Bünyamin Aygün, Suriye’de İslamcı gruplar tarafından rehin tutulduğu 40 güne dair derli toplu bir açıklamayı, Milliyet’te birlikte çalıştığı Kadri Gürsel’e verdiği röportajda yaptı.

Kadri Gürsel de zamanında PKK tarafından kaçırılıp serbest bırakılmıştı, zaten röportajın büyük kısmını bu “insani durum” benzerliği oluşturuyor.
Ama, gel gör ki, Bünyamin Aygün’ün anlattıklarında bir sürü tuhaflık var.

İlk döndüğünde yaptığı açıklamalarla çelişkileri, hadi “O sırada perişan vaziyette yorgundu, kafası karışıktı” diye açıklayalım.

Ama, mesela “Heysem”le ilgili kısım… Aygün, çok samimi olduğunu gösterecek şekilde Heysem Topalca’dan “Heysem” diye bahsediyor hep. (Kadri Gürsel, neyse ki, parantez içinde “Topalca Reyhanlı saldırısının arkasında olduğu iddia edilen kişi” diye açıklamış.)

Bünyamin diyor ki, Heysem’le röportaj için buluşmuş. Sadece ikisi bulunduğu sırada, 8 silahlı adam bunları çevreliyor, gözlerini bağlıyor. Bünyamin kaçırılıyor.

Ama sonra, bir de bakıyoruz ki, Bünyamin’i silahlı baskınla kurtaran ekibin arasında yine Heysem var!

“Arkasından yaklaşık 15 kişi daha odaya daldı… İçlerinde Türkçe bilen Heysem Topalca geldi. ‘Abi dua et, kurtuldun’ dedi.”

Kaçırıldıklarında Heysem de kaçırılmamış mı, kaçırıldıysa nasıl kurtulmuş, hiçbiri yok. Bünyamin Aygün ya bilmiyor, ya gizliyor.

Heysem Topalca’nın MİT ajanı olduğu izlenimiyse daha da güçleniyor.

Bu hikaye daha çok su kaldırır.