesi şimdiye dek esas olarak AKP vali ve bürokratları eliyle yürümekteydi. Bakarsanız, AKP'nin "eyalet memurları" hala yerinde. Mesela 20 gün sonra bir Uluslararası Balkan Kongresi daha toplayıp "Balkanlar ile ortak kalkınma"yı tartışacaklar. Fiilen "eyalet hükümeti" olacak Bölge Kalkınma Ajansı'nın hazırlayıcısı Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAB) yerli yerinde.
CHP'nin "yerel iktidarı" süreci engelleyebilir mi? Engelleme niyeti kesinlikle yok ve dahası başta gelen uygulayıcısı olacakları kesin. Son parti programlarına yazdıkları "Trakya eyaleti"ne karşı olmak bir yana, ön safta yürüyecekleri belli.
Edirne'nin 4.defa seçilen CHP'li belediye başkanına bakınız. Belediye zabıtalarını, temizlik görevlilerini bile AB fonlarıyla eğitiyor. Müdür kademesindeki belediye çalışanlarını ise Yıldız Dağları'nı AB'ye teslim etmeyi amaçlayan "Yeşil Şebeke"ye sokuyor. (http://haber.sol.org.tr/mansetler/anamanset/11852.html ) Kırklareli'nin CHP'li belediyesi Yıldız Dağları projesine "doğru proje, kutluyoruz" tepkisi veriyor ancak. AB fonlarıyla uyuşmuş bir zihin yapısı, "eyalet"e engel mi olacak ?
Yeni seçilen Tekirdağ'ın CHP'li Belediye Başkanı Adem Dalgıç'ın ilk sözleri ne? "Tekirdağ'ı Avrupa kenti yapacağım"... ANAP kökenli Dalgıç'ın CHP'den seçilmesine şaşırmayın fakat Avrupacılıkta AKP'li eski belediye başkanını sollamazsa o zaman şaşırın.
"Eyalet" projesini ilerletmede AKP'nin hala hükümet olması önemli bir etkendir. Lakin Trakya'daki AB seviciliğiyle bütünleşmiş CHP'nin rolü az olmayacaktır. Kocaman medyanın "yaşam tarzları sandığa yansıdı" yorumlarının bölgeye izdüşümü maalesef işte bu "Avrupacılık artı CHP'cilik" formülü oluyor. Trakya'ya ilişkin "Türkiye'nin Avrupa'sı" söylemleri, emperyalist planlar, AKP iktidarı, AB gezileri ve fonlamalarıyla birleşince CHP'ci kitleyi kötü yola itiyor.
Bu formüle küsürat da olsa "liberal sol"u ekleyebiliriz isterseniz. Yerel seçimlerde açıktan CHP'ye çalışan "aşkın ve devrimin" solcuları, "emeğin Avrupa'sı"na çoktan iltica etmişlerdi zaten. Trakya'ya ilişkin yurtsever bakışımıza "komplocu" damgası yapıştırmaları bir işe yarasaydı da "Trakya eyaleti'nin Avrupa solu" takımında forma kapabilselerdi keşke... Bölgenin çoğu yerinde kale arkasında top topladılar yahut Tekirdağ'da olduğu gibi sahaya dahi girmeden maçı TV'den izlediler.
Özetle, AKP hükümetiyle "AB ikizi" olan "eyalet solculuğu", bölgeyi memleketin "sınır ötesi"ne terk eder. Çarenin emperyalizme karşı kararlı bir yurtseverlik, çözümün Cumhuriyet'in birikimini Sosyalist Cumhuriyet'e taşımak olduğu çok açık.
TKP'nin Trakya'daki seçim sonuçlarına da değinelim. Bölgenin tamamında alınan oy 2 binin biraz üzerindedir. "İyi bir sonuç" iddiasında bulunmak mümkün değil. Diğer taraftan, 2007 genel seçimlerine göre tüm bölge toplamındaki oy oranları (oy sayısı değil) karşılaştırmasında % 54'lük bir artış dikkat çekicidir.
Tekirdağ'da % 70, Edirne'de % 60 ve Kırklareli'de % 10 civarındaki oy oranı artışını sadece "sahaya girmeyen" sol partilerin tabanından kaymalara bağlamak açıklayıcı değil. TKP örgütlerinin çalıştığı her yerleşim biriminde "sol rakip" olsa dahi artış kaydettiği görülüyor.
Bunun yanında hiç ulaşılamayan kimi çevre ilçelerde oran olarak 5 veya 7 misli artışlar gözlenebiliyor. Köylük alanlarda, özellikle "sol"un giremediği ve "AB yönetimine teslim" projesinin başladığı Yıldız Dağları bölümündeki yerleşim yerlerinde görülen 2 katı civarı oran yükselmeleri dikkate değer bir mesaj.
"Hepsi 2 bin oy işte, neyin analizini yapıyorsun?" denebilir. Geçen haftaki yazıda belirttiğimiz gibi, sonuçların sadece "fotoğraf" olduğunun bilincindeyiz. Fotoğrafı gördük, mesajı aldık. Şimdi harekete geçiyoruz !