Geçenlerde Engin Ardıç’ın, telefonuna gelen bitmek bilmez mesajlardan nasıl bunaldığına değinmiştim.
Dün aynı konuya Bugün gazetesinde Aykut Işıklar değinmiş.
“Israrla çalıyor, duymamaya gayret edip, ‘Kim ararsa arasın açmayacağım’ diyorum, ama aklıma 93 yaşındaki annem veya üniversite öğrencisi oğlum geliyor... Allah göstermesin, ya başları beladaysa... Sonunda cep telefonuna uzanıp açıyorum. Belki gecenin geç saatinde, belki otomobil kullanırken, belki de tıraş olurken... Bilmiyorum size de öyle mi oluyor, bana hep en olmadık zamanlarda denk geliyor bu taciz telefonları. Taciz diyorum, çünkü resmen rahatsız etmeye başladı.”
Böyle diyor. “Son zamanlarda bu olay ‘toplumsal sorun’ haline geldi” diye ekliyor.
Peki bu sorunun kaynağı ne?
Çok açık: Sorunun kaynağı AKP.
Şimdi bu iki isim de, bu teze “Bunlar da her şeyi AKP’ye bağlıyor” diye karşı çıkar. (Engin Ardıç araya bir iki de küfür sıkıştırır tabii.)
Ama bu defa kaynağımız sağlam.
Dün Devlet Denetleme Kurulu’nun “Kişisel bilgilerin güvenliği” raporu açıklandı.
Açıp bir okusunlar raporu. Rapor diyor ki, devlet, vatandaşın tüm bilgisini şirketlere teslim etmiş durumda. Hatta birçok bakanlığın kurumun kendi veri sistemi yok, özel şirketlerden alıyor bu hizmeti. Şifreler desen hak getire: Kimi 1111 yazmış şifresine, kimi 1234.
Dolayısıyla, herkesi bıktıran bu telefon mesajlarından şikayetçiyseniz, köşelerinizde şikayet edip duracağınıza konuyu AKP’ye bir iletiverin.