Hadi oradan Ahmet Hakan!

Nabi Avcı, malumunuz, Milli Eğitim Bakanı. Sistemi o kadar kurcaladılar ki, biri “hangi sınıflar kaç defa sınava giriyor” veya “şu an kaç aylıklar okula başlıyor” diye sorsa, danışmanlarına sormadan yanıt veremez.

Okul açılışında, Cahit Zarifoğlu isimli bir cihatçının kitabını dağıttı.

Savunması, o zamanlar kendisi de dinci olan Ahmet Hakan’a düşmüş:

“Cahit Zarifoğlu, 1987 yılında vefat etmiş büyük bir şairdir.
 hayattayken...


- Ne Taliban vardı ortada, ne 11 Eylül olmuştu.


- Ne Afganistan bataklığa dönüşmüştü, ne Nusracılar Suriye’de kafa kesiyordu.


- Ne El Kaide diye bir olgu vardı, ne de Eyman Zevahiri diye bir adam.


- Ne video kasetlerle tehditler havada uçuşuyordu, ne de Saddam devrilmişti.


Yani cihadın, mücahidin, Afganistan’ın, direnişin bambaşka anlamlarda kullanıldığı dönemlerde yaşamıştı Zarifoğlu...
Ömrü vefa etmedi de sonrasını göremedi.”

Yuh! Tarih bu kadar çarpıtılmaz... demeyin, çünkü devamı var:

“Cahit Zarifoğlu’nun yaşadığı dönemde Afgan halkı, Sovyet işgaline karşı dişleriyle, tırnaklarıyla tertemiz bir mücadele yürütüyordu.
 mücahitler kafa kesmezler, kalp çıkarmazlardı.
 Gülümsemesini bilirlerdi.
 Vahşet uygulamazlar, vahşete maruz kalırlardı.”

Hani sanırsınız ki...

Afganistan’da seçimlerle işbaşına gelmiş hükümete karşı ABD’nin “yeşil kuşak” projesi kapsamında Suudi Arabistan’dan getirilen cihatçılar silahlandırılıp savaştırılmamış... Usame Bin Ladin ve diğer El Kaide kadroları o dönemde ortaya çıkmamış...

“Tertemiz”miş... Hadi oradan!