Filistin dersleri 5: Yerleşimciler 'İsrailli siviller' mi?

Silah taşıyorlar, Filistinlilere saldırılar düzenliyorlar, ırkçı eylemleriyle gündeme geliyorlar, sivil olup olmadıkları tartışılıyor. İşte İsrail'in paramiliter güçleri: Yasadışı yerleşimciler.

Haber Merkezi

Filistin güçlerinin İsrail'e yönelik operasyonu sonrasında "sivillerin durumu" sıkça tartışıldı. Kuşkusuz, tüm savaşlarda olduğu gibi Filistin'de de siviller zarar görüyor. Zaten Filistinli siviller, on yıllardır her gün öldürülüyor, işkenceye uğruyor, aşağılanıyor. Mücadele, bölgede barışın sağlanması, tüm halkların güvenlik içinde yaşayabilmesi için.

Ancak bir nokta gözden kaçmamalı: İsrail'in en saldırgan kesimi, "sivil" görünümlü, silahlı yerleşimciler.

Gazze çevresinde yoğunlaşan harekatta İsrail ordusuna ait üslerle birlikte yasadışı yerleşimcilerin işgal ettiği mahalleler de hedef alındı. Akılları karıştıransa bu mahallelerde yaşayanların statüleri oldu. Filistin haritasında giderek büyüyen bu bölgelerde yaşayanlara kimileri ''İsrailli yerleşimciler'' kimileriyse ''siviller'' dedi. Yasadışı yerleşimcilerin ilk saldırının ardından silahlanarak Filistin köylerine misillemede bulunması da medyadaki akıl karışıklığını gidermeye yetmedi.

Peki Filistin topraklarında hak iddia ederek toplu konutlar, parklar, spor merkezleri inşa edenler bu bölgelere nasıl yerleşti?

İsrail tarafından "bölgesel savunma programı" çerçevesinde silahlandırılan, işgal edilmiş Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşimciler, bölgede iki halk arasındaki düşmanlığın tırmanmasının en önemli nedenlerinden biri. 

Kendilerine uzun namlulu silahlar, patlayıcılar ve araçlar tahsis edilmiş olan yerleşimciler, aslında "sivil" statüsündeki askerler.

Yasadışı yerleşimciler Filistinlililere ait konutları yağmalıyor

Birleşmiş Milletler, İsrail yönetimini yerleşimcilerin Filistinli sivillere karşı saldırılarını engellememekle suçluyor. 

Yerleşimciler aynı zamanda İsrail kapitalizmi için önemli bir ucuz emek deposu. İsrail toplumu içinde en alt kesimi oluşturan yerleşimciler için Filistinlilere yönelik sistematik saldırıların parçası olmak, eşit vatandaşlığı hak etme çabası. Ayrıca, Filistin topraklarını işgal ederek hem ev sahibi oluyorlar hem de İsrail hükümeti ve çeşitli dini cemaatlerden maddi yarım alıyorlar.

Bu yerlerde ikamet eden 450 bine yakın yasadışı yerleşimci, işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor. Çoğu silahlı olan yerleşimciler, zaman zaman Filistinlilerin araç ve dükkanlarına saldırılar düzenliyor. 

Filistinli sivillere yönelik saldırılar, Netanyahu'nun sağcı hükümetinin etkisiyle 2023’te zirveye ulaştı. Evler, dükkanlar, arabalar ateşe verildi. Birleşmiş Milletler her ay 100’den fazla olay rapor etti. Bu, benzer eylemlerin kaydedilmeye başlandığı 2006 yılından bu yana en yüksek seviye.

İsrail güvenlik güçleri saldırılara müdahale etmiyor, birçok örnekte açıkça yerleşimcilerin taciz eylemlerini destekliyor.

Uluslararası hukukun yasadışı kabul ettiği yerleşimler Filistinliler tarafından sık sık protesto ediliyor. Protestolara müdahaledeyse güvenlik güçleri ve yerleşimciler birlikte hareket ediyor. 

Yerleşimciler gücünü giderek sağcılaşan İsrail hükümetinden alıyor. Yerleşimleri genişletmek, Batı Şeria ve Gazze civarındaki Yahudi varlığını güçlendirmek ve bu bölgenin yapısını değiştirmek için büyük yatırımlar planlanıyor.

Bu yerleşimler genellikle İsrail devletinin resmi izin vermeden, “göz yuman onayıyla” kuruluyor. Bölgede ev almak isteyenlere avantajlı krediler sunuluyor, toplu taşımada önemli indirimler yapılıyor.

İsrailli Bakanlar Bet El'deki yeni yerleşim projesinin açılışında

Törenlerle inşa edilen yerleşimlere karşı dünyadan eleştirilerse sadece söylemde kalıyor. ABD dahil tüm dünya, İsrail'in yerleşimci politikasını kınıyor. Ancak her yıl yüzlerce Filistinli'yi öldüren, evlerini yıkan, topraklarına el koyan İsrail’e karşı ciddi bir yaptırım uygulanmıyor.

İsrail'se yerleşimler büyüdükçe daha fazla hak iddia ediyor. Batı Şeria'da  tahminen 370 bin Filistinli ve yarım milyon İsrail vatandaşı yaşıyor. İsrail’de son seçimlerden sonra kurulan en sağcı hükümet, yerleşimci sayısını ikiye katlayarak bir milyona çıkarma niyetini açıkça ilan etti.

Filistin ve İsrail güçleri arasındaki son çatışma, “yerleşimciler” olarak adlandırılan grubun yıllardır uygulanan iskan projesinin bilinçli işgalcileri olduklarını yeniden ortaya koydu.