Özkök söylemez, ben söyleyeyim

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ekmeleddin İhsanoğlu meselesiyle ilgili konuştu.

Hani şu İslam İşbirliği Teşkilatı’nın başındaki isim...

Hüseyin Çelik, Ertuğrul Özkök’e çıkışıyor: “Ekmeleddin İhsanoğlu’nu eleştirdim. Ertuğrul Özkök ve Sözcü savundu. Eleştirilerimde ne kadar haklı olduğumu ortaya koydu. Bütün ömrü darbelere payandalık yapmakla, verilen talimatlarla gazetecilik yapmakla geçmiş birisi bizi susmaya davet ediyor. İtibarının sonuna gelmiş, darbe şakşakçısı… Biz Ertuğrul Özkök ve benzerlerinin talimatıyla hareket etmeyiz. Ne zaman susup, ne zaman konuşacağımızı onlara sormayız.”

“Talimatla gazetecilik yapmak”mış... Sanki AKP’ye göre bu suç!

Özkök kendisine ulaşan “talimat”ları anlatsa, zaten çenelerini kapatmak zorunda kalırlar. Ama anlatmaz Özkök, çünkü gerçekten ömrü talimat dinlemekle geçti.

Biz Mart 2011’e gidelim... Basın özgürlüğü gündemde, Erdoğan çıktı, “Kimsenin manşetine karışmadık” dedi. Ertesi gün Fatih Altaylı, o dönemki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in hükümeti eleştiren bir açıklamasını manşete almamaları konusunda kendilerine verilen talimatı yazdı.

Akif Beki Altaylı’yı aramış, “sözleri fazla büyütmeseniz” demiş. Altaylı “öyle şey olmaz” deyince (ki, böyle dedi mi?), Beki “Ertuğrul'la konuştum. Onlar çok büyütmeyecek. Yandan 3 sütun verecekler. Siz de öyle yapsanız” cevabı vermiş.

Talimatla gazetecilik yapmak suç muymuş?

E o talimatları siz veriyordunuz ya beyim!