Dün bu köşede, Suriye’de İslamcı gruplar tarafından kaçırılan gazeteci Bünyamin Aygün’le ilgili hükümet cephesinden doğru düzgün açıklama gelmediğini hatırlatmış ve şöyle demiştim: “Benim asıl dikkatimi çekense, Bünyamin’i hangi örgütün kaçırdığının ısrarla söylenmemesi. Niye söylenmiyor bu grubun adı? MİT’e yakın bir grup olduğu, kim oldukları anlaşılırsa AKP zor durumda kalacağı için mi yoksa?”

Sonunda dün bir açıklama geldi. Ankara’da gazetecilerle buluşan Bülent Arınç, bir gazetecinin Bünyamin’in durumunu sorması üzerine önce “Ah canım benim. Metin Turan geldi, Bünyamin kaldı. Tabi bütün gücümüzle destek veriyoruz” dedi, ardındansa tam bir skandal olan şu sözleri ekledi: “İnşallah bu konuda CHP’nin Hatay milletvekillerine de görev düşüyor. Esad ile görüşüp yanyana fotoğraf çektirdikten sonra bir arkadaşımızı getirmiştir. Refik Bey, Ahmet Bey, Hüseyin Bey unutmayın! Bünyamin de orada. Gidin bu arkadaşımızın kurtarılması için elinizden geleni yapın. Sizi alkışlayalım.”

Hatırlayın, Cüneyt Ünal önce muhaliflerin eline düşmüş, sonra bu grup Suriye ordusunda yakalanınca hapse girmişti. AKP Suriye hükümetiyle açıkça savaşta olduğu için bu gazeteciyi kurtarmaya çalışmamış, CHP’liler iş başa düştü diyerek Suriye’ye gitmiş devletle görüşmüştü. Ardından Ünal salıverilmişti.

İyi de, Bünyamin’in devletin değil, İslamcıların elinde! CHP ne yapsın?

MİT sürekli övünmüyor muydu “Suriye’deki 1000’den fazla muhalif grupla ilişkisi olan tek istihbarat örgütü biziz” diye?

Belli ki AKP’nin şimdilik Bünyamin’i kurtarmak gibi bir derdi yok.

Bu da, dünkü soruya tekrar getiriyor bizi: Şu kaçıran örgütün adı niye ısrarla söylenmiyor?