Ne kadar yalancısınız…

Olacak gibi değil hani.

AKP ve Erdoğan sağolsun, siyasetçilerin her gün kuyruklu yalanlar söylemesine alıştık.

Adamların (zira kadınlarını pek duyamıyoruz) sürekli yalan söyleyip, sonra da itirazlar gelince kulak tıkama huyu, yandaşlarına da sirayet etmiş durumda.

Mümtazer Türköne, Zaman’daki yazısında Ahmet Kaya’nın lincini ele alırken, “Ahmet Kaya Gezi’de olur muydu, olmaz mıydı? Ahmet Kaya’nın ‘sol arabesk’ müziğinden pek hoşlanmayan biri olarak onun adına hüküm vermek bana düşmez. Sadece Ahmet Kaya’ya olay anında ve sonrasına toplu linç uygulayanların tamamının Gezi’de olduğunu hatırlatmak lazım” diyor.

Ve tüm yazı boyunca tek bir isim vermiyor! Oysa yazıldı: Lince katılanların çoğu bugün aktif AKP destekçisi.

Adem Yavuz Arslan, Bugün gazetesindeki yazısında Cemaat’i koruyup Akit gazetesine sataşırken, “Mesela Akit, Taraf Gazetesi’ni de İsrail uşaklığıyla suçluyor. Ama Taraf Gazetesi bizzat Akit’in matbaasında basılıyor. Şimdi Akit İsrail uşaklarına hizmet mi ediyor yani? Ya da Sol gazetesi Akit’te basılıyor diye Akit ‘Gezici’ mi oluyor? Böyle bir yaftacı mantık hakikaten yakışmıyor” diyor.

soL gazetesi? Akit matbaasında?

Bir defa mantığa aykırı. İnsan böyle bir bilgiden şüphelenir de doğrulatmaya çalışır.

Ama hadi duydun, köşe yazıyorsun sen be adam, ortaya bir iddia atıyorsan, soL gazetesinin künyesine bir bakıversene nerede basılıyor diye!

Ama yok, umurlarında değil…

Yalan, Nazi propagandacısı Göbbels’ten beri en güçlü hükümranlık sürdüğü zamanları yaşıyor 2013’te, Türkiye’de.

Sonları da benzeyecek.