Atatürk Üniversitesinde skandal tez

Erzurum Atatürk Üniversitesinde 2015 yılında yayımlanan bir doktora tezi, Türkiye'de bilimin ve akademinin çöküşünü gözler önüne seriyor.

Akademisyenlerin KHK'larla ihraç edilmesi, eğitimin piyasalaştırılması ve tarikatlara "emanet" edilmesi skandalları ardı ardına getiriyor.

Üniversitelerde bilimin hiçe sayılmasının son örneği Erzincan Üniversitesinde Yrd. Doç. Dr ünvanıyla görev yapan akademisyen Meriç Aybar'ın Erzurum Atatürk Üniversitesinde 2015'te verdiği doktora tezi oldu.

Yrd. Doç. Dr. Selahattin Tozlu'nun danışmanlığını yaptığı ve "19. yy'da Osmanlı'yı Ziyaret Eden Yabancı Yazarların Eserlerinde Osmanlı Halk Hayatının Derlenmesi" başlığını taşıyan tez, Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı tarafından 29 Haziran 2015 tarihinde savunma sınavı sonucunda başarılı bulunmuş ve doktora tezi olarak kabul edilmiş.

Tezin giriş bölümüne kadar her şey normal. Fakat, tezi okumaya devam ettikçe bir ilginçlik göze çarpıyor: Ortada tezin gövdesini oluşturan "bilimsel bilgi ve iddia"ya dair en ufak bir bilgi yok!


Çalışmada kullanılan veriler, "indeks" yöntemiyle sayfa numaralarına göre sıralanmış. Fakat veriler, hem makalenin incelediği konu hem de içerikle uyum açısından arka arkaya yazılmış sayfa numaraları olması dışında bir bütünlük ortaya koymuyor. Tez, bölümlerle ilerlemesine karşın, bu bölümlerde tezin konusunu oluşturan ana konuya dair bilgiler, aktarımlar, özgün düşünceler yerine, atasözleri ve deyimlerin, yemek adlarının, dua veya bedduaların yer aldığı bir içerik karşımıza çıkıyor. Kısacası, yazılan tez incelediği konuyla alakalı herhangi bir bilimsel veri, açıklama sunmuyor. Bu noktada da zaten tez, kaynakçası ve "sonuç" kısmıyla, havada kalmış bir görüntü sunuyor.

Tezin yazarına bakıldığında, Aybar'ın doktorasını bir sene içerisinde tamamladığı ve kendi biyografisinde yazdığı üzere tezsiz yüksek lisansının bitiminin ardından "direkt" doktora yapma hakkı kazandığı görülüyor.

Üniversiteden konuyla ilgili açıklama henüz gelmezken, doktora tezi olarak sadece "içindekiler" ve "sayfa numaraları" bölümlerinden oluşan böyle bir tezin, bunca eksikliğine rağmen enstitü jürisi tarafından nasıl onaylandığı merak konusu.