Don götü tanır, göt de donu

Hepsinin, onurlarını bile satacak kadar tüm geleceklerini bağladıkları AKP koalisyonu dağılmaya başlayınca, farklı taraflar seçenlerin birbirlerinin kirli donlarını ortaya sermesi kaçınılmazdı.
Önce Akif Beki çıktı, Aslı Aydıntaşbaş’a sinirlenince, canlı yayında, geçmişte defalarca Gülen Cemaati’ne yakın kişiler üzerine geldiği için Aydıntaşbaş’ın kendisinden yardım istediğini, onun da “ilgili mercilerle” görüşüp “Aslı’yı kurtardığını” açıkladı, “Şimdi yaptığın ayıptır ayıp” dedi.
Aslı, yüzü önüne düşmüş, boynu bükük dinledi, dinledi, tek kelime etmeden konuyu değiştirdi.
Sonra Fatih Altaylı çıktı, “Çevreme baktıkça midem bulanıyor” dedi, yazdı: “Pennsylvania’ya gitmek için sıraya girenler, ‘Hocam eteğinizi öpeyim’ kuyruğunda bekleyenler, Cemaat’e ‘turizm şirketi’ muamelesi yapıp Kamboçya’dan Namibya’ya kadar Cemaat kesesinden, Cemaat uçağıyla giderek ‘Okul bahane, gezmek şahane’ diyenler, savcılarla polislerle bir yatağa girmediği kalanlar şimdi koro halinde Cemaat’e sövüyorlar. Ulan utanmanız da mı yok, dün şeytanın eteğini öpüyordunuz o halde. Ahlaksız ilan ettiğiniz savcıyla dün donla g.t gibiydiniz. İçeri alınacakların listesini yapıyordunuz beraber.”
Bunlar daha başlangıç. Bakın daha ne pislikler ortaya saçılacak.
Çünkü Altaylı haklı, düne kadar “donla göt” gibiydiler.
Don götün pisliklerini bilir, göt de donun.
Bir defa çatıştılar mı, konuşmadan duramazlar.
Ama iş o raddeye geldi ki, artık o götte don durmaz.
Bu da böyle biline.