Tamam, bir yola soktun kendini, daha çok yol almak, hızlanmak, gaza basmak istiyorsun.
Tamam, eskiden Alaçatı, şarap, aşk ve kadınlar diye takılan bir yazarken AKP yalakası olmaya karar verince çok bastırman, Yiğit Bulut gibi yeri gelince çığrından çıkman lazım.
Tamam, bunları yapmak istemene rağmen arasına girdiğin dincilerle bilgi bakımından yarışamıyorsun, mesela AKP-Cemaat çatışması gibi konulara gelince beylik laflardan öteye gidemiyorsun, çaresizsin, anladık.
Ama hiç mi köşe yazarı okumazsın be Haşmet Babaoğlu!
“Mide bulandıran ittifak” diye başlık atmışsın.
“Yıllardır memlekette hoşuna gitmeyen her işte ‘F Tipi’ adını taktığın ‘karanlık bir parmak’ gören sen, şimdi birdenbire ellerini ovuşturarak dershaneleri savunmaya başlamışsan...” diye sesleniyorsun kafandaki sözde Beyaz Türk’e, “Dönüp bir kendine bak, ben bakınca midem bulanıyor” diyorsun.
Yahu... Farkında değil misin?
“Şirin gözükeyim” diye uğraştığın Erdoğancılar, günlerdir nasıl “Cemaat’in karanlık parmağı”nın her işte olduğunu, her taşın altından çıktığını yazıyorlar.
Biri “MİT’in mutfağından bilgi sızdırıyorlar” diyor, öbürü “Emniyet’i size bağladık, daha ne yapsaydık”.
Biri “Cemaat hükümeti devirme teşebbüsü içinde” diyor, öbürü “Bize karşı büyük bir fitne tezgahlanıyor”.
Sen kalkmışsın, “her işte F Tipi’ni gören Beyaz Türklerle Cemaat’in mide bulandıran ittifakı” diye yazıyorsun. “Dalga mı geçiyorsun” diyeceğim ama, değil.
Mide bulandırıyorsun!